12.Bölüm

449 44 0
                                    

Merhabalar ve iyi okumalar. Lütfen bölümleri oylamayı unutmayalım.

-----

İzel: İyi misin?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İzel: İyi misin?

Krizantem: İyim.

İzel: Yalan söylüyorsun. Doğruyu söyle.

Krizantem: Nasıl olmamı bekliyorsun?

İzel: Yorgun.

Krizantem: Başka?

İzel: Bitkin.

Krizantem: Başka?

İzel: Acı. Saf acı. Geçmişle yüzleşmenin verildiği katlanılmaz acı ve ardından gelen durgunluk.

Krizantem: Peki neden iyi misin diye soruyorsun o zaman?

İzel: İnsan her ne yaşarsa yaşasın yine de iyim demez mi?

Krizantem: O halde iyim İzel.

İzel: Ah Gölge ah!

İzel: Neden seninle yazışınca, kendimle yazışıyormuş gibi hissediyorum?

İzel: Neden seni uzaktan izlediğimde kendimi izliyormuş gibi hissettim?

İzel: Neden bu sana yaptığım, senden çok benim canımı yaktı?

Krizantem: Çünkü biz aynıyız İzel.

Krizantem: Yaralarımız aynı yerden. Geçmişimizden

İzel: Oysa bu yara değil mi iyileşen? Ne diye canımızı hala yakmaya devam ediyor.

Krizantem: Yara üzeri kapanınca iyileşmez ki. Sadece bizi kandırır. Üzerini kabukla kapatır ama alttan sinsi virüs gibi kalbimize ulaşıp, kalbimizi sızım sızım sızlatır.

İzel: Oysa çok yara gördüm ben Gölge ama hiç birisi şimdi hatırlanmıyor.

Krizantem: Yalan söylüyorlar İzel.

Krizantem: Unutulmayan yara yoktur. O yara oradadır, artık can acıtmazsa da izi oradadır.

Krizantem: İnsan yarasını unutmaz İzel, sadece alışır.

İzel: Oysa en acımasızı o değil midir? Alışmak berbat bir duygu. O yara orada ve sen bunu değiştiremediğini bildiğin için alışıyorsun. Daha doğrusu alışmak zorunda bırakılıyorsun.

Krizantem: İnsan kara delik gibi bir varlık. Her şeyi içerisine çekip, buna da alışıyor.

Krizantem: Zaten insanların delirmesi de böyle olmuyor mu? Her bir şeyi içine atarak.

KRİZANTEM | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin