Olivia'nın anlatımı
Regulus ile ortak salonda oturuyorduk. Daha doğrusu ben oturuyordum, o ise bacağıma uzanmış aptal aptal gülümsüyordu. Elimi saçlarına attım. "Barıştık! Ağabeyimle barıştık!" Çok mutluydu, gençleşmişti resmen. Sirius tam bir şerefsiz olsa da Regulus'a iyi geliyordu. Bana da.
"Reggie?"
"Hı?" Oturur pozisyona geçti ve merakla bana baktı. Ellerimi tuttu. "Biliyorsun değil mi? Sirius ile görünmemelisiniz. Slytherinler annenlere söyleyebilir." Kendini geriye attı. Bir Of çekti. "Ne yapacağım? Ağabeyimle barıştık ve hiç konuşmayacak mıyız?" Çok sevimliydi. Gülümsedim. "Gizli gizli konuşabilir, buluşabilirsiniz." Aynı bizim gibi. Yüzündeki umut dünyalara bedeldi. "Küçük Reg'in artık yatması gerekiyor. Reggie bir masal dinlemek ister mi?" Küçük bir çocuk gibi başını salladı ve uzandı. Ben de saçlarıyla oynamaya başladım.
"Bir zamanlar Regulus ve Sirius adında iki kardeş varmış. Onlara Black kardeşler derlermiş. İki kardeş farklı binalarda okusa da her akşam buluşur, her yemekte beraber oturur, birbirlerine her şeyi anlatırlarmış. Sirius kardeşini çok severmiş, ama aynı şeyleri anne ve babası için söyleyemezmiş. Zavallı oğlana yapılmayan eziyet, edilmeyen hakaret kalmamış. Böylece evden kaçmaya karar vermiş. Ama bir yanlış yapmış. Regulus'u, canından çok sevdiği kardeşini unutmuş. Regulus artık ona selam vermiyor, sohbet etmiyormuş. Sirius da bu duruma sinirlenmiş ve Black kardeşler birbirlerine cephe almış. Okulda birçok dedikodu çıkarmışlar. Bir gün Sirius odunluk yaptığını anlamış. Kardeşinin gönlünü almak için sürüm sürüm sürünmüş. Regulus ise ona kıyamadığı ve ihtiyacı olduğu için ağabeyini affetmiş."
Regulus uyuyakalmıştı. Alnını öptüm ve koltuğun üstünde duran battaniyeyle onu örttüm. Sirius'umu kontrol etmeye gidecektim. Sessizce Astronomi Kulesine ilerledim. Ama Sirius burada değildi. Nasıl yani? Ekilmiş miydim? Gökyüzündeki Sirius'a baktım. "Ne yani? Ektin mi beni?" Tabiki yıldızın cevap vermesini beklemiyordum. Onun yerine bir kurt uluyarak yanıt verdi.Kafamı aşağı çevirdim. Daha geçen gün dizlerime yatan Siyah Köpecik ve Bir Geyik ne yapıyordu? Geyik kurdun uluduğu yere gidince köpecik yalnız kaldı. Üşümüşe benziyordu çünkü titriyordu.
Bahçeye çıktım ve çabucak köpeğin yanına gittim. Havlıyordu. Sebebini anlamamıştım. Belki de yanına geldiğim için mutludur. Ah hayır, kesinlike mutluluktan değildi. Başımı baktığı yöne çevirdim. Siktir! Bu bir kurtadamdı. Geri geri kaçmaya çalışırken köpeğin kuyruğuna takılıp yere düştüm.
İşte öleceğim an. Harika. Ekildim ve bir kurtadam tarafından öldürüleceğim. Regulus benle dalga geçecek.
Gözlerimi yumdum ve ölümü bekledim. Eh, ölmemiştim. Hızla gözlerimi açtım. Köpecik kurtadamın dikkatini dağıtıyordu. Hemen asamı çıkardım. "Sersemlet!" Kurtadam geriye doğru savruldu. Geyiği göremiyordum. Köpeği kucakladım ve hızla Hogwarts'a koştum. Aptal köpek yol boyu havladı. Hogwarts'a girince kucağımdan atladı ve karşıma geçti. Kaşlarımı çatarak ona baktım.
Sirius'un anlatımı
Ne olacaksa olsun. Patiayak'tan Sirius'a dönüştüm.
"Siktir!" Olivia şaşkınlıkla bana bakıyordu.
Kalbim ağzımda atıyordu. Hızla ona sarıldım. Ya ben orada olmasaydım? O da kollarını bana doladı. Sesim çıkmıyordu. Sadece fısıldayabildim. "Ya ben orada olmasaydım?" Olivia elleriyle yanaklarımı tuttu.
"Özür dilerim." Gözyaşlarımı sildi. Ağlıyor muydum? Çok utanç verici!
"Gitmem lazım. James ve Peter'a destek gerek." Hızla onu öptüm ve Patiayak'a dönüşüp hızla diğerlerinin yanına gittim. Tam vaktinde. James yorulmuşa benziyordu. Havlayarak Remus'un dikkatini çektim. Ve klasik kovalamacamız devam etti.
"Ne olduğunu anlatacak mısın?" Hastane kanadındaydık. Remus ve James uyuyor, Peter kahvaltıdaydı. Livia benden hesap soruyordu. Anlatmam gereken çok şey vardı. "Bak güzelim. Remus bir kurtadam. James, Peter ve ben ona Dolunayda destek olabilmek için Animagus olmaya karar verdik. Böylece onu yalnız bırakmamış oluyoruz. Her ne kadar o istemese de."
Tebessüm etti. Yavaşça Remus'un başına oturdu ve saçlarıyla oynadı. Hey! Ben de buradayım.
"Sirius kıskanıyor." James gözleri kapalı bir şekilde gülerken konuştu. "Ha ha! Lily sana aynısını yapsın da göreyim ben seni!" Olivia gözlerini devirdi. "Hadi ama Siri Remus'u da kıskanmazsın." Kollarımı bağladım ve kafamı başka yöne çevirdim. "Hıh, kıskandım bile." O kalbimi ısıtan gülümsemesiyle bana yaklaştı. Dudağıma yaklaştı ama öpmedi. "Bana acı çektirmeye mi çalışıyorsun?" Muzipçe sırıttı. Ve beklediğim öpücüğü aldım. Yey!
Yazarın Anlatımı
"Of Olivia çok özür dilerim. Ya Sirius olmasaydı? Ben, düşünmek bile istemiyorum!" Remus neredeyse ağlayacaktı. Olivia ona sıkıca sarıldı. "Hadi ama Moony isteyerek yapmıyordun." Remus hüzünle ona baktı. İkna olmuş gözükmüyordu. "Hadi ama! Böyle davranmaya devam edersen kendimi öldüreceğim." Remus gülümsedi ve kızın alnını öptü. "Ve Kıskanç Sirius karşınızda." dedi James ve elleriyle Sirius'u gösterdi. Sirius hızla Remus'a sarıldı. "Yok şu an değil. Anything for our Moony."
___________________________________
Anything for our Moony💗 Türkçesi İngilizcesi kadar güzel olmadığı için İngilizce yazdım!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Secret | Sirius Black
Fanfiction! Kitabın başlarındaki yazma stilim pek iyi değil, bölüm sayısı arttıkça gelişiyor. Oğlan dilini kızın boğazına geçirince genç kız uzaklaşmaya çalıştı. "Sirius... biz yapamayız. Beraber gözükmemeliyiz." genç adam kendini tutamıyordu. Kızın boynunu d...