"1, 2, 3, 4..."
Aynaya karşı hem dans edip hemde Felix'in hareketlerini gözlüyordum. Onun kısmı bu sefer zordu ve göz önünde olduğu için hiç hata yapmaması gerekiyordu.
"...6, 7, 8, 9 ve takla-"
Ellerimi yere koyup taklayı atacağım sırada elim kayınca yere sertçe yapışmıştım. Sırtüstü düşerken acı dolu bağırışım tüm pratik odasına dağılmıştı.
"Abi, iyi misin?!"diye dehşet içinde konuştu Felix hızlıca yanıma eğilerek.
"Evet, sanırım."diye inleyerek konuştum yerden destek alıp dikleşirken. Bileğim döndüğü için çok fazla acıyordu.
"Senin için buz getireyim."dedi ve hızlıca yanımdan kalktı. O giderken bileğimi kavrayıp ovalamaya başladım. Ağrıyla yüzümü buruşturdum.
"Abi, biraz dikkat etmelisin. Kendini çok zorluyorsun."diye duyduğum sesle gözlerimi arkamda oturan Changbin'e çevirdim. Telefonuyla oynarken Seungmin'in üzerine doğru uzanmıştı.
"Sorun yok, böyle iyiyim."dedim ve gözlerimi bir süre daha onlarda tuttuktan sonra tekrardan bileğime çevirdim. Şişmese iyiydi.
"Getirdim!"diye bağırdı Felix, elinde buzla koşarak yanıma geldi.
"Dikkat et, şimdi de sen sakatlanacaksın."diye gülerek konuştuktan sonra elindeki buzu alıp ağrıyan bileğime tutmaya başladım.
"Minho abi, biraz dinlen. Bizde bir kere daha koreografinin üzerinden geçelim."diye konuşan Seungmin'i duyunca gözlerimi ona çevirdim. Biraz tereddüt etsemde oturduğum yerden kayarak geriye çekildim. Onlar şarkıyı tekrardan başlatıp dans etmeye başladıklarında bileğimin ağrısını unutmaya çalışarak onları izliyordum. Bu sefer ki geri dönüşümüzü herkes çok ciddiye alıyordu. Stay'imize daha iyi hediyeler vermek istiyorduk hepimiz. En çokta Chan abim, beklentileri çok yüksekti. Ve bende çok yetersizdim. Çoğu zaman olduğum gibi.
Bazen kendimi bu gruba bir yük gibi görmüyor değildim. Çoğu zaman gereksiz nefretleri üstüme çekerek tüm grubun dikkatini ve düzenini bozuyordum. Böyle olduğu zaman, kendimi suçlu hissediyorum. Hepsi daha fazla başarılı olmak istiyordu, bende engel koyuyordum önlerine.
"Minho, sanırım kendini yeterince hazır sanıyorsun."diye duyduğum sesle, gözlerimi daldığım yerden ayırıp odaya giren Chan abime baktım. Maskesini indirip karşımdan ilerlerken yine hayranlıkla ona bakıyordum.
"Aslında-"
"Jisung nerede?"diye beni veya söyleyeceğim şeyleri umursamadan Changbin'e doğru yönelik konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırıp başımı eğdim ve elime buz tutmaya devam ettim. Evet, bugün de pek önemli değilim.
"Yurtta kalacağını söylemişti ya abi, pek iyi hissetmiyordu."dediğinde Changbin, gözlerimi tekrardan onlara çevirdim. Hepsi durmuş Chan'ı izlerken o da elindeki kağıtları okurken başını salladı. Çok dikkatli görünüyordu, benim aksime. Başını kaldırdı ve çocuklara baktıktan sonra gözlerini Seungmin'de durdurdu.
"Dün gece neden uyumadın? Gözümden kaçtığını sanma."diye merakla konuştuğunda histerik bir şekilde gülümsedim ve gözlerimi tekrardan elime çevirdim. Keşke beni de biraz önemseseydi, ya da bana dair bir şeyleri farketseydi. Sanırım dünyanın en mutlu insanı olurdum.
"Nedense uyku tutmadı abi, bir daha olmayacak merak etme."diye gülümseyerek konuştu Seungmin.
Hissettiğim duygu kıskançlık değildi, çocuklarla ilgilenmesi çok iyi bir şeydi. Sadece, bazen benimde ihtiyacım oluyordu. Ya da belki de ben öyle hissediyorum.
"Tamam hadi pratiğe devam. Geri dönüşte çok iyi olmamız gerekiyor. Stay'i hayal kırıklığına uğratmak istemeyiz! Bay Lee, dinlenmeniz bittiyse sizde biraz çalışın lütfen."diye yine gıcık bir ses tonuyla konuştuğunda gözlerimi tekrardan ona çevirdim ve yerden destek alıp ayağa kalktım ve buzu koltuğa bırakıp bileğimi ovarken onlara doğru ilerledim. Geçmiş sayılmazdı, geçse iyi olurdu.
"Chan abi, Minho abim bileğini incitti. Biraz otursa daha iyi olur."diye hızlıca konuştuğunda Felix, durdum ve ona bakmaya başladım. Ağzında bir lafı tutsa şaşırırdım zaten.
"Bileğini mi incittin? Ne oldu?"diyerek gözlerini bana sabitlediğinde vücudum yanmaya başlarken zorlukla boğazımı temizledim.
"Sorun yok, dans edebilirim."dediğimde olduğu yerde biraz hareketlendi ve gözlerini dikkatlice üzerimde gezdirdi.
"İstediğim cevabı vermedin."dediğinde tekrardan derin bir nefes aldım.
"Taklayı atmaya çalışırken bileğim ters döndü sadece, çok önemli bir şey değil."dediğimde bir süre sessiz kalıp beni izledikten sonra gözlerini diğerlerine çevirdi.
"Taklayı çıkarabiliriz. Başkasının sakatlanmasını istemem."