Hogwarts
Sirius gergindi. Her zamankinden çok. Kalbi güm güm atıyor, soğuk soğuk terliyordu. Tırnaklarını kemirirken odanın ortasında volta atıyordu. James "Pati dur artık benim başım döndü." diyerek onu gerçekliğe döndürdü. Sirius elleriyle suratını kapatıp boğukça bağırdı. "Özür dilerim sizi rahatsız etmek istememiştim çocuklar. Sadece çok fazla gerginim."
"Bunu fark ettik zaten." dedi Remus gülümseyerek. "Sakin ol Sirius. Sadece ailesinin yanına gitti, onu lanetleyecek insanların yanına değil." ve dediğinin yanlışlığını fark edip ağızını kapattı. "Sirius- ben- üzgünüm- öyle, öyle demek istemedim!" duygusal bir ayıcık olan Sirius kendini Remus'un yanına attı ve ona sarıldı. "Biliyorum aylak, inan sorun değil." ve ona en içten gülümsemelerinden birini verdi. Kısa bir moladan sonra volta atıp kafayı yemeye devam etti. Ta ki James onu zararsız bir büyüyle uyutana kadar.
Macmiller Malikanesi
"Hoşgeldin tatlım." Bayan Macmiller kızına içtenlikle sarıldı. "Hoşbulduk anne, babamla ağabeyim nerede?" annesi gülümsedi. "Birazdan gelirler. Sofra hazır, gel geçelim." Olivia başını salladı ve nezaketen gülümsedi. Neden bu kadar kibardı?
Merdivenlerden duyduğu ayak sesleriyle arkasını döndü. "Olivia?" Olivia kocaman gülümsedi ve kollarını açan oğlana sarıldı. "Olanlara inanmıyorsun artık, değil mi?" diye fısıldadı genç kız. Ben başını salladı. "İnandığımdan değil, gerçek olma düşüncesinden utanmıştım." dedi samimiyetle. Aslında gerçek ağabey. diye iç geçirdi Olivia.Kısa bir süre sonra babasının da gelmesiyle masaya geçtiler. Bayan Macmiller meşrubatları doldururken kızına baktı. "Hayırlı bir haberle geldin umarım." dedi gülümseyerek. Ah, siktir. Olivia, Regulus ile ilgili konuşmak için gelmemişti. Bardağından bir yudum aldı ve anne, babasına baktı. "Düşündüm ve, Karanlık Lord'un destekçisi olduğumu fark ettim." üçlü ona şaşkın ama mutluluk dolu bakışlar attı. Bay Macmiller gülümsedi ve ayağa kalkıp kızına sarıldı. Yıllar sonra ilk defa. "Doğru yolu bulacağını biliyorduk güzel kızım." Aptal herif. "Ah, Karanlık Lord çok sevinecek!" dedi Bayan Macmiller sevinçle. Olivia gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.
"Peki tatlım, Regulus ile hala aynı fikirde misiniz?" Evet, işte riskli soru. Olivia elini boynuna attı. "Aslında Regulus'un görüştüğü bir kız var." Harika! İsim sorarlarsa ne sallayacaksın acaba? Bayan Macmiller'ın yüzü düşer gibi oldu. "Oh, kim acaba?" Şom ağızlısın Olivia. "Adını söylemişti ama hatırlamıyorum. Tek hatırladığım Kutsal28'den olduğu." annesi gözlerini devirdi. "Blacklere senden daha çok yakışacak bir gelin yok."Tabii anne. Evet Olivia bir Black geliniydi ancak Sirius ailede istenmediği için çok da gelin sayılmıyordu herhalde.
Ailesiyle biraz oturduktan sonra ağabeyinin yanına çıktı. Kapısını çaldı. "Gel!" diye seslendi Ben. Olivia gülümsedi ve içeri girdi. Odada ufak tefek değişiklikler vardı. Duvarlardaki posterler sökülmüş, şarkı sözleri yazan nevresim takımı değişmiş, perdeler iyice kararmıştı. Odanın artık bir gence ait olmadığı çok belliydi. Tam bir safkan odası. Ben kardeşine gülümsedi. "Nasıl? Beğendin mi?" Olivia omuzlarını silkti. "Eh, eski halini daha çok seviyordum." Ben güldü. "İnan bana bende. Ama bilirsin... annem." Olivia gözlerini devirdi. "Her zaman illa onun dediği olacak. Bu huyundan nefret ediyorum." Ben başını salladı. Kendisi bir Ölüm Yiyendi ancak doğru bulmadığı şeyler de vardı. "Olivia?" Olivia incelediği kitaplıktan uzaklaşıp ağabeyine döndü. Al işte! Ben bir şeyler döndüğünü anladı. "Seni özledim." ve Olivia'ya sarıldı. Olivia nefes verdi. "Ben de seni."
Ailesiyle geçirdiği yıllar gibi gelen üç saatin ardından artık Hogwarts'a dönecekti. "Haftaya olacak ilk saldırıdan önce bir toplantı yapılacak. Sana mektup gönderirim." dedi Ben. Olivia başını salladı ve son kez ona sarıldı. Sonra da cisimlenerek Hogwarts'a döndü.
Hogwarts
"Ah! Sonunda!" diye bağırdı Sirius ve koşarak Olivia'yı kucakladı. Kız güldü. "Sakin ol Sirius!" James oturduğu yerden konuştu. "Sen gelene kadar canımızı yedi bizim. Kardeşimi kendini kör kütük aşık etmişsin Livia." Sirius öfkeyle ona bakarken Olivia güldü. "Sen öldün Potter." dedi Sirius. "Koru beni Lily çiçeğim!" diye bağırıp kendini Lily'nin yanına attı James.
Onlar gülerken Sirius ve Olivia başka bir evrendeydi. Sirius'un iki eli Olivia'nın belindeydi. Olivia da kollarını onun boynuna dolamıştı. Sirius biraz eğilip alınlarını birbirine değdirdi. Nefesleri birbirine karışıyordu. Sirius daha fazla dayanamayıp Olivia'yı öptü. Bu her zamanki gibi değildi. Öpüşü sakin ve aşk doluydu. Sanki sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor, sürekli seni düşünüyorum, James'in dediği gibi sana kör kütük aşığım ve bunu anlatmaya kelimeler yetmiyor diye bağırıyordu.
____________________________________
• Kısa bir bölüm oldu ama her bölüme bir olay şeklinde yazmaya çalışıyorum burdaki olay Olivia'nın ailesini ziyaret etmeseydi.
• Olivia'nın ağabeyine isim ararken Ben Barnes editi gördüm ve dedim ki ismi neden Ben olmasın?
•Birkaç bölüm sonra mezunlar için balo olacak.Lily ve James'in tatlılığı!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfiction! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...