7 | Date

4.3K 218 123
                                    

Olivia, yatakhanede oturmuş kitap okuyordu. Betty koşarak yanına geldi. "Livia, Black kapıda. Seni görmeden gitmeyecekmiş. Öyle söylüyor." Olivia sıkıntıyla nefes verdi.

Kitabı bıraktı ve kapıya ilerledi. "Ah, sonunda geldin." Sirius gülümseyerek ona bakıyordu. "Noldu Sirius?" Sirius eğildi ve kızın elini öptü. Olivia kızarırken hafif bir sinirle konuştu. "Biri görecek Sirius!" oğlan sırıttı ve kızın kulağına yaklaştı.

"Sana bir sürprizim var. Her zamanki yer. Ay tam tepedeyken. Bekliyor olacağım."

Kız onun bu haline güldü. "16. yüzyıl İngiliz edebiyatı karakteri gibi konuşuyorsun."

"İlla şu ortamı bozacaksın değil mi?" diyerek ofladı oğlan.

Olivia boğazını temizledi ve pijamasının iki ucunu etekmiş gibi tutup selam verdi. "Orada olacağım Lord Sirius."

...

Olivia son bir kez kendine baktı. Güzel gözüküyordu ama abartılı değildi. Bu bir randevu muydu? Değil miydi? Emin değildi. Tek emin olduğu bu gece eğleneceğiydi.

Gökyüzüne baktı, ay tam tepedeydi. Derin bir nefes aldı ve sessizce Astronomi Kulesine ilerledi. Kulenin merdivenlerinde mumlar diziliydi. Her basamakta iki tane vanilyalı mum vardı.

Bu bir randevuydu.

Yavaşça merdivenleri çıktı ve onu bekleyen Sirius'a baktı. Üzerinde beyaz bir gömlek, altında siyah pantolon vardı. Fazlasıyla yakışıklı gözüküyordu. Saçlarını biraz dağıtmıştı. Birkaç parmağında siyah renk bir oje sürülüydü.

Oğlan kızı baştan aşağı süzdü. Olivia uzun kollu, kısa, siyah bir elbise giyiyordu. Ayağındaki uzun siyah botları siyah çantasıyla uyumluydu. Saçını dağınık bir topuz yapmıştı. Yüzünde az ama yeterli derecede bir makyaj vardı.

Sirius, ağzını kapamaya çalışırken elindeki çicekleri ona uzattı. Olivia utangaçça gülümsedi ve çiçekleri aldı. "Teşekkürler." oğlan elini tuttu ve onu masaya götürdü. Sandalyesini çekti ve kızı oturttu.

"Sen bana hep şerefsizlik mi yapsan? İlgiden çok memnunum." dedi kumral cadı, keyifle.

Sirius şarapları doldururken konuştu. "Sen iste, ben sana hep böyle sürprizler yaparım."

Olivia gülümserken Sirius onu beslemeye başladı. "Aç bakalım ağzını. Uçak geliyor." dedi çatalı ona uzatırken.

"Sirius! Bana bebek muamelesi yapma!"

Oğlan kızın ellerini durdurmaya çalışırken konuştu. "Bebeksin."

Kız başını iki yana salladı.

"Benim bebeğimsin."

Olivia kollarını salıp şaşkınlıkla ağzını açınca oğlan bunu fırsat bilip çatalı ağzına soktu.

"Hem aklımı alıyorsun, hem de ağzımı tıkıyorsun! Tepki veremiyorum!"

Sirius gayet keyifli gözüküyordu "Seni heyecanlandırmayı seviyorum." Olivia kalbinin çok hızlı attığını hissediyordu. Sirius kalp atış seslerini duymasın diye dua ederek yemeğini yedi.

Yemek bitince Sirius, ellerini tuttu ve hazırladığı yere oturdular. Etrafta yastıklar vardı ve yerde bir örtü örtülüydü. Mumlar, güller, ortam çok güzeldi.

Sirius, Olivia'nın yüzüne bakarken kumral cadı bayılacak gibi hissediyordu. "Özür dilerim, tam bir aptal olduğum için, seni kendimden uzaklaştırdığım için, yaptığım tüm aptallıklar için, her şey için."

The Secret | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin