Sirius Black her ne kadar gitmek istemese de kardeşine ne olduğunu merak ediyordu. Söylenerek merdivenleri çıktı.
Olivia duvar dibine oturmuş elindeki sigaranın keyfini çıkarıyordu. Üzerinde siyah bir crop altında da croptan daha açık renkte olan bol bir pantolon vardı. Saçını dağınık bir topuz yapmıştı.
Sirius ilerledi ve kızın yanına çöktü. "Gören gözün hakkı var." dedi ve sigarayı aldı. "Sigara içtiğini bilmiyordum." kız gözlerini devirdi. "Benim hakkımda bir şey biliyor musun ki?" oğlan düşündü. Eskiden çok şey biliyordu oysaki. "Regulus'u çok seviyorsun. Zaten o yüzden burada değil miyiz?" kız hafifçe sırıttı. "Bir şey biliyormuşsun." Sirius biten sigarayı ayağıyla söndürdü ve merakla kıza baktı.
"Neden buradayız Macmiller?" kız suratına yaklaşınca nefesini tuttu. "Sana aşığım ve yakınlaşmak için Regulus'u kullanıyorum Black." Sirius'un gözleri büyüdü ve şaşkınlıkla kıza baktı.
"Sen... ne?"
Olivia onun bu şapşal tepkisine gülmeden edemedi. "Sirius! Yüzünü görmen lazım! Altıma işeyeceğim." Sirius yüzünü ekşitti. Elini yanağına koydu. Sıcacıktı. Kıpkırmızı kesildiğine emindi. Her ne kadar sinir olsa da Macmiller'ın güzel gülüşü onu güldürmüştü.
Birbirleriyle biraz daha uğraştıktan sonra Olivia ciddileşti. Sirius ne olduğunu anlamıştı.
"Dinliyorum."
Kumral cadı derin nefes aldı. "Bak Black, benim için önemli olmasan bile Regulus için önemlisin. Onu geride bırakıp evden gittiğinden beri ne halde biliyor musun? Kalbini ne kadar kırdığını, ona ne kadar zarar verdiğini biliyor musun? Ona bok gibi davrandığın günler suratının beş karış olduğunu biliyor muydun? Hayır. Peki önemsiyor musun? Bak bunu bilmiyorum ama davranışların tam zıttını gösteriyor. Regulus'la aranı düzeltmek için çabalayacak mısın?" Kız oğlanın buz gibi olan ellerini tuttu. "Yardımcı olmak istiyorum."
Sirius derin bir nefes aldı. Kravatanı gevşetti. "Bak Olivia, Regulus'la aramın düzelmesini çok isterdim. Ancak pek olası bir şey değil. Bizim... uzak durmamız lazım. Ona yakın olarsam zarar veririm." kız ellerini çekti. "Kardeşime zarar vermektense ölürüm daha iyi."
Olivia sinirden güldü ve başını iki yana salladı. "İnan bana Black. Şu an verdiğin zarardan fazlasını veremezsin. Ben de ona değer veriyorsun falan sanmıştım. Vaktini aldım kusura bakma." Olivia ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı. Lakin kolunu tutan el onu durdurdu. "Bana ağabeylik tavsiyesi vermeye çalışma." "O zaman adam gibi ağabeylik yap. Regulus'u mahvedemezsin." Kolunu çekti ve hızla Slytherin ortak salonuna indi.
İçeri girince Regulus merak eder gözlerle ona baktı. Koşarak Regulus'un boynuna sarıldı. Oğlan kızın belini sardı ve kafasını boynuna gömdü. "Sorun ne Livia?" kız gülerek çocuktan ayrıldı. "Ne? En iyi arkadaşıma sarılmak için bir nedene mi ihtiyacım var?" oğlan gözlerini devirdi ve kendini tekrardan koltuğa gömdü. "İki gün sonra ailecek yemek yiyecekmişiz. Sizle beraber." bunu duyan Olivia kendini Regulus'un yanına attı. "Yani yine gergin bir akşam geçireceğiz." çocuk umutsuzca başını salladı.
...
"Hey Livia, her zamanki yer?" Olivia, Remus'a gülümseyip başını salladı. Sonra gözü ona bakan Sirius'a kaydı. Oğlan donmuş gibi kıza bakıyordu. Olivia tek kaşımı kaldırıp ona baktı. Buna karşılık Sirius bakışlarını kaçırdı. Yemek bitince Remus ve Olivia kütüphaneye ilerledi.
