"Sirius sakin olsana kardeşim! Yerin dibine girecek hali yok, çıkar bi yerlerden." dedi James korkusunu gizlemeye çalışırken. En az Sirius kadar merak ediyordu genç kızın nerede olduğunu. Bir o kadar korkuyordu da.
Sirius ellerini saçlarına geçirdi ve başını olumsuz anlamda iki yana salladı. "Bir yere gitse haber verirdi! Biri ona bir şey yapmış olmalı!" Remus uyuyan Peter'a bir kez daha bakıp(kontrol edip) Sirius'un yanına oturdu. "Sakin olsana Pati, Olivia aptal bir kız değil. Bir kere kız Kutsal28'den kim ona zarar vermeye cesaret edebilir? Şayet biri saldırsa bile Olivia'nın binlerce lanet bildiğine ant içerim." Griler sorgulayan gözlerle ona baktı. Gerçekten düşüncesini mi söylüyor, yoksa onu sakinleştirmeye mi çalışıyor anlamayı deniyordu. Remus kendinden emin bir şekilde tek kaşını kaldırıp 'Deneme bile Black.' dercesine bir bakış attı. Sirius da düşünceleriyle boğuşmaya devam etti.
James gözlüğünü yatağına fırlatmıştı ve yakası açılmıştı. Odanın içinde volta atıyordu. "Çatalak? Sakin olsana. Sirius yeni yeni normale dönüyor bir de sen çıldırma." dedi Remus kafasını kaşırken. O da diğerleri gibi endişeleniyordu ancak birinin kriz anlarında soğuk kanlıyı oynaması gerekiyordu ki bu rol tam ona göreydi.
"Betty ile konuşabilirsin." Sirius ve James anlamamızlık ve merak dolu bakışlarla ona baktı. Remus bakışlarını kaçırarak konuştu. "Yani... o ikisi uzun zamandır yakın. Belki de Olivia'nın kendini kötü hissettiği zaman gittiği gizli bir yeri falan vardır." James Sirius'a konuşma hakkı vermeden atladı. "Hogwarts dışına mı çıktı diyorsun?" Remus omuzlarını silkti ve komodinindeki KSKS kitabını açmadan önce son kez konuştu. "Cisimlenmeyi hepimizin bildiğini varsayarsak okuldan çıkmak ona sorun olmayacaktır."
Sirius inanmıyordu, ona haber vermeden ondan gizli yerine gitme ihtimaline. Daha doğrusu inanmak istemiyordu. İşin aslı onu suçlayamıyordu. Bi gezeyim diyerek gitmemişti sonuçta. Lakin korku onu yiyip bitiriyordu. Gün bitmişti, yatakhanelerin ışıkları söndürülmüştü ve Olivia hala ortalıkta yoktu.Sirius kahvesini tazeleyip merdivenleri ağır ağır çıktı. Saat 4.37'idi ve göz kapakları kapanmasın diye kahve içip duruyordu. Ayağında Marlene'den aldığı pembe pofuduk terlikler, altında siyah eşofmanı, üzerinde de Metalica yazan füme sweatiyle Hogwarts merdivenlerini tırmanırken kimsenin onu görmemesini diliyordu. Saatlerdir oturduğu yorganların arasına oturdu ve soğuk ellerini sıcak kahve kupasına sardı. Hala Olivia'nın gelmesini bekliyordu. Saat 2 sularında James ona artık uyumasını gerektiğini söylese de bekleme konusunda kararlıydı. Mavi gözleri görene kadar uyku yoktu ona. Tabii ağırlaşan göz kapakları aynı şeyi düşünmüyordu.
Elindeki kahveyi yanına bırakıp gözlerini dinlendirmeye başladı. Amacı oydu en azından.
Yaklaşık yarım saat sonra yanağında hissettiği elle irkilerek uyandı Sirius. Maviler pişmanlık, üzüntü ve merhametle bakarak grileriyle buluştu. Sirius hareketlendi ve gözlerini ovuşturdu. Bu anın gerçek olduğunu fark edince dolan gözlerini saklayamayarak kıza sarıldı."Sirius... özür dilerim. Haber vermeliydim.
"Sirius burnunu çekerek konuştu: "Vermeliydin. Sana bir şey oldu sandım." yutkundu, "Olivia... ben-ben çok korktum."
Olivia tebessüm etti ve pembe dudaklara öpücükler kondurdu. Saçlarını okşadı ve oğlanı ellerinden tutarak kaldırdı. "Artık uyuman gerekiyor bebeğim." Sirius hayır demek istese de gözleri her şeyi açıklıyordu. "Sadece benimle yatarsan." Genç kız mükemmel dişleriyle güldü ve oğlanın koluna girerek onu yatakhanesine götürdü.
Uyuduğundan emin olduktan sonra onu öptü ve üstünü iyice örttü. Kendi yatakhanesine ilerledi hızla. Şu ana kadar yakalanmaması mucizeydi. Ortak salona girince ona duygusuzca bakan oğlanla karşılaştı.Daha fazla göz teması kurmadan kaçmayı çalıştı ancak oğlan kolundan tutup onu durdurdu. "Olivia." dedi Regulus agresif bir sesle. "Ne istiyorsun Regulus? Kan haini olduğumu mu söyleyeceksin?" diye sordu kız birikmiş öfke ve hüzünle.
Grilerdeki duygusuzluk biraz olsun azalırken Regulus boğazını temizleyerek konuştu: "Özür dilerim." Genç kız kaşlarını çatarak ona baktı. "Komik şaka. Rabastan ve Barty nerede saklanıyor?" Regulus usanmışlıkla ona baktı. "Özür dilerim dedim. Sirius ile çıktığını binalara yaymamalıydım." Kız kollarını göğsünde birleştirdi ve tek kaşını kaldırarak konuştu: "Annemler öğrenmiş Regulus."
____________________________________
• Heyecanı artsın diye burda böyle bırakıyorum biraz kısa bi bölüm oldu idare edin
• Bugün 30 aralık, yarın yeni yıla giriyoruz. Hepinize sağlık, mutluluk ve başarı dilerim. Umarım güzel bir yıl geçirirsiniz. Mutlu yıllar! 💗💗• Ben bu storysinde aşırı tatlıydı SIXJWNXKLDDLDKSJ
• Hafta sonu bir bölüm daha atabilirim ancak bu önümüzdeki iki hafta bölümler aksayabilir ki kesin aksar sınav haftam başlıyor, iki hafta sürecek. Sınavlarım bitince size telafi ederim<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfic! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...