1 | Sirius Black

10.5K 284 153
                                    

Olivia ve Regulus birbirlerine tutunarak koşuyor, zaten geç kaldıkları kehanet dersine yetişmeye çalışıyordu. Hızlarını ayarlayamayan ikili bir anda açılan kapının etkisiyle yere yapıştı. Önde Regulus gittiği için yere düşünce Olivia'nın düşüşünü yavaşlatmıştı. Sınıfta kahkahalar yükselirken üzerlerini düzeltip profesörden af dilediler ve boş yerlere geçtiler.

Regulus, son boş kalan Slytherin'in yanına geçince Olivia bir Gryffindor ile oturmak zorunda kaldı. Ancak bu kişi sıradan biri değildi. Regulus'un ağabeyi, Gryffindor'un yakışıklısı, patavatsız, kendini beğenmiş Sirius Black'ti.

Genç kız Sirius'un yanına geçince yavaşça başını kaldırdı. Olivia bakışlardan rahatsız olmuş açıklama yapma gereğinde bulunmuştu. "Zevkimden değil Black. Boş yer yok."

Kendisi kesinlikle yanlışlıkla Slytherin'e seçilmişti. Bir Slytherin asla kendini diğer binalara açıklamazdı. Tabii Olivia Macmiller tam olarak Slytherin sayılmazdı.

Ders biraz ilerlediği zaman kız kasetçalarını çalarını çıkarmış kulaklığını takmış, ABBA dinlerken kitabının kenarına eskiz yapıyordu. Kolunun dürtülmesiyle kendi dünyasından çıktı. "Noldu?" diye sordu etkileyici ancak bir o kadar da gergin bir sesle. Uzun saçlı çocuk kulağındaki kulaklardan birini çıkardı ve kendi taktı. Kız ağzını açar gibi olunca parmağıyla kızı susturdu. "Dinlememe izin vermezsen seni profesöre şikayet ederim." zavallı kız derin bir iç çekti ve şarkıyı açtı.

Sirius'un gözleri yanındaki kıza kaydı. Daha önce Regulus'un yanında çok sık gördüğü bu yüzü uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Olivia'nın mavi kocaman gözleri, uzun kirpikleri, dolgun dudakları ve parlak, bakımlı saçları vardı. Sirius etkilenmediğini söylese yalan söylemiş olurdu. Saçları en az benimkiler kadar güzel, diye düşündü kendi kendine. Ders boyunca yüzünü ezberleyecek kadar inceledi kızı.

Kız şarkıyı kapattı ve kulaklığını geri istediğini belirtmek için avcunu çocuğa uzattı. Sirius önüne açılan ele adeta sırıttı ve cebinden 1 Galleon çıkarıp kızın elini kapadı. Olivia gözlerini devirdi. "Sen nasıl oldu da Slytherin'e seçilmedin?" oğlan yavaşça oturduğu yerde yayıldı. "Sen nasıl oldu da Slytherin'e seçildin?" alayla sorulmuş bir soru olsa da Sirius gerçekten anlamıyordu. Olivia okuldaki çoğu kişiye kibar davranır, yardımcı olur, kan ayrımı yapmazdı. Tabii çoğu kişiyeydi çünkü asla Çapulculara iyi davranmazdı.

Remus dışında. Arada ikisi beraber kütüphaneye gider tüm okulu çekiştirir, konu eksiklerini kapatırlardı. Olivia bazen James ve Peter ile bile sohbet ederdi. Tek konuşmadığı, tiksinir gibi baktığı kişi Sirius'tu. Ve Sirius bunun geçmiş yüzünden olduğuna kalıbını basabilirdi.

