Hala bestelere kafa yormaya devam ediyorlar. Gerçekten de bu gurup hiç bir şeyden vazgeçmiyor. Daima en iyisini yapmak istiyor. Görev ve sorumluluklarına her ne kadar bağlı kalsalar bile, yaptıkları hatalar oldukça fazla.
- Arkadaşlar hala çalışmanızı takdir ediyorum. Ama gerçekten bu kadar yeter. Konsere hazırlanmanız gerekiyor. Bugün yola çıkıyoruz. Daegu'ya bir gün önceden gitmeyi düşünüyoruz. Yarına kadar tüm hazırlıklar gerçekleştirilmiş olur. Bizde ancak vararız. Ne yapmak istiyorsanız orada devam edebilirsiniz.
Jin: Madem öyle diyorsun öyle olsun. Belki biraz hava değişikliği iyi gelir.
Jimin: Evet, öyle olur. Sanırım sözlerini yazmaya başladığım o şarkımı nihayetinde bitirmeye zamanım oldu. Yolda giderken kalanını da yazmayı düşünüyorum.
Jk: Jimin-shi acaba şarkının adını paylaşmak ister misin? Gerçekten çok merak ediyorum.
Jimin: Bunu tabi ki de çok isterim. Ama bu şarkının adını bitince öğrenmen yani öğrenmeniz daha iyi olur Joungkook-shi.
V: Of yaa, sen gerçekten çok resmisin. Her neyse ben elbet ki onu öğrenirim... Bir şekilde yani, bir şekilde öğrenirim.
-Tamam arkadaşlar, şarkı meselesini aranızda daha sonra halledebilirsiniz. Şimdi eşyalarınızın tamamen hazır olduğundan emin olmanız gerek. Çünkü biliyorsunuz ki konserden sonra şirkete döneceğiz. Tekrardan buraya gelmek yok.
Jin: Evet menajer biliyoruz merak etme. Ayrıca her şeyimizi topladık. Sadece otobüse taşınmasını bekliyoruz. Ondan sonra tamamıyla hazırız.
-Bu sahiden hoşuma gitti. Öyleyse siz binin hadi. Son evrakları da topladıktan sonra ben de gelirim. Daha sonra da konser için gerekli hazırlıkları konuşuruz. Bildiğiniz üzere yol neredeyse 5 saat süreceği için canımızın sıkılmaması için dergilerinizi, kitap veya defterlerinizi... Yani kısacası bu süre içerisinde neye ihtiyacınız varsa valizden çıkartmayı unutmayın.
J-hope: Tamamdır, zaten her şeyi minik sırt çantamda. Biliyorsunuz ki minik sırt çantaları taşımaya bayılırım!!
Ekip artık otobüse yerleşmeye başlamıştı. Konser için şehir dışına çıkacağımızdan dolayı şirketin kendi otobüsü gelmişti. Onlar bizi Daegu'ya kadar götürecekti. Ardından 4 günlük konser sonrasında da Seul'e yani şirkete tekrardan dönmüş olacağız.
Artık ekipte ben de hazırdık, otobüste yola çıkmaya hazırdı. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen 5 saatlik yolculuğumuza başlamıştık. Uyuyanlar, tamamen şarkısına odaklananlar ve otobüs içerisinde oyun oynayanlar bile vardı.
Mesela Yoongi ve Namjoon uyuyorlardı, Joungkook ve Tae oyun oynuyordu, Jimin bir yandan Joungkook ve Tae'nin oynadığı oyuna katılıyor bir yandan da şarkısını tamamlamaya çalışıyordu, son olarakta Jin ve Hoseok da biraz şarkı üzerinde çalışıyorlardı.
Yani kısacası hepsinin keyfi çok yerindeydi. Ben ise, oraya vardığımız zaman ne yapacağımızı düşünüp duruyordum. Bir yandan ekibin konserini önemsiyor, bir yandan da başarılı olabilir miyim, diye düşünüyordum. 5 saat sonra her şey belli olacaktı. Belki de bu konser tam bir fiyasko olacaktı. Ama umarım asla böyle bir şey gerçekleşmez. Ekip ile bu provalar için çok çalıştık, daha doğrusu ekip çok fazla efor sarf ettiler.
Jimin:Hey Joungkook-shi, sence şöyle nasıl?
' Oh please look at me now '
' Ah let me know your type 'Jk: Biliyor musun Jimin-shi, harika ama bence üstüne çok fazla düşme. Yine de bu sözler bence gayet harika. Tabii kesin bir şey söylememi istersen eğer, benimle şarkının adını paylaşabilirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menajer Olmak
FanfictionBen bir menajer olsam Kore'de bakalım bu nasıl bir his olurmuş