Yoongi'nin neden bu kadar sinirli olduğunu öğrenmem gerek. Sırf kendi ekibimle konuşabilmek için onların provalarını sonlandırdım. Şu an umduğum tek şey onlarla konuşabilmek. Neden bu kadar mutsuz olduklarını öğrenmem gerek.
Tık tık tık...
- Çocuklar burada mısınız?
Rm: Evet menajer.
- Merhaba, sizinle konuşmam gerekiyor. Dün ile alakalı.
Suga: Ne konuşacaksın ki, konuşacak bir şey mi kaldı?
- Hayır elbette var. Dün sorduğum sorulara cevap vermediğim için üzgünüm. Sadece hızlı birisin. Bu yüzden söylediklerini hatırlamakta zorlandım. Ama son sorunu hala hatırlıyorum.
Joungkook: Evet evet, muhtemelen en önemlisi olduğu içindir.
- Hayır en önemlisinden ziyade en çok ilgilendiğin bir şey. Yani yanlış anlamayın elbet diğer sorularınızla da ilgileniyorum. Ama içlerinden en önemlisi ve hatırladığım tek şey bu evet.
Jin: O zaman artık söyler misin? Çünkü Suga ve Joungkook'un aksine sordukları soruları bilmiyoruz. Ayrıca dördüncüsünü de öyle.
- Evet doğru, dördüncü. Son sorduğu soru, Bay Bang'ın bize geçici bir süreliğine temin ettiği yurt ile alakalı. Şöyle ki klip çekimlerinin olduğu gün, aynı zamanda bizim bu yurtta kalmamızın son günüydü. Ama ben onu hallettim. Siz klip çekimlerine adapte olmuşken, Ben de stadın yakınlarında bir yer buldum. Bazı eşyalar oraya götürmelerini sağladım. Merak etmeyin oldukça büyük.
Suga: Tamam, bu iyi bir şey. Söyler misin menajer, peki o arkadaşlar nerede kalacak?
- Merak etme sizinle aynı yerde değil. Onların yerleri var. Buraya sizinle konuşmak için geldim, dün gelemediğim için üzgünüm. Arkadaşlar neden bu kadar mutsuzsunuz? Bir problem mi var? Yani benim yanlışlıkla yaptığım bir şey.
Herkes anlamsız bir sessizliğe büründü. Uzun bir süre hiç kimseden cevap alamadım. Galiba onları ben kırdım. İkinci bir gruba menajerlik yaptığım için. Keşke bir an önce cevap verseler.
J-hope: Şey, menajer... Doğrusu, evet yani bir sorun var.
- Evet bunu biliyorum, bunu fark ettiğim için sordum zaten. Arkadaşlar lütfen dürüst olun. Exo'ya menajerlik yapmamdan rahatsız oldunuz değil mi? Doğruyu söyleyebilirsiniz size kızmam. Çünkü ben böyle olduğundan eminim.
Joungkook: Açıkçası, belki olabilir. Menajer, ben seni paylaşmak istemiyorum.
Jimin: Evet ben de öyle. Sen bizimsin, başkasının değil.
- Ne, siz ciddi misiniz? Yani takıldığınız tek şey bu mu? Ben açıkçası daha başka bir problem olduğunu düşünmüştüm. Bakın hiç problem değil. Ben sizden asla ayrılmayacağım. Bana güvenin. Bakın bu meseleyi bir kenara bırakıp stada gitmeliyiz. Prova vakti. Sizin için.
Jimin: Ah şey, Exo prova yapmayacak mıydı?
V: Evet doğru, onlar yapacaklardı. Biz neden gidiyoruz ki?
- Evet doğru, onlar yapacaklar. Ama hatırlatırım size de bir prova sözüm vardı. O yüzden gideceğiz. Onlarda bir saat sonra gelecekler. Biliyorum, bunu istemiyorsunuz. Ama tanışmak iyi olur bence. Ne dersiniz? Geliyor musunuz?
Kısa bir sessizlikten sonra:
Jin: Yani bilemedim, olur gibi.
V: Gibi, evet.
Jimin: Bence gidelim. Menajeri kırmayalım. Ben buna cesaret edemem.
Joungkook: Hehe, evet. O dünyanın en tatlı menajeri çünkü. Ondan gidelim...