"Evet sevgili Hogwarts öğrencileri ve Slytherinli yıl- pardon profesör, maç başlamak üzere! Takımlar sahaya giriyor, önce tabiki kudretli ve kuvvetli Gryffin- ah acıdı! Başta Potter olmak üzere Gryffindor takımı geliyor! Bastırın aslanlarım!"
Olivia Sirius'a baktı. Oğlanın yanaklarında sarı-kırmızı şeritler vardı. Boynuna Gryffindor atkısını sarmıştı ve üstünde kırmızılı kazağı vardı. Yanındaki Mcgonagall onu bir güzel azarlıyordu ancak Sirius'un neşesi bozulmuyordu. Olivia ise yanındaki Betty ve Regulus ile sahaya bakıyordu. Üzerinde yeşilli kazağı vardı. Saçlarına yeşil bir toka takmıştı ve yeşil eyelinerı dikkat çekiyordu. "Umarım Hufflepuff kazanır, o zaman kesin şampiyon oluruz!" dedi Betty umutla. Olivia gülümsedi.
Sahadaki James ve Marlene'e el salladı. James ona öpücük atınca Sirius'un sesi duyuldu. "Çatalak! Yakarım oğlum seni! Profesör bir dakika şurda kız gidiyor! Olivia'cığım, canım yeşiller hiç yakışmamış. Yani sana her şey yakışır ama kırmızı daha güzel olurdu- Tamam profesör susuyorum!" Slytherin dışında tüm binalar güldü. "Şimdi sevgili dostlarımız -tabii maçı kazanırsak, ki kazanacağız- Hufflepuff geliyor, başlarında Diggory ile beraber!"
Biraz boş konuşma ardından maç başladı. Sirius'un harika ve esprili anlatımı ile Hogwarts tarihi en eğlenceli maçlarını yaşıyordu. 35 dakikanın ardından Gryffindor maçı kazandı. Zaten olağandı ancak yine büyük bir coşkuyla kutlandı. Sirius hızla arkadaşlarının yanına indi. Koşarak önce James'e sonra Marlene'e sırayla herkese sarıldı.
"Ben bir yanlarına gideyim." Regulus gözlerini devirdi ve Betty ile ortak salona gitti. Olivia da Gryffindorların yanına indi. Onu gören James gülümseyerek kollarını açtı. Olivia koşarak oğlana sarıldı. "Ah, kazanacağınızı biliyordum!" neşesi sesinden belli oluyordu. Sirius kızın bileğini tutup omuz silkti. "Sürekli kıskanıyor. Biri bana Sirius böyle olacak dese inanmazdım." dedi Peter gülerek. Olivia da güldü ve Sirius'a sokuldu. "Eh tabi sunucuda da iş var. Ne güzel sundu öyle ya." Sirius tatmin olmuş bir şekilde sırıttı. "Kendine koca bir bebek edindin Livia." dedi Lily sırıtarak. "Hey!" Sirius kaşlarını çatınca gülüşmeler arttı.
"Akşamki eğlenceye sen de dahilsin canım." dedi James, Olivia'ya. Kız minnettar bir şekilde gülümsedi. Kendi ağabeyinden görmediği şefkati James'ten görüyordu. Ben de idare ederdi ancak James hem taraf olarak hem de ilgi olarak çok daha üst seviyedeydi. Olivia başta nefret ettiği çocuğu bu kadar yakın gördüğüne inanamıyordu bazen.
...
"Ama yemiyorsun Regulus!" diye isyan etti Betty. Olivia ikilinin karşısına oturdu ve tabağını doldurmaya başladı. "Neler oluyor?" diye sordu bezelyeden alırken. "Tabağına bezelye alıyorsun. Bu oluyor." dedi Regulus gülümseyerek. "Oh, güzel gözüküyordu bezelye olduğunu fark etmedim." Olivia bezelyeleri geri dökecekken Betty eline vurdu. "Hey!" Betty kaşlarını çattı. "Siz ikiniz, düzgün beslenmeye öğrenmelisiniz. Acilen." Olivia gözlerini devirdi ve Regulusla aynı anda konuştular. "Özür dilerim anne."Betty sinirle püreyi Olivia'yaya attı. Olivia da ona attı. Yemek savaşı giderek Slytherine yayıldı. Regulus Rabastan'a, Rabastan Lucius'a, Lucius Barty'ye, Barty Rodolphus'a, Rodolphus Severus'a, o Bellatrix'e, Bellatrix Narcissa'ya, Narcissa Evan'a, Evan Paul'a attı. Paul da gözüne kestirdiği Sirius'a attı. Ve böylece Slytherin-Gryffindor yemek savaşı başladı. Olivia şaşkınlıkla Gryffindorlara baktı. Lily bile püre atıyordu! Asıl eğlence akşamaydı ancak şu an bile salondan kahkahalar yükseliyordu. Marlene gülerek Mary'ye yoğurt fırlatınca Hufflepuff da katıldı. Eh, Ravenclaw eksik kalamazdı. Dört bina bütün kavgaları unuttu ve gülüşerek oyun oynadı. Tarihte bir ilkti ki hiçbir bina art niyet görmüyordu.