Sirius bir şeyler düşünürken kız kulaklığını kaptı ve kitaplarını topladı. "Paran bende kalıyor Black." yine o senden tiksiniyorum bakışını atmıştı. "Bana biraz daha böyle bakarsan sana lanet atarım Macmiller." dedi Sirius tersçe. "Şu davranışlarına rağmen sana böyle bakan tek ben olduğum için şükretmelisin Black." Sirius hışımla ayağa kalktı. Bir şey söyleyecek gibi oldu ancak konuşmasına izin vermeden Regulus geldi ve "Pekala, kızımı götürüyorum." dedi, Olivia'yı sırtlamadan hemen önce. Olivia onu izleyen gri gözlü oğlana dil çıkartıp keyifle uzaklaştı.

"Ağabeyimle uğraşmak zorunda kaldığın için üzgünüm." oğlan mahçupça konuşunca kız kıkırdadı. "Hadi ama Reggie, Sirius ile uğraşmanın ne kadar keyifli olduğunu biliyorsun."

Regulus bir süre sessiz kaldı. Ağabeyiyle laf dalaşına girmeyeli bir sene oluyordu. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da Regulus Black ağabeyini çok özlüyordu ve içten içe ona hak vermekten nefret ediyordu.

"Regulus, aylardır hiç olmadığın kadar mutsuzsun. Seni böyle görmeye dayanamıyorum. Biliyorum Sirius iğrenç biri ama o senin ağabeyin. Ona yapılanları düşün. İçten içe ona da hak vereceğini düşünüyorum." oğlan ağzını açar gibi olunca kız onu susturdu. "Daha bitirmedim. Kesinlike o haklı demiyorum. Seni göt gibi ortada bıraktığını unutmamak lazım. Ama onun ailem diyebileceği tek sen varsın. Seninde ailen ile aran şu an çok iyi olmadığına göre, durum sende de farksız. Aranızı düzeltmenize yardım etmek istiyorum."

Regulus sıkıntıyla nefes verdi. Karşısındaki kız rica eder gibi konuşsa da tamam demekten başka seçeneği yoktu çünkü Olivia Macmiller her zama dediğini yaptırırdı. Olivia sevinçle gülümsedi. Bu sevinç Sirius için değil, darmadağın olmuş Regulus'u düzeltmek içindi. Yanağına ıslak bir öpücük bıraktı ve kaçtı. Koşarken arkasından bağıran Regulus'u duyabiliyordu.

...

"Black?" Sirius duyduğu sesle sağına döndü. Olivia karşısında duruyordu. Yemekten sonra Astronomi Kulesine gelebilir misin?" Sirius anlamaz gözlerle ona bakarken James sırıtarak konuştu. "Ne o Pati? Macmiller'ı mı götürüyorsun?" genç kız gözlerini devirdi. "Tabi Potter. Her gece Astronomi Kulesinde sevişiyoruz. Umarız sesimiz sizi rahatsız etmiyordur."

James ve Olivia hafifçe atışırken Sirius araya girdi. "Konu ne?" Olivia gülmeyi bırakıp ciddileşti. "Regulus." Sirius oturuşunu dikleştirmiş. Slytherin masasına oturan çocuğa bakmıştı. "Noldu Regulus'a? Bir sorun mu var yoksa?" Olivia istediğini elde edecekse Sirius'u meraklandırmalıydı. Cevap vermeden ortak salondan çıktı. Arkasından Sirius'un sövdüğüne emindi. Lakin Sirius zor bir çocuktu ve Olivia'nın işini şansa bırakmaya hiç mi hiç niyeti yoktu.

• Olivia Macmiller - Gözleri maviymiş gibi varsayıyoruz!!

• Olivia Macmiller - Gözleri maviymiş gibi varsayıyoruz!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

• Selam!! Yeni bir kurguyla karşınızdayım. İlk defa Çapulcular ile ilgili bir fic yazıyorym umarım mantık hataları olmaz. Çok bir açıklama yapmayıp spoi vermeden gidiyorum. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!!<33

• 70'lerde mp3 ne alaka diyebilirsiniz, büyüyü bozmuyoruz.

The Secret | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin