LİMERENCE (BXB)

{27}

"Günaydın sevgilim."

Emir'in yeni uyandığı için kısık bakan gözleri, sözlerimle birlikte gülümsemesiyle tamamen kayboldu.

Saatler önce uyanıp Emir'i izlemeye başlamıştım. Misafirliğe gidilen evde kalınca ve sabah uyanınca evdeki diğer kişilerin uyanmasını bekleyen insanın çaresizliğiyle Emir'in uyanmasını bekliyordum. Ne uyandırmaya kıyabiliyordum ne de dokunmadan sadece izleyebiliyordum.

"Günaydın."

Gözlerini tekrar kapatıp gülümsemesini korurken dayanamayıp sabahtan beri içimde tuttuğum şeyi yaparak yüzümü boynuna gömdüm. Derin nefesler alırken dudaklarımı tenine bastırıyordum.

Dudaklarım istemsizce "Köpek gibi aşığım sana. Çok aşığım. Çok seviyorum." diye hareket ederken Emir'in eli saçlarımın arasına daldı. Saçlarımı sıkıca tutarken yüzümü iyice boynuna bastırdı. Derin bir nefes daha aldıktan sonra dudaklarımı teninden ayırmadan aşağı doğru inmeye başladım. Emir'in saçlarımdaki eli buna engel olurken elimi uzatıp nazikçe elini tuttum ve yanına sabitledim.

Dudaklarımı çıplak göğsünde gezdirirken karnına gelince yüzümü bastırıp öptüm. Emir gülerek boştaki eliyle kafamı tutup kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.

"Gıdıklanıyorum Ulaş ya!"

Gözüme çocuk gibi görünmesiyle daha da keyiflenip diğer elini de yanına sabitledim ve yüzümü karnına bastırıp kafamı hareket ettirdim. Kahkahaları durmak bilmezken bacaklarını devreye sokmasıyla üstünde yükseldim ve bacaklarının üzerine bütün ağırlığımı vermeden oturdum. Gülmekten gözlerinin kenarında biriken yaşlara eğilip dudaklarımı bastırdım. Hâlâ ellerimin arasında olan ellerini yatakta sürükleyerek başının üzerine çıkarttım. Dudaklarına eğilirken bacaklarından kalkıp üzerine uzandım.

Dudaklarımız birleşirken bacağıma baskı yapan aletini hissedince dudaklarının arasına doğru inledim. Nefes nefese bir şekilde geri çekilirken alt taraflarımızı birbirimize sürtmeye başladık. Odadaki tek ses boxerlarımızın birbirine sürtünme sesi ve aldığımız derin nefeslerin sesiydi.

Emir inleyerek yatakta yükselip kendini biraz daha bana bastırınca gözlerimi dudaklarından çekip gözlerine diktim.

Gözlerindeki isteği görünce düşünmeden ellerini bırakıp boxerını iki yanından kavradım ve üzerinden kalkıp aşağı çektim. Kendi boxerımı da indirdikten sonra hemen yatağın yanındaki çekmeceden prezervatif ve kayganlaştırıcı alıp beklemeden Emir'in üstündeki yerimi aldım. Dudaklarımı dudaklarına bastırıp kısa bir öpücük bıraktıktan sonra dizlerimin üstünde yükseldim. Emir'in diz kapaklarını tutup kendisine ittirerek bacaklarını katlamasını sağladım. Kayganlaştırıcıyı yatağın üzerinden alıp elime sürdükten sonra beklemeden parmaklarımı Emir'in arkasına götürüp masaj yapmaya başladım.

Birkaç dakika sonra parmaklarımı tek tek içine gönderirken alıştığına emin olup elimi geri çektim. Prezervatifi alıp Emir'e uzatırken "Sen takar mısın?" diye sordum.

Kararmış bakışlarını aletimden yüzüme kaldırınca başını sallayarak paketi elimden aldı ve dişleriyle yırttı. Yatakta biraz doğrulup aletime yaklaştı ve iki elini sarıp ileri geri hareket ettirdi. Birkaç saniye devam ettiği bu işlem bile ellerin Emir'e ait olmasından dolayı beni patlama noktasına getirirken o da bunu fark ederek ellerini çekip prezervatifi paketinden çıkartıp aletime taktı.

Tekrar yatağa uzanırken bacaklarını kendine çekip gözlerime baktı. Böyle durumlarda Emir'le konuşmayı pek beceremiyorduk ve yaptığımız tek şey gözlerimizi birbirinden hiç ayırmamaktı. Bu beni daha da etkilerken Emir'e yaklaşıp aletimi tuttum ve başını girişine hizalandırdım.