22. Bölüm

401 40 9
                                    

Merhabalar ve iyi okumalar. Lütfen bölümleri oylamayı unutmayalım.

-----

İnsanın sevgisini göstermeye saatlerce konuşması veyahut aşk cümleleri kurmasına gerek yoktu, getirdiği bir saksı çiçekle bile bunu hiç konuşmadan hissettirirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanın sevgisini göstermeye saatlerce konuşması veyahut aşk cümleleri kurmasına gerek yoktu, getirdiği bir saksı çiçekle bile bunu hiç konuşmadan hissettirirdi.

Beni oldukça zorlayan denemenin son sorusunun cevabını da optik formuna işaretleyip, rahatlıkla geriye doğru yaslandım.

Beklediğimden oldukça iyi geçmişti. Sanırım Gölge'nin gönderdiği içten iyi dilekleri işe yaramıştı.

Acaba o şimdi ne yapıyordu? Kapattığım telefonumu açar açmaz ilk işim ona mesaj atmak olacaktı.

Dün kendimden bile beklemediğim cesaret konuşmam ikimizin de birbirine daha çok yakınlaşmasına neden olmuştu.

Bütün gece boyunca mesajlaştıktık. Birbirimizden bahsetmiştik, kısacası flört eden insanlar nasıl yapıyorsa bizde aynı o şekil konuşmuştuk.

Uzun zamandır telefona gülümseyerek bakmamıştım ya da mesaj gelince apar topar elime alıp mesaj yazmamıştım.

İlk bakışta aşk mı olur diye soranlara direkt Gölge'yi gösterecektim. Oluyormuş. Aşk zaten ilk bakışta, bir anda oluyormuş. Sen daha ne olduğunu anlamadan vücudun bu reaksiyona çoktan tepki vermeye başlıyordu.

Optik formumu hocaya teslim edip, denememi çantama atarak kapalı telefonumu elime alarak sınıfın kapısından dışarıya çıktım. Merdivenlerden inerken telefonun açma tuşuna uzun basarak çıkış kapısına doğru ilerledim.

Kapıdan çıkmadan önce durup Gölge'nin adının üzerine tıkladım. Artık ikimiz arasında KRİZANTEM hesabı yoktu sadece Gölge vardı. O hesaptan engeli kaldırmıştım fakat oraya bir daha mesaj atmayacaktım. Yeni başlangıçlar, yeni hisler.

İzel: Nasılsın?

Gölge: Nasıl olduğumu görmek ister misin?

Telefona bakarak dershane binasından dışarıya çıktım.

İzel: Nasıl anlayamadım?

Gölge: Tam karşına bak o zaman.

Bakışlarımı telefondan kaldırıp, tam karşıma baktım ve onu gördüm. Elinde saksı içerisinde pembe krizantemlerle yani bir diğer adı olan kasımpatı çiçeklerle yolun tam karşı tarafında durmuş, gülümseyerek bana bakıyordu.

"Gerçekten mi?" dedim heyecanla. Kalbim bu karşılaşmayı ve sürprizi beklemiyordu. Elimi kalbime götürüp, olduğum yerde, yüzümde kocaman gülümsemeyle kalakalmıştım.

"Nasılmışım İzel?" Diye sordu Gölge, yolun karşı tarafına geçip yavaş adımlarla bana doğru gelerek.

"İyi." dedim bir anda kısık çıkan sesimle. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Sanki konuşmayı unutmuş gibiydim. Boynunda, dün üşütmesin diye boynuna sardığım kırmızı atkım vardı.

KRİZANTEM | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin