5 | Flashback

4.1K 258 54
                                    

Olivia üstünde Sirius'un sweatiyle yatağında uzanıyordu. Sadece meraktan diye iç geçirdi ve sweati kokladı. Sirius'un ter kokusu ve baharatlı parfümü karışmış, sarhoş edecek derecede bir koku oluşturmuştu. Olivia kokuyu içine çekti. Ancak ne yaptığını fark edince koklamayı bıraktı ve uyumaya çalıştı.

"Olivia! Uyan artık!" Betty Anderson bağırdığında zıplayarak uyandı. "Betty! Ölüyordum kızım! Ne yapıyorsun?" Betty gözlerini devirdi. "Kahvaltıya geç kalacağız, hadi."

Betty Anderson, Slytherin kız bina başkanı. Olivia ile yakın arkadaş sayılırlardı. Her ne kadar bazı zamanlar günlerce konuşmasalar da araları açılmazdı.

"Bir gün seni öldüreceğim." yattığı yerden kalkarken böbürlendi. Önce yüzünü yıkadı ardından odaya geri döndü ve formasını üzerine geçirdi. Saçları ve makyajı bitince ortak salonda onu bekleyen Betty ve Regulus ile aşağı indi.

"Hadi Betty ile oturun, bir haftadır konuşamıyorsunuz. Benim halletmem gereken birkaç şey var. Sonra konuşuruz." dedi Regulus ve Olivia'nın yanağını öptü. Sonra da hızla salondan çıktı.

"Bu da neydi?" diye sordu Betty, tabağını doldururken. Olivia omuzlarını silkti. Betty'yi severdi ancak kızın ağzında bakla ıslanmıyordu. Verdiği hiçbir sır, sır olarak kalmıyordu.

Duyduğu kahkahayla kafasını kaldırıp karşı masada oturan Çapulcular'a daha doğrusu Sirius'a baktı.

Peter ağzına kaç tane pastırma alabilir merak etmiş, deniyorlardı. Deli gibi eğlendikleri kesindi. James, Sirius'u dürtünce oğlanın grileri, mavilerle buluştu. Olivia bakışlarını Betty'ye çevirdi ve anlattığı şeyi dinlemeye çalıştı. Nedeni bilinmez Sirius ile göz göze gelince heyecanlanıyordu.

Kahvaltı bitince Gryffindor ile ortak olan KSKS dersine girdiler. Olivia Regulus'u ararken Rabastan yanına oturdu.

"Selam Livia."

Kız gülümsedi. "Selam Rab." oğlan kıza yaklaştı ve saçını kulağının arkasına taktı. "Nasılsın?" yakınlıklarından dolayı kıpkırmızı kesilen Olivia konuşmaya çalıştı. "Eh işte. Sen?" oğlan sırıttı ve kızdan uzaklaştı. "Bomba gibiyim."

Onlar sohbetlerine devam ederken Sirius'un izlediğine dair hiçbir fikirleri yoktu.

"Ah yoksa Lestrange'i mi kıskandın?" James alayla konuşurken Sirius kafasına kalın ve sert kapaklı kitabı geçirdi. "Lily zambağım, bana saldırıyor!" Lily gülerek onlara baktı. "Vurma Sirius, zaten yeteri kadar gerizekalı. Daha da aptallaşmasın." James mutlulukla ona baktı. "Beni savundun! İlk defa! Zambağım beni savundu!" mutlulukla zıplarken Sirius'un üstüne atlayınca ikisi bir yere düştü. Tüm sınıf gülerken Sirius, tek bir gülüşü aradı.

Olivia'nınkini.
   
"Biz her seferinde gizli gizli burada mı buluşacağız?" merakla sordu genç adam. Olivia gözlerini devirdi. "Gören de buluşup başka bir şeyler yapıyoruz sanacak." Sirius sırıtıp kıza yaklaştı. "Onu da yaparız ne olacak?" Kız gözlerini devirdi. "Ee hiç Regulus ile sohbet etmeyi denedin mi?" oğlan olumsuzca başını salladı. "Şöyle yapalım, yarın Slughorn'un dersinde sizi eşleyelim. Beraber bir şey yaparken elbette konuşursunuz. Konu konuyu açar." Sirius gülümsedi ve yavaşça kızın yanına yaslandı.

"Beni... affettin mi?" Kız başta anlamasa da mavi gözlerinde ufak bir öfke ateşi oluşunca Sirius anladığını fark etti. "Etmemişsin sanırım." dedi sessizce.

"Özür dilemiş gibi

Hala bana kırgın. diye iç geçirdi.

"Özür dilerim. İsteyerek yapmadım. O zaman öyle olması gerekiyordu." Olivia şaşkınca ona baktı. "Yeterli bir açıklama değil." Sirius nefes verdi. "Anlatamam. Arkadaşlığına zarar verir." Olivia sinirle gri gözlere baktı.

"Kendimi ne kadar kötü hissettim biliyor musun Sirius? Hele o gün büyük salonda bağırıp beni rezil edince. O gün ağlayarak uyumuştum. Betty beni uyutmak için Madam Pomfrey'den uyku ilacı almıştı. Gerçeği hiçbir zaman öğrenemediğim gibi 12 yaşında bir akşam yaşadığım kalp kırıklığını unutamadım." Sirius pişmanlıkla kıza bakarken ne desin bilemiyordu.

Flashback
"Yeter artık bırak peşimi!" Olivia duyduğu sözlere yerin dibine girdiğini hissetti. Dolan gözlerini gizlemeye çalışarak koşarak salondan çıktı. Sirius o gider gitmez kafasını masaya gömdü. "Benden nefret edecek." dedi. Haklıydı da. Olivia kızlar yatakhanesinde ağlıyordu. Betty yanına gitti. Ona sıkıca sarıldı ve saçlarını okşadı. "Neden böyle yaptı?" diye sordu umutsuzca. "Hiç anlamıyorum ki Livia. Aranız iyiydi, bir an da böyle oldu." Olivia başını kaldırdı. Kırmızı gözleri dehşetle Betty'ye baktı. "Acaba bir başkasından mı hoşlanıyor?" diye sordu güçlükle. Biraz daha ağladıktan sonra Betty'nin kollarında uyuyakaldı.

"Nerdesin seni lanet olası Black!" Betty, Olivia uyuyunca Sirius'u bulmaya gitti. "Ne istiyorsun Anderson?" Kız uzun saçlı oğlanın saçlarını çekmeye başladı. "Neden yaptın bunu? Hani onu üzmeyecektin? Üstelik rezil de ettin! Ne pislik bir insanın sen!" Sirius hışımla onu ittirdi ama Remus hızlı davranıp kızı tuttu. "Kendine gel Sirius. Karşındaki senin dengin değil." dedi Remus ve Betty'ye döndü. "Üzgünüm Betty ama bilmediğin bazı şeyler var." Betty, Sirius'a öldürücü bakışlar atıp oradan ayrıldı.

"Gerçekten üzgünüm Olivia. Mecbur olduğum için yaptım. Kasıtlı değildi. Ben sadece gerekeni yaptım." Olivia ayağa kalktı ve merdivenlere ilerledi. "Sana aşıktım Sirius. Sen de aynısını hissediyorsun sanıyordum. Ama sadece kendimi kandırıyormuşum. Biraz yalnız kalmam lazım. İyi geceler."

Sirius kafasını hafifçe duvara vurdu. "Of!" diye bağırdı ve başını ellerinin arasına aldı.

Bir süre öyle oturduktan sonra Olivia'yı kontrol etmek istedi. Patiayak olup kokusuyla kızı bulmaya çalışıyordu.

Olivia tek başına ormana ilerlemişti. Bir ağacın dibine oturdu ve 12 yaşında hissettiği şeyleri düşündü. Yaşadığı acıyı hatırlıyordu. Her ne kadar istemese de cebinden bir sigara çıkardı. Dudaklarına götürdü.

Sonra gözleri karşıdaki Siyah köpeğe takıldı. Ona gülümsedi ve yanına çağırdı. Patiayak hızla kızın kucağına yerleşti. "Tasman falan yok mu güzel şey? Ne yapıyorsun bakalım burada?" diye sordu Olivia, sanki onun kendisini anlamasını beklermiş gibi. Gri gözlü köpek ona 'Sen ne yapıyorsun?' der gibi bakınca kız burukça gülümsedi. "Bir arkadaşım kalbimi kırdı. Aslında arkadaş sayılmaz. Tam olarak neyiz bilmiyorum. Senin gözlerin... onunkilere çok benziyor. Bana onu anımsattın. Umarım onun gibi huyların yoktur." dedi kendi kendine gülerek. Köpek onu anlıyormuş gibi bakınca Olivia gülümsedi. "Gel sana bir yer bulalım sonra da ben yatakhaneme gideyim." köpek sanki 'Benim yerim var.' der gibi havlayınca Olivia ona baktı. "Kalacak yerin var mı?" Köpek havlayarak başını salladı. "İyi geceler o zaman." dedi ve son kez köpeği okşadı. İyi geceler dedi Sirius içinden.

Hiç içime sinmedi ama atmak istedim, okuyorsunuz keşke bir de yorum yazsanız, oy verseniz. Çok iddialı yazıyorum demiyorum ama emek veriyorum ve emeğim boşa gidiyor.

The Secret | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin