Merhabalar ve iyi okumalar
****
Karanlık sinema salonunda, parmaklarım dudaklarımın üzerinde, yüzümde az önce ne olduğuna dair şaşkınlık, kalbimde ise adrenalinin verdiği heyecan vardı.
Hayır, onu öylece bırakamazdım. Az önce anın verdiği bilinmezlikle, dudaklarımı paylaştığım kişinin yüzünü görmek benim hakkımdı.
Karanlık salonda tökezleyerek aydınlık koridordan çıktım. Çıkış kapısından hızlı adımlarla çıkan, siyah deri ceketli kişiyi görünce bunun o olduğunu anladım.
Çıkış kapısına doğru koşmaya başladım. Koluma dolanan bir el, olduğum yerde duraksamama neden oldu.
"İzel." bu sesi nerede duysam tanırdım, bu ses Cesur'un sesiydi.
Kolumu, Cesur'un elinden kurtarıp, sinirle yüzümü Cesur'a çevirdim.
"Ne var?!" artık onun yüzünü dahi görmek istemiyordum çünkü o da herkes gibiydi, o da aynı babam gibiydi.
"İzel önce sakin ol sevgilim." dedi sıktığı dişleri arasından. Çevresine bakınıp bir daha yüzünü bana çevirdi. Madem benimle konuşmak bu kadar katlanılmaz geliyordu ona ne diye peşimden geliyordu ki?
"Senin o dişlerini, kırıp ağzına vermemi istemiyorsan çabucak yanımdan uzaklaş ve bana sevgilim demeyi de bırak. Anlamıyorsun bitti." yüzününe tiksinerek baktım. "Gerçekten beni tiksindiriyorsun. İğrenç birisin. Gerçekten iğrenç birisinin."
"Ne istiyorsun ya sen benden?!" diye bağırdı suratıma. Burada bağırması, haykırması gereken ben iken, Cesur böyle yaparak kendini haklı çıkarmaya mı çalışıyordu? "Seni seviyorum, olmuyor! Peşinden koşuyorum, olmuyor! Öpmek istiyorum, izin vermiyorsun!" yüzüne hayretler içerisinde bakmaya devam ettim. "Bu ilişkinin bu raddeye gelmesinde ki en büyük neden sensin." dedi işaret parmağıyla beni işaret ederek.
Donakalmış vaziyette sadece parmağımla kendimi gösterebildim. "Ben mi? Yani beni aldattığını için haklı mısın? Ben aldatılmayı hak mı ettim? Bütün suç bende mi?"
Her ne olursa olsun, kim ne yapmışsa yapsın, sevdiği tarafından aldatılmayı asla hak etmezdi. Edemezdi. Aldattım çünkü haklıyım diye bir kelime yok Dünya üzerinde.
"Evet." dedi kafasıyla söylediğimi tasdikleyerek. Ben gerçekten çok yanlış kişiye aşık olmuşum. Hatta olduğumu sanmışım. "Sen aldatılmayı hak ettin. Keşke Özge'yle sadece arkadaş kalmayıp, ondan birkaç tüyo alsaydın da o zaman aldatılmazdın."
Son cümlesini söyler söylemez yüzüne okkalı tokadımı yemesi bir oldu.
"Sakın!" işaret parmağını ona doğrultup, yüzüne baktım. "Sakın bir daha karşıma çıkma. Sakın!"
Hızlı adımlarla sinema çıkış kapısına ilerledim. Sol gözümden akan gözyaşımı, elimin tersiyle sinirle sildim.
Çok değil, iki ay önce bu cevabı annemi aldatan babamdan duymuştum ama en acısı annem hala babamın onu aldattığını bilmiyordu. Bunu bilmem ve anneme söyleyememem her geçen gün içimde tümör gibi büyüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİZANTEM | TEXTİNG
Literatura Feminina❝Ek göğüs kafesime Krizantem tohumlarını. Yemin ederim dönene kadar büyütüp, yaşatacağım onları.❞ Krizantem: Ah İzel ah! Krizantem: Krizantem seni çok seviyor.