Ekip karnını bir güzel doyurduktan sonra, bana hala provalar için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini sordu. Hala provalar için bu kadar endişelendiklerine inanamıyorum.
Onlar:
Jimin: Oh vay canına, bu yemek arası baya bir iyi oldu gibi. Provaya o kadar çok odaklandıkan sonra bu yemeğe ihtiyacım vardı. Neredeyse ağzımı bile açamayacak bir hale geldim diyebilirim.
Jin: Oh Jimin-shi, sen mi ben mi? Doğrusu o kadar açtım ki...
Suga: Ooo öyle mi? O zaman neden tabağını bitirmedin? Hani çok açtın.
Jin: Yaa Suga hyung, sussana! Ama hatta dur, utanmıyorum... Evet yemedim doğru... Neden bilmiyorum ama her ne kadar aç olsamda canım yemek yemek istemiyor.
V: Bu tip şeyler gayet normaldir. Hmm... Bunu söylemek istemezdim ama hasta olmayasın!
Jin: Ne!! Hasta olmak mı?? Ah hayır hayır, kesinlikle hasta falan değilim ben!!
Suga: Tamam anladık, hasta değilsin. Ama bence bu kadar çok bağırmana gerek yoktu...
Jimin: Evet doğru, gerekmezdi.
Ekip hastalık tartışması yaparken, ben ve Namjoon onların yanına geldik. Bu garip çünkü bizi görmediler.
- Namjoon, kendimizi belli edelim bence.
Yoksa bizi farketmeyecekler...Rm: Evet haklısın menajer, bak izle şimdi...
Ne yapacağını çok merak etmiştim, onu izlemeye koyuldum. Ben açıkçası korkutacak sanmıştım ama öyle olmadı. Namjoon, eline masanın üzerinde duran minik düdüğü aldı.
Ve düdüğü onların susmaları ve bizi dinlemeleri için çaldı.Fuuuf fuuuuuh fuh...
Rm: Ah tanrım bunun sorunu ne!!!
Bu neden garip garip sesler çıkartıp duruyor?Namjoon çalmak istediği düdüğü çalamayınca, galiba farkında olmadan yüksek sesle konuştu. Bunun üzerine ekip konuşmayı kesip, sadece Namjoon'a odaklandı...
Jimin: Vay canına, hyung sen oradamıydın?
Jin: Namjoon-ah düdüğünün sesi gerçekten çok can acıtıyor. Onu nereden buldun?
Rm: Şey... Aslında masanın üzerinde buldum. Fakat ses çıkartmıyor, bu sahiden de berbat!!
Suga: Hmm, şey... Namjoon -ah, o düdük...
O şey, yani bozuk bir oyuncak düdüktü.Rm: Nee!! Ciddi misin sen? Peki o zaman masanın üzerinde ne işi var?
V: Ben koymuştum da , ama gerçekten geri alacaktım. Oh çok üzgünüm...
- Sorun değil, Namjoon size bizim geldiğimizi belli etmeye çalışıyordu. O yüzden de galiba gürültü bir şeyler bulmak istedi. Ama ne yazık ki düdüğün oyuncak olduğunu bilmiyordu...
Rm: Evet doğru, bilmiyordum. Ah her neyse... Artık neden geldiğimiz hakkında konuşsak!!
- Tamam peki, ben açıklarım. Arkadaşlar az önce Bay Bang ile konuştuk. Daegu'da katılacağınız konserden önce sizlerin biraz neşelmenizi istediğini söyledi. Ve bu yüzden de meydan okumaların gerçekleştirileceğini dile getirdi.
Jimin: Meydan okuma mı? Nasıl yani, bir nevi yarışma gibi bir şey mi?
Rm: Evet yarışma gibi, ama yarışma değil. Bu biraz karışık bir şey. Belirli günlerde, belirli saatlerde, belirli oyunlar oynanacak.
Jin: Oyunlar mı, neden peki? Yani tamam anladım konser öncesi eğlence olsun diye ama bunun neresi eğlenceli? Biz çocuk muyuz? Yani neden oyun oynuyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menajer Olmak
FanfictionBen bir menajer olsam Kore'de bakalım bu nasıl bir his olurmuş