"Pati neden sana yiyecekmiş gibi bakıyordu?" Olivia gülerek ona döndü. "Cazibeme tutulmuştur." Remus eliyle kızın saçlarını karıştırdı. "Hey! Cazibemi bozuyorsun!" Remus sırıtırken Olivia saçlarını düzeltmeye çalışıyordu. O sırada yanlarından koşarak geçen Sirius avcuna bir not sıkıştırdı.
Astronomi Kulesi. Saati söylemiyorum, biraz da sen kudur.
Olivia göz devirdi ve kağıdı cüppesinin cebine attı.
"Ya tamam yeter bu kadar." Olivia sıkılmış, Remus'u caydırmaya çalışıyordu hoş pek de başarabilmiş değildi. Remus kitaptan gözlerini kaldırıp Olivia'ya baktı.
"Siz Sirius'la ne iş?"
"Hiç, sadece Reggie ile aralarını düzeltmeye çalışıyorum."
Oğlan tek kaşını kaldırdı. "Ve bunu yapıyorsun çünkü?" kız gözlerini devirdi. "Çünkü Regulus her ne kadar kabullenmek istemese de Sirius'u özlüyor. En iyi arkadaşımın gözümün önünde yavaşça ölmesini izleyecek değilim. Beni anlarsın." Remus başıyla onay verdi. "Umarım başarılı olursun. Sirius belli etmese bile içten içe çok üzülüyor. Bu olay olmadan önce Regulus'la etle tırnak gibilerdi."
"Sevgisini sakladıkça Regulus'u nasıl üzdüğünü tahmin bile edemez."
...
Yatakhaneye gidip eşyalarını bıraktı ve Astronomi Kulesine ilerledi. Yukarı çıkarken nefes nefese konuştu. "Gelmiş olsan iyi edersin Black!" söylenmeye devam ederken bir basamağa takıldı. Tam düşüşüne hazırlanmıştı ki iki el onu tuttu. "Hem sinirli hem sakarsın."Olivia kafasını kaldırdı ve ona ciddiyetle bakan Sirius'un yüzüyle karşılaştı. Yutkundu, üzerini düzeltti. Kollarını kurtardı ve kulenin ucuna oturup ayaklarını aşağı sarkıttı.
"Uzak durmakta kararlı olduğunu sanıyordum." Sirius usulca yanına oturdu. "Belki de öğle yemeğinde Regulus'u izlemiş ve çökmüş olduğunu onaylamışımdır." kız hüzünle gülümsedi. "Ne yapabileceğini düşündün mü?" oğlan olumsuzca başını salladı. Gözlerini gökyüzüne dikti. "Olanlar düzeltemeyeceğim derece kötü Olivia. Elbette deneyeceğim ama asla kolay olmayacak. Ve bu annemlerin kulağına giderse Regulus'a çok kızarlar." gözleri dolmaya, sesi titremeye başlamıştı. Kafasını önüne eğdi.
"Her gece kendime ne kadar sövdüğümü, keşke onu da alsaydım diye düşündüğümü kimse bilmiyor. Oh, artık sen biliyorsun. Hadi git herkese Sirius Black ağlıyor, de." gözlerini sildi ve kendini Astronomi Kulesinin soğuk mermerine yatırdı.
Olivia güldü ve kendini Sirius'un yanına attı. "Sana elimden geldiğince yardım edeceğim Sirius."
Oğlan gülümsedi ve elini gökyüzüne uzattı. "Bak, şu yıldız Sirius. Gökyüzünün en parlak yıldızı. Ailem onlara layık bir evlat olacağımı düşündükleri için bana böyle değerli bir yıldızın adını vermiş. Bak şuradaki de Regulus, Aslan takım yıldızının en parlak yıldızı." kız güldü. "Baktılar sen çürük çıktın. Beklentiyi düşürmüşler." Olivia gülerken Sirius onu izliyordu. "Olivia ne demek?" "Barışın simgesi." Olivia kollarını sarınca Sirius sihirle üzerlerine bir battaniye örterken konuştu. "Bizi barış getireceğine olan inancım arttı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
أدب الهواة! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...