James ve Severus bile kavga etmeden bir şey yapıyordu.Onlar savaşırken Mcgonagall, Slughorn ve Dumbledore içeri girdi. Mcgonagall bağıracaktı ki Dumbledore onu durdurdu. "Ne yapıyorsunuz? Bu karışıklığı engellemeliyiz!" Dumbledore gülümsedi. "Şunlara bak Minerva, kavga edip zarar vermeden bir şey yapıyorlar. Bırakalım eğlensinler."
Bir süre sonra Dumbledore artık durmaları gerektiğini söyledi ve herkes yemeğe döndü. "Harika bir şey başlattım, kendimle gurur duyuyorum." dedi Olivia sırıtarak. "Mükemmeldik yahu!" diye ona katıldı Paul. "Hey, haftaya olacak maç için heyecanlı mısınız?" diye sordu Betty. Lucius onuz silkti. "İyi hazırlanıyoruz bence." Olivia gergince saçını geriye attı. "Onlar çok iyi hazırlanıyor." Paul gözlerini devirdi. "Bir kere de pozitif ol be kızım!" "Evet ya!" ona katıldı Evan. "Üzgünüm çocuklar ama birimiz realist olmalıydı." Slytherin bugün bir ilk daha yaşadı. Laf sokmadan iletişim kurma. Neler oluyordu anlamıyordu Olivia. Ne yani herkes onun Voldemort'un tarafına geçmesini mi bekliyordu? Bozuntuya vermedi. Ortadaki gerginliğin kalkmasına herkesin ihtiyacı vardı.
"Bu da Regulus'un burnunu kırma hikayesiydi." dedi Olivia. "Oh hayır, bu Olivia'nın yanlışlıkla(!) burnumu kırma hikayesiydi." diyerek onu düzeltti Regulus. Slytherin ortak salonunda 7.sınıflar sohbet ediyordu. Sırayla Olivia, Regulus, Betty, Lucius, Narcissa, Bellatrix, Paul, Evan, Barty ve Rodolphus daire şeklinde oturuyordu. "Güzel hikaye ama Barty'nin kız keserken süpürgeden düşüp kolunu kırması kadar değil!" kahkahalar yükseldi. "Tanrım! Anlat çabuk!" Evan güldü.
"5.sınıfken Barty'nin ayaklı testesteron olduğunu hatırlamayan yoktur?" herkes hatırlıyordu tabiki. Unutulacak gibi değildi. Barty o kadar azgındı ki bir ara Paul'a yürümüştü. "Herneyse Quidditch için antrenman yapacaktık. Takımca toplandık. Bizden önce Ravenclaw antrenman yapıyordu. Onların birkaç kızı tribünlerde oturuyordu. Şu siyah perçemli saçları olan kız var ya? Barty onu beğenmişti. 'Bakın şimdi nasıl kız kapıyorum." dedi ve süpürgesine bindi. Önce normal takla atıp kızın kendine bakmasını sağladı. Sonra kıza göz kırpıp ters takla atmaya çalıştı ama kız gülümseyince ona bakarken eli kaydı süpürgeyi tutamayıp kafa üstü düştü. Neyse ki matematiği iyiymiş ki doğru açıyı hesaplayıp kolunun üstüne düştü. O günden beri kız Barty'yi gördükçe kolunu tutup çıkmış gibi yapıyor." Barty utançla sırıtırken diğerleri kahkaha atıyordu. "Harikasın Bart!" dedi Regulus gülerek. "Zavallı Bart, bana yapsaydın seninle yatardım. Üzülme." dedi Lucius gülerek. "Senin de hikayelerini biliyoruz Luci." dedi Narcissa nişanlısına gülümseyerek. "Kızım sus, sen kimin tarafındasın?" Olivia ilk defa Slytherin'de gibi hissetmiyordu. Harika bir ortam vardı yahu!
• Bir günde iki bölüm kendimi aşıyorum bencee
• Binaları biraz yakınlaştırmak istedim tek seferlik de olsa biraz eğlensinler hep kavga hep kavga nereye kadar
• James ve Olivia arkadaşlığı çok tatlı değil mi yaBu aslında bir Hinny fanartı ama James ve Olivia vibei verdi<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfiction! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...