"Hazır mısın? Açıyorum."
"Hadi Min, 15 dakikadır bekliyorum aç şunu artık."diyerek isyan ettiğinde Chan, dikleştim ve gözlerimi kısarak ona baktım.
"Heyecan yaratmaya çalışıyorum. Bu kadar sabırsız olma."dedim gözlerimi devirerek ve anahtarı deliğe takıp kapıyı açtım. Kapıyı ittirip söylenerek içeri girdiğimde kıkırdayarak peşimden içeri girdi.
"Ben gülünecek bir şey göremiyorum, neye gülüyorsunuz?"diye sordum ayakkabımı çıkartırken. Bana doğru eğilip boynumu öpüp çekildiğinde hızlıca dikleşip gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Gülerek ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdiğinde ben hala olduğum yerde durup arkasından bakıyordum.
"Yurdumuz burasıydı demek, ben nerede kalıyordum? Belki bir şeyler tetiklenir hafızamda."dediğinde peşinden gittim ve yanına vardığımda gözlerini etrafta gezdirmeyi bırakıp bana çevirdi. Elimle odasının olduğu tarafı gösterdiğimde önden ilerlemeye başladı. Koridora girdiğinde önüne geçip odasının önüne geldim ve kapıyı açtım. İçeri girdiğimde peşimden geldi ve gözlerini etrafta gezdirdi yavaşça.
"Burada, Felix ve Changbin ile kalıyordun. Senin yatağın ve komidinin şu tarafta."diyerek yatağını gösterdiğimde yavaşça yatağa ilerledi ve aynı yavaşlıkta yatağa oturdu.
"Genelde uyuyamazdın, stüdyonda takılırdın. Bence orası daha faydalı olur senin için."dedim ona doğru yaklaşıp elimi komidine yasladım. Onun her hareketini izlerken onun da gözleri komidinin üzerindeki bir şeye takıldı. Gözlerimi çevirip bende baktığımda ters bir şekilde duran çerçeveyi gördüm. Elini uzatıp çerçeveyi eline aldı ve içindeki resmi görmek için çevirdi. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes verdim.
"Eski sevgilim mi?"diye sorduğunda ellerim uyuşmaya başlarken parmaklarımı sıktım. Gözlerimi açtım ve dudaklarımı içeriden kemirmeye başlarken başımla onu onayladım.
"Demiştim, onu çok seviyordun."diye hızlıca konuştum ve dikleşip uyuşan kolumu ovuşturmaya başladım. Gözlerini çerçeveden ayırıp bana çevirdiğinde bir süre gözlerine baktıktan sonra bakışlarımı kaçırdım. Gözlerimi bir süre odada gezdirdim ve tekrardan ona baktığımda gözlerimin içine bakıyordu. Tekrardan gözlerimi kaçırdım ve başımı eğip odadan çıktım.
"Minho."diye seslendiğinde durdum ve odaya geri girip ona baktım. Elindeki çerçeveyi tekrardan ters bir şekilde komidinin üzerine bıraktı ve ayağa kalktı. Bana doğru yaklaştığında dikleştim ve gözlerimi çerçeveden alıp onun yüzüne çevirdim. Bana iyice yaklaşıp kollarını etrafıma sardığında gözlerimi kapattım ve çenemi onun omuzuna yaslayıp odanın içine bakmaya devam ettim.
"Neden bilmiyorum ama, önceden seni çok üzdüğümü hissediyorum."dedi ve biraz daha sarıldıktan sonra yavaşça benden ayrıldı. Yüzümü avuçlarının arasına aldı ve yüzümü dikkatlice inceledikten sonra bir eliyle çerçeveyi işaret etti. İkimizde çerçeveye baktığımızda tekrar konuştu.
"Bunun başka bir açıklamasını bulamıyorum. Neden onu atmadım anlayamıyorum. Seninle sevgiliymişim ama odamda neden hala bu fotoğraf duruyor anlamıyorum!"diye kendi kendine sinirlendi.
"Chan, sorun değil-"
"Bu çok büyük bir sorun. Seni sürekli incitiyor muydum?!"derken yanağımdaki elini indirdi.
"Chan, ben unuttum."dedim ellerim onun yanaklarına koyup yavaşça okşayarak. Alnımı onun alnına yasladım ve derin bir nefes aldım.
"Gerçekten unuttum. Sen o yatakta gözlerini açtıktan sonra ben yaşadığım her şeyi unuttum yemin ederim. Hiçbiri umrumda değil, şu an yanımdasın. Umrumda olan bu."dediğimde ellerini belime koyup kollarını sararak bedenimi kendi bedenine yasladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/276212622-288-k764920.jpg)