Merhabalar ve iyi okumalar. Lütfen bölümleri oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım.
----
İzel: Anlıyor musunuz, anlıyor musunuz sayın bayım, bir insanın artık gidebileceği hiçbir yerinin olmaması ne demektir, anlıyor musunuz? Çünkü her insanın gidebileceği hiç değilse bir yerin olması gerekmez mi?
İzel: Ne güzel anlatmış Dostoyevski 'Suç ve Ceza' kitabında değil mi?
İzel: Seni tanımadan önce gidecek hiç bir yerim, nefes almak için sığınacak tek bir limanım dahi yoktu.
Gölge: Sonra ne oldu?
İzel: Sonra sen geldin.
İzel: Öyle bir günde geldin ki kış ortasında bahar geldi sandım. Açmaz dediğim çiçekler açtı, kabuk bağlanmaz dediğim yaralar kapandı.
İzel: Soğuk ve daima boşlukta olan kalbim artık sımsıcak ve dopdolu.
Gölge: Ruhumuzsa kaçırdığımız huzura özlem duyar. Demiş Goethe 'Genç Werther'in Acıları kitabında.
Gölge: Sonra sen geldin.
Gölge: Önce yaralarımı kanattın ben bunu ne için yaptığını anlamadım sonra onları tek tek öptün. Sonra anladım ki aslında geçmişteki izi unutturup yenisiyle güzelleştirmek için yapmışsın.
Gölge: İyiki yapmışsın. İyi ki gelmişsin. Ruhum artık kaçırdığım huzura özlem duymuyor çünkü o huzuru buldu.
Gölge: Fakat korkuyorum İzel. Hemde çok korkuyorum.
İzel: Neden? Neden korkuyorsun?
Gölge: Geçmişten... Gelecekten... En çokta gelecekten. Bildirsin insan denilen varlık her şeyi acımadan yapabilme potansiyeline sahip.
İzel: Bundan sonra korkma Gölge. Çünkü artık yanında ben varım. Korkularını da aynı sevgimiz gibi paylaşacağız.
Gölge: Ah İzel ah.
İzel: Ah Gölge ah.
İzel: Öyle huzur veriyorsun ki bana, öyle attırıyorsun ki kalbimi delicesine, bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum.
İzel: Her akşam bana verdiğin Krizantem çiçekleri ile konuşuyor, senin dedikodunu yapıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİZANTEM | TEXTİNG
ChickLit❝Ek göğüs kafesime Krizantem tohumlarını. Yemin ederim dönene kadar büyütüp, yaşatacağım onları.❞ Krizantem: Ah İzel ah! Krizantem: Krizantem seni çok seviyor.