LİMERENCE (BXB)

{19}

Yaklaşık beş dakika önce uyanmıştım. Uyandığımdan beri sırtı bana dönük bir şekilde kollarımın arasında yatan Emir'i izliyordum.

Yavaşça kıpırdanmasıyla gözlerimi kapattım. Birkaç saniye sonra kollarımın arasında bedenini yüzüme çevirmesiyle sakince nefes alıp vermeye devam ettim.

Ellerinden birini yüzüme çıkartıp sakallarımı okşamaya başladı. Oradan elini boynuma indirdi ve dört parmağı ensemi tutarken baş parmağını kulağımın altında gezdirmeye başladı.

Bu temasından etkilensem de uyuduğumu sanması için tepkisizce durmaya devam ettim. Dün geceden sonra bana karşı olan davranışlarında bir değişiklik olup olmadığını anlamam lazımdı.

Dudaklarını boynuma bastırdıktan sonra yavaşça yukarı kaydı. Yüzümün her yerine ufak öpücükler bırakırken ensemdeki elini geri çekti. Bir eliyle kafamı kaldırıp kolunu başımın altından geçirdi ve yüzümü tutup göğsüne bastırdı.

"Uyan artık." diye fısıldamasıyla biraz hareket etsem de gözümü açmadım.

Saçlarımı öperken bir yandan da konuşuyordu.

"Seni çok seviyorum."

Bir öpücük daha.

"İyi ki hayatımdasın, sen olmasan ne yapardım bilmiyorum."

Derin bir nefes ve bir öpücük daha.

"Hayatımdan çıkmana asla izin vermeyeceğim."

Gözlerimi açıp kalbinin üzerine sıkı bir öpücük kondurunca irkilerek geri çekildi.

"Böyle bir şey mümkün değil zaten."

"Uyanık mıydın sen?" dedikten sonra tekrar kafamı tutup göğsüne bastırdı.

Gülerek "Ne o, öldürmeye mi çalışıyorsun beni?" dememle kollarını gevşetti.

"Uyuyorsun sanıyordum, utandım."

Açık sözlü olmasına gülerek tekrar aynı yeri öptüm ve dirseğim üzerinde doğruldum.

"Nereden geldi bu sevgi sabah sabah?" Yüzünü okşarken sorduğum soruyla bakışlarını tavana çevirip sırtüstü uzandı.

"Rüyamda gördüm."

"Ne gördün?" derken tekrar yatağa uzanıp Emir'i de kollarımın arasına aldım.

"Karışık bir şeydi. Çok hatırlamıyorum. Ama uyanır uyanmaz seni ne kadar çok sevdiğimi bir daha anladım."

Saçlarını öperken gülerek "Ne kadar seviyormuşsun bakalım?" diye sordum.

Yüzünü kaldırıp gözlerime bakarken "Sevmenin ne olduğunu seninle öğrenecek kadar çok." dedi.

Eğilip dudaklarımı boynuna bastırırken kafasını geri atarak yer açtı.

"Sana kurban olurum." Öpücüklerim arasından konuşmamla elini saçlarıma daldırıp biraz daha boynuna bastırdı yüzümü.

"Kahvaltı hazırdır kalkalım mı?" derken son kez boynunu öpüp geri çekildim.

"Olur." dedikten sonra Emir de yerinde doğruldu.

İkimiz de yataktan kalktık. Üzerimi giymek için dün gece çıkartıp üst üste attığımız kıyafet yığınının yanına geldim.

Emir de kıyafetlere bakıp eğildi ve içinden kendi kıyafetlerini aldı. Yanaklarının kızardığını görünce hafif bir tebessümle ben de kıyafetlerimi aldım.

Konuşmadan üzerimizi giydik. Emir yatağımızı düzeltirken ben de odanın havalanması için camı açtım.

Yatağı yapıp bana dönmesiyle elini tutup kapının önüne doğru yürüdüm. Kilidi açtıktan sonra Emir'e dönüp yanaklarını öptüm. Biraz eğilip dudaklarımı boynuna bastırdım. Orayı da sıkıca öptükten sonra son kez dudaklarını öpüp rahat bir nefes aldım ve kapıyı açıp elimi elinin arasından çektim.