"Ve sonra beni KSKS çalıştırdı! Sakince anlattı ve anlamadığım yerlerde kızmadı! Sonra da... sonra da biraz erkek muhabbeti yaptık!" dedi Regulus heyecanla. Olivia'nın gözleri kocaman oldu. "Reg? Yoksa erkeklerden mi hoşlanıyorsun? Hayır! Dur, bu çok yanlış anlaşılır oldu. Desteklerim seni! Sadece neden söylemediğin için sinirlendim. Ama sinirlenme hakkım yok! Şimdi de saçmalıyorum!" Regulus güldü ve kıza omuz attı. "Gay değilim! Erkek muhabbeti derken, işte erkeklerin ettiği muhabbet." Olivia'nın kaşları çatıldı. Sirius? Kardeşinle karı kız muhabbeti yapmamış olursan iyi edersin.
"Ne konuştunuz? Hadi ama anlat bana!" Anlatmak zorundasın Reggie. "Eh yani şey işte, kızlardan falan konuştuk."Sen bittin Black.
Olivia hafifçe gülümsedi. "Vay! Sirius'un hoşlandığı biri mi varmış?" diye sordu. Regulus sırıttı. Sessizce kulağına yaklaştı. "Varmış!!" diye bağırdı. "Regulus! Tanrı aşkına bağıracaksan niye kulağıma giriyorsun!" Regulus telaşla kıza baktı.
"Çok üzgünüm! Heyecanlandım sadece!" Olivia başını salladı ve gülümsedi. "Ee kimden hoşlanıyormuş?" Regulus kulağına yaklaştı. "Bir daha bağırırsan seni lanetlerim." Regulus gülümsedi."Adını bilmiyorum, kızı gösterdi sadece. Ama sarışın, koyu renk gözleri olan bir Hufflepuff." Olivia yutkundu. "Hoşlanıyor muymuş yoksa beğenmiş mi?" Regulus sırıttı. "Abayı yakmış!"
Olivia gülümsemeye çalıştı. Kalbine bir şey oluyordu, canı acıyordu. Gülümsemeye çalıştı. "Hadi be! Kız da ondan hoşlanıyor muymuş?" Regulus omuzlarını silkti. "Yemeklerde bakışıyorlarmış." Olivia kalbinin paramparça oluş sesini duydu. O acıyı hissetti. Nefes alamıyordu. Gözlerinin dolduğunu fark etti. Hızla gözlerini kaçırdı.
"Acilen tuvalete gitmem gerekiyor Reggie. Geri dönmezsem bil ki kan kaybından öldüm." Regulus güldü ve koşarak giden kıza seslendi. "Kimseye söylemememi söyledi! Sakın birine anlatma! Özellikle Betty'ye!"
Olivia'nın anlatımı
Tuvalete girince boş olduğundan emin olduktan sonra ağlamaya başladım. Hissettiğim şeyi anlatmanın hiçbir yolu yoktu. Kalbim kırılmıştı, paramparçaydım. Beni aldatıyordu. Bir de bunu kardeşine anlatmıştı ve kimseye anlatmaması için tembihlemiş miydi? Ne sanıyordu ki? Regulus'un benden bir şey gizleyebileceğini mi? Ne yapacaktım? Ondan ayrılmam gerekiyordu. Tanrı aşkına herif beni aldatıyor! "Abayı yakmış!"
Yazarın anlatımı
Olivia birkaç saat tuvalette ağladıktan sonra Sirius'u umursamama kararı aldı. Yemeklerde ona bakmayacak, geceleri yanına gitmeyecek, göl kenarlarında onunla olmayacaktı.
Akşam yemeğine inince emin olmak için sarı saçlı Hufflepuff kızına baktı. Sirius'a bakıyor. Hızla ona baktı. Kıza gülümsüyor. Koşarak ortak salondan çıktı.
Tuvaletlerden birine girip ağlamaya başladı. Tırnaklarını kollarına geçirdi. Kanayan kollarına baktı. Hızla peçeteyle kanı kapadı.Tam o sırada dışardan bir ses duyuldu. "Livia, iyi misin?" Remus. Sirius düşünmeye bile zahmet etmemişti.
Boğazını temizledi ve oğlana cevap verdi. "Evet! Harikayım!" Oğlan başını iki yana salladı. "Beni kandıramazsın, ağladığının farkındayım. Kollarını çiziyorsun. Hadi çık dışarı. Beraber çözebiliriz."
Olivia yeniden ağlamaya başladı. "Çözemeyiz Moony. Kimse çözemez. Sen veya Regulus bile. Ne James, ne Peter." Remus şaşırdı. "Sirius? Sirius çözer mi?"Olivia kapıyı açtı. Korkuyla ona bakan çocuğa baktı. Yüksek sesli hıçkırıklarına karşın sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "İnan bana, asıl o çözemez."
Remus ne olduğunu bilmiyordu ama Sirius'un bir haltlar yediği kesindi. Hızla kıza sarıldı. "Ben naptı bilmiyorum ama çok üzgünüm Olivia. Bana hiçbir şey anlatmadı. Ne oluyor bilmiyorum ama bilseydim öğrendiğim gibi sana söylerdim. Gerçekten çok üzgünüm. Onun adına özür dilerim."
Olivia yeniden ağlamaya başladı. "Birinden hoşlanıyormuş. Yemeklerde bakışıyorlarmış. Sarışın bir Hufflepuff. Regulus'a anlatmış. Regulus abayı yakmış dedi! İnanmak istemedim ama akşam yemeğinde de bakışıyorlardı!" Ağlaması şiddetlendi."Orospu çocuğu." Remus ilk defa Sirius'a sinirleniyordu. Olivia'yı sakinleştirince hızla Çapulcuların yanına ilerledi.
Sirius'un yakasına yapıştı. "Remus? Napıyorsun?" Remus sinirden güldü. "Aynısını sana soracaktım Sirius!" James ve Peter araya girip Remus'u tuttu. "Bırakın da şu şerefsizin yüzünü dağıtayım."
Bütün salon onlara bakıyordu. Fısıltılar yükseliyordu. James "İlk defa mı sinirli Remus görüyorsunuz? İşinize dönün!" dedi. "Evet!" diye bağıran birkaç kişiyi susturduktan sonra koridora çıktılar.
"O küfür neydi Rem? Sirius ne halt yemiş yine?" diye sordu Peter. Sirius öfkeyle bağırdı. "Bir şey yapmadım!" Remus'un gözleri kocaman oldu. Arkadaşları ilk defa onu ateş püskürtürken görüyordu. "Sirius bir dur, Remus sen de tane tane anlat." dedi James.
Remus derin bir nefes aldı. "Olivia'nın masadan kalkışını gördünüz değil mi?" diye sordu. James ve Peter başını sallarken Sirius şaşırmışa benziyordu. "Olivia iyi mi?" Remus başını iki yana salladı. "Değil, senin sayende. Nasıl onu aldatabilirsin? Madem sevmiyordun? Neden zavallı kıza yakın olup onu kendine aşık ettin!" Sona doğru sesi yükseldi. İkili(James ve Peter) hışımla Sirius'a baktı. "Pati? Doğru mu bu?" diye sordu James.
Devam edecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfiction! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...