Hala bir haber yok. Şuanda en büyük korkum onun bu olayı unutmuş olması.
Yada en iyi ihtimalle henüz bu konu hakkında bir fikre sahip olmaması.
Çocukların yanına gittim;
- Merhaba arkadaşlar. Hala bir haber yok mu? Yada herhangi bir fikir?
Jin: Off... Çok üzgünüm menajer.
Hiç bir fikrimiz de yok üstelik.
Rm: Nasıl yapacağız bilmiyorum.
Aklım gerçekten çok karışık. Bize şans gerekiyor gibi görünüyor.
- Bence sadece sakin kalalım. Ben Bay Bang'ın bize dönüş yapacağını düşünüyorum. Yani umuyorum.
Suga: Yani elbette yapar. Bizi hiçe sayamaz sonuçta. Bize dönecektir. Sadece beklemeliyiz.
- Evet doğru. Bunu zaten yapmaz. Bana haber vereceğim demişti. Beklemekte fayda var. Bana haber gelirse hemen size haber veririm çocuklar.
V: Teşekkür ederiz menajer. Bu çok iyi olur. Ama ya haber vermezse, ya bir başkasının zorunda kalırsa, yada yada...
Jimin: Ahh, keser misin şunu hyung!
Böyle bir şey olmayacak. Sus lütfen!
Jin: Tamam sakin olun beyler. Kötü olanı çağarmayın lütfen. Bay Bang elbette söyleyecek.
- Bