35.Bölüm

258 26 5
                                    

Merhabalar ve iyi okumalar. Lütfen bölümleri oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım.

-----

Sevgili Krizantem çiçekleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgili Krizantem çiçekleri... Size söz veriyorum, bütün kalbim ve sevgimle size bakıp asla soldurmayacağım. Sizden tek ricam aynı bizim aşkımız gibi her geçen gün büyüyüp, güzelleşmeniz olması..

İzel: Daha iyi misin?

Telefonun ekranını kapatıp, ağzıma aldığım ilacı bol suyla mideme gönderdim. Bugün düne nazaran kendimi daha iyi hissediyordum.

Üzerimde hala hastalığın kırgınlığı vardı fakat dinç biçimde ayakta durabiliyordum.

Elime bir sürahi su alıp, kendi odama doğru ilerledim. Çiçeğimi, Krizantemlerimi, sulayacaktım.

Odaya girip, penceremin baş köşesine koyduğum pembe Krizantemlerime doğru ilerledim. "Bugün nasılmış benim güzellerim?" elimle hafifçe yapraklarını okşayıp, yüzümde gerçekçi tebessümümle onlara baktım. "Beni soruyorsanız ben oldukça iyim. Dün kötü olmama rağmen olayı iyi idare ettim, bugün ise kendimi daha dinç ve enerjik hissediyorum."

Elimdeki suyu hala çiçeklerime konuşarak azar azar köküne döktüm. Artık bu suyun onlara yeteceğini onayladığım vakit sürahiyi masaya bırakıp, çiçeğin önüne sandalyemi çekerek oturdum.

" Biliyor musun?" dedim dibindeki küçük çimlenen otları ellerimle yolarak. "O dün çok kötüydü. Ona kırgın olmama rağmen onu öyle, o halde görünce bütün kırgınlığım bir anda yok oldu. Söylesenize bu duygunun adı ne? Onun canı yansa, benim yüreğimde kıyametler kopuyor gibi hissediyorum. Ben hiç bu kadar yoğun duyguların hepsini bir arada yaşadığımı hatırlamıyorum. Yanında ilkbahar ve yaz mevsimini yaşarken, yokluğunda kış ve sonbahar mevsimi geliyor. Bu duygular beni doruklara çıkarırken, yere bir anda çakmasından deli gibi korkuyorum."

Telefonum titreyince otları yolmayı bırakıp, telefonun ekranını açtım. Gölge mesaj atmıştı.

Gölge: Nasıl olduğumu görmek ister misin?

Kaşlarım çatıldı.

İzel: Yoksa?

İzel: Yoksa sen burada mısın?

Heyecanla ayağa kalkıp, penceremden aşağıya baktım. Gölge oradaydı, sokağın başında, gündüz vakti yanmayan sokak lambasının altındaydı.

Gölge: Doğru tahmin.

Gölge: Hadi hazırlanıp aşağıya gel. Daha kendimi sana affettireceğim.

"Ah Gölge ah." dedim içim giderek. Nefesim cama değip, camın buğulanmasını sağladı. "Görüyor musunuz?" dedim heyecanımı ilk aşkımızın simgesi olan çiçeklerimle paylaşarak. "İyileşir iyileşmez ilk beni düşünmüş. Bana kendini affettirmek için koşarak buraya gelmiş ama ben ona artık kırgın değilim ki!"

KRİZANTEM | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin