Arabadan indiğimde etrafımdaki siyah arabalardanda insanlar indi ve silahlarını bana doğrulttular. Bilmiyordum ama korkmuyordum, ellerimi yavaşça yukarı kaldırdığımda gülümsedim
''Tek tek gelseydiniz beyler!''dedim alayla. Onlar seslerini çıkarmadan bana yaklaşmaya başlamışladıki kulakları çınlatan lastik sesleri duyuldu ve siyah arabaların etrafı sarıldı. Bence ben yanlış bir olayın içine girdim.
Arabalardan bizimkiler inince sesli bir şekilde nefes verdim. Doğru olayın içindeymişim.
''Eğlence başlasın''dedim mırıldanarak.Etrafı sarılan adamlar şaşkın bir şekilde abimlere bakarken silahlarını indirmişlerdi.
Hakan sırıtarak rastgele önüne çıkan ilk adamın karnına bıçağı sapladı. Aniden fışkıran kanlar midemi bulandırmıştı, kapalı gözlerimi açmak için arkamı döndüm. Bunu görmek mi zorundaydım? İğrençti.
''Belanızı sikmeye geldik!'' dedi Hakan. Önümde duran Kaan bu haline gözlerini devirirken ''Silahları indirin!'' diye bağırdı. Tanımadığım takım elbiseli adamlar silahlarını indirirken Uraz hızla yanıma geldi ve kollarını bana doladı.
''İyisin dimi?'' dedi telaşla.
''İyiyim, tam zamanında geldiniz'' dedim kollarımı ona dolarken. ''Bunlar kim? neler oluyor?'' dedim fısıltıyla. ''Murat'ın adamları. Sen benim arabaya geç bekle geliyoruz biz'' diyerek beni hafif arabasına doğru itekledi. Hakan'ın sadist hareketlerini görmemek için hızla arabaya bindim. Değişik bir gündü.
Bilerek dışarıya bakmıyordum çünkü iğrenç olaylar oluyordu. Yaklaşık yirmi dakika sonunda sürücü koltuğunun kapısı açılmıştı. Hızla arabaya binen Uraz'a döndüm.
''Ne oluyor?'' dedim sabırsızca. Uraz dudaklarını ıslatırken arabayı çalıştırdı ve arkasına bile bakmadan sürmeye başladı.
''Bizimkiler onları halledecekler o yüzden depoya gidiyorlar, burası çok orta alan. Sende benimle beraber eve gidiyorsun.'' dedi Uraz ardındanda bacağımın üstündeki elimi eli ile kavradı.
''Sen iyisin dimi?'' dedi. Bakışlarındaki endişeyi görünce tebessüm ettim. İyi olduğumu göstermek içindi bu tebessüm.
''İyiyim sen önüne bak.'' dediğimde Uraz gülerek önüne döndü.
Yol sessiz geçmişti. Benim ona sormak istediğim sorular olsada sesimi çıkarmamıştım. Şimdi ne olacağını ne olduğunu çok merak ediyordum aslında. Murat bitmiş miydi şimdi? Yoksa daha da mı çok güçsüzleşmişti.
Eve girdiğim gibi koltuklardan birine oturmuştum. Üstüme aniden bir yorgunluk çökmüştü. Zaten Mert'in olayıda bu olayda üst üste gelmişti Adem'i saymıyorum bile. İnsanlar zor zamanlar geçirirdi, bende geçirmiştim.
''Ne düşünüyorsun?'' diyerek yanıma oturdu Uraz.
''Hiç.'' dedim geçiştirerek bunu fark etmiş olacakki gülümsedi ardından elimdeki çantamı alıp yan koltuğa attı. Ben olayı anlamaya çalışırken ellerini belime yerleştirerek beni kucağına aldı. Uraz'ın bacaklarının üstünde otursamda bacaklarım Uraz'ın yanındaki koltuklara değiyordu.
''Artık Murat sorunuda çözüldüğüne göre... konuşulacak konularımızı konuşabiliriz.'' dedi fısıltıyla. Fısıltısı içimde garip bir şey uyandırmıştı.
''Uraz ben anlamıyorum. Ben cidden a-'' lafımı tamamlamama izin vermeden kendisi söze girdi.
''Her şey çok saçma ve karışık gelmiş olabilir haklısında ama artık bitti... ne Murat nede kafa karışıklığı hepsi bitti.'' dedi. Sesindeki naifliğe aşık oldum bir anda. Dudakları dudaklarıma kayarken geriye çekildim. Evet hâlâ aşıktım ona ama aşmamız gereken şeyler vardı. Konuşmuştuk ama tam konuşamamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kazandım 🃏(1-2)
Novela JuvenilBen Nisa . Zor zamanların ardından yine ayaktayım, çünkü yine ben kazandım. 5 abim ile hayata devam ediyorum Sonuçta kazanmak için bir şeyleri kaybetmek lazım Kaybettiklerime üzülmek yerime kazandıklarıma bakar mutlu olmaya çalışırım ------- Sadece...