Merhabalar ve iyi okumalar. Lütfen bölümleri oylamayı unutmayalım.
----
Ormanlık içerisindeki piknik alanında üstü açık kamelyalardan birisine oturduk.
Termos içerisindeki sıcak çayı bardaklara döküp, özenle ve hırsla hazırladığım hamburgerleden birisini Gölge'nin önüne ittim.
"Ye bakalım." dedim gözlerimle hamburgeri işaret ederek. "Bak bakalım benim hamburgerimin tadı nasılmış, söylediğim kadar var mıymış?" kendimden oldukça emindim.
"Bakalım bakalım o kadar övdüğün hatta seni yollara düşüren hamburgerinin tadına." streçlediğim hamburgeri açıp, elleri arasına alarak kocaman ısırık aldı.
Gözlerimi resmen Gölge'den alamıyordum. Birkaç saniye lokmayı ağzında çiğnedi ardından bir anda duraksadı.
"Ne oldu?" diye sordum endişeyle karışık korkuyla. Bir anda böyle duraksaması normal miydi? "Bir şey mi oldu? Tadı mı kötü?" diye sordum endişeyle yerimden doğrularak.
İşaret parmağını bana durmam için havaya kaldırdı. Bu sefer lokmayı ağzından olağan yavaşlığıyla çiğneyip yuttu. Elim kalbimin üzerinde ondan gelecek cevabı bekliyordu.
"Bu, bu tek kelimeyle MUHTEŞEM!" kalbim verdiği cevapla ferahlayıp, olduğum yere çöktüm.
"Öyle tepki verilir mi?" dedim sinirle. "Ödümü kopardın resmen." az kalsın kendimden şüphe edecektim bir şeyleri yanlış mı yaptım diye.
"İzel bunun tadı harika." dedi benim söylediklerimin hiç birisini duymadan. "O hamburgercide yediğimden çok daha güzel."
Keyifle önümdeki çayıma uzanıp, birkaç yudum aldım. "Sana boşuna söylememiştim. Bir konuda iddialıysam kesinlikle o konuda mükemmelimdir demektir." bir konuda mükemmelsem eğer, kesinlikle asla mütevazi olamıyordum. Bu benim doğamda yoktu.
Gölge elindeki hamburgerden kocaman bir ısırık daha alıp, çiğnediği lokma arasından konuşmaya çalışıyordu. " Bunu nasıl yaptın? Bunun içerisinde bunu bu kadar güzel yapan tarifin sırrı nedir? Bilmek istiyorum." boğuk sesle konularak lokmasını zor yutup, önündeki çaydan bir yudum aldı.
"Tarifimi asla kimseyle paylaşmıyorum, özellikle seninle." dedim gözlerimi kısıp ona bakarak.
"Neden?" dedi sitem ederek.
"Çünkü sen hamburgercide bana inanmayıp, beni bir de dalgaya aldın. Bu yüzden sana asla tarihinin sırrını söylemeyeceğim." Gölge'yi süründürecektim.
"Peki. Öyle olsun madem." dedi somurtarak.
"Üzülme." dedim dayanamayarak. Ona nedense hiç kıyamıyordum. "Ben sana istediğin zaman yapıp getiririm."
"İstediğim zaman mı?" diye sordu şaşırarak. Neden buna bu kadar şaşırmıştı ki?
Gözlerinin içerisine biraz dikkatli bakınca anlamıştım. Gölge kimden ne isterse elleri hep boş kalmış çocuktu. Herkes ondan bir şeyler istemişti fakat sıra ona gelince hep yalnız ve kimsesiz kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİZANTEM | TEXTİNG
ChickLit❝Ek göğüs kafesime Krizantem tohumlarını. Yemin ederim dönene kadar büyütüp, yaşatacağım onları.❞ Krizantem: Ah İzel ah! Krizantem: Krizantem seni çok seviyor.