"Anlamıyorsunuz. Olivia asla size katılmaz, katılamaz!" diye kükredi Regulus. Masum ve kırılgan Olivia'nın, güçlü ve yetenekli bir seherbaz ile savaşma fikri yeteri kadar korkutucuyken bunu gerçekten yapması... Regulus hayal bile edemiyordu.
"Görev bu Regulus. Karanlık Lord böyle emretti! Ona karşı çıkamazsın!" diyerek kuzenine karşılık verdi Bellatrix. Olivia'yı oldum olası sevmemişti ve şüphesiz ölümünü izlemekten büyük keyif alırdı. Kendi tarafında olmasına rağmen. "Katılıyorum. Sana fikrin sorulmamış zaten." dedi ve Bellatrix'e destek çıktı Narcissa. Regulus öfkeyle yanyana duran kızlara baktı.
"Ne o? Kanı bozuk ağabeyin gibi bize karşı mı çıkacaksın?" diye sordu Lucius, en sinir bozucu sesiyle. Regulus asasını hızla kaldırdı ve oğlanı duvara yapıştırdı. Hışımla masadakilere döndü.
"Yorumu olan başka biri var mı? Sevgili ağabeyim ve biricik Olivia'm ile ilgili?" oluşan gerginlikle sessizleşen ortam Regulus'un sakinleşmesine yetmişti. "Seni anlıyorum Regulus ama emir Karanlık Lord'dan. Dikkatli olman gerektiğini söylüyorum sadece. Ona karşı çıkmak istemezsin." dedi Rabastan gergin oğlanı sakinleştirmeyi denerken. Regulus sıkıntıyla nefes verdi. "Halledeceğim bir şekilde."
"Sirius! Yine aynı şeyi yaptın!" dedi ve oflayarak dördüncü iksiri de çöpe döktü. "Ne yaptım canım? Yazanı yapıyorum işte." Sirius yönergeyi bir kere daha okudu. "Ha beş tane koymuşum ha altı ne fark eder!" diyerek isyan etti. Olivia güldü ve altı tane Cızkıpır iğnesini havana ekledi. "Sahi ne yapıyoruz demiştin?" diye sordu oğlan Kurtboğan ararken. "Açıkgöz iksiri bebeğim." Sirius ağzı kulaklarında sırıtarak kıza arkadan sarıldı ve belini kavradı. "Ne dedin bakayım?" Olivia gözlerini devirdi ve oğlana döndü. "Bebeğim dedim. Değil misin yoksa? Tüh yanlış hatırlıyorum herhalde. Rabastan mıydı benim sevgilim?" dedi alay edici bir ses tonuyla gülümseyerek. Sirius yüzünü ekşitti ve kızdan uzaklaşıp iksire döndü. Olivia kendini iksirle Sirius'un arasına soktu ve dudaklarını birleştirdi. Sirius hızla kızın belini sardı ve öpüşüne karşılık verdi. Kütüphanede kimse yoktu sonuçta, bizimkiler dışında.
"Sizi basmaktan bıktım." dedi Regulus hafif bir gülümsemeyle. Grup şaşkınca ona baktı. "Tamam, evet garip oldu." boğazını temizledi ve arkasından peluş bir kalp yastık çıkardı. Üzerinde Sirius ve Olivia'nın bir fotoğrafı vardı. Regulus diğer elindeki çiçekleri kıza uzattı ve boşta kalan eliyle ensesini kaşıdı. "Verdiğim aptalca tepki ve ilişkinizi yaydığım için özür dilerim. Arkamdan iş çevirdiğinizi düşünüyordum ve çok kırılmıştım. Ama şimdi fark ediyorum ki sizin aranızda bir şey olduğunu görmemek için kör olmak gerekiyor." Sirius merhametle kardeşine gülümsedi ve ona sıkıca sarıldı. "Benim gördüğümü görüyorsunuz değil mi?" diye sordu Mary sırıtırken. Remus eliyle onun omzunu okşadı ve en parlak gülümsemelerinden birini gösterdi.
James, hızla sarılan iki kardeşin üzerine atladı. "James ne halt ediyorsun?" diye sordu Olivia Sirius'un incinebileceği düşüncesiyle.James güldü ve ellerini oğlanın kıvırcık saçlarına geçirdi. "Sirius paketi böyle! Sirius alınca James de yanında geliyor." dedi. Remus güldü ve kalkması için elini Regulus'a uzattı. "Zamanla alışırsın."
Regulus minnettarlığını belli edercesine gülümsedi ve mavilere baktı. Başını yana eğdi ve masumca kıza baktı. Olivia hızla kollarını Regulus'un boynuna doladı. Oğlan kızı sardı ve yanağını öptü. "Ne kadar pişmanım bilemezsin." diye fısıldadı. "İnan bana biliyorum Reggie."
Sirius boğazını temizleyip ikiliye bakınca diğerleri bir kahkaha patlattı. "Çok tatlısın Sirius." dedi Lily gülerek. Sirius gözlerini devirdi. "Şunlarınki gibi bir ilişki istiyorum, çok mu?" diyerek isyan etti Peter. Remus sırtını sıvazlarken tüylü sorunu yüzünden asla böyle bir şey yaşayamayacağını idrak etmeye çalıştı.
Sirius Olivia'yı omzuna alıp arkasındaki sesleri duymazdan gelerek onu götürdü. "Nereye gidiyoruz?" diye sordu kız gülerken. "Gidince görürsün güzelim." diye yanıtladı onu Sirius. Olivia bir of çekti ve pes ederek kendini aşağı sarkıttı. Sirius'un karnı ile kemerinin arasında duruyordu kafası. Aklına gelen fikirle sırıttı ve oğlanın karnına dokundu. Huylanan Sirius biraz titredi ve "Ne haltlar karıştırıyorsun sen orada?" diye sordu. Olivia muzipçe sırıttı ve elini gezdirerek kemere doğru indirdi. Sirius'un gözleri kocaman oldu. "Olivia Macmiller, kendi iyiliğiniz için durmanızı rica ediyorum." dedi ve kızın bacaklarındaki elini yavaşça yukarı oynattı. Bu sefer huylanma sırası Olivia'daydı. Ancak Olivia bir Slytherindi ve Slytherinler altta kalmaktan nefret ederdi. Oğlanın kemerini açmaya başladı. "Livia güzelim, yapma canım." dedi Sirius alt takımlarına hakim olmaya çalışırken. Olivia kemeri çıkarıp oğlanın yüzüne doğru salladı. Sirius aşağıdaki ellerle sertleştiğini hissediyordu. Ellerini Olivia'nın bacaklarından yukarı çıkarmaya devam etti ve kalçalarını kavradı. Olivia istediğini elde etmenin verdiği huzur ve hissettiği ellerin verdiği azgınlıkla oğlanın düğmesini açtı ve boxerını ortaya çıkardı. Sirius boxerındaki elleri hissettiğinde artık vakti olduğunu anlamıştı ve Tanrıya şükür ihtiyaç odasının önündeydiler.
___________________________________
• Aman aman noluyor??? Herkes yoldan çıkmış
• Dayanamadım Regulusla aralarını düzelttim kızmayın!!
• Rabastan ile de düzeltmeyi düşünüyorum siz ne düşünürsünüz??
Not: Açıkgöz iksiri uyumayı engelleyen aynı zamanda sarsıntıdan uyandırma özelliğine sahip olan bir iksirdir. Başlangıç-orta arasında bir zorluğu vardır. Mavimsi yeşilimsi bir renge sahiptir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfiction! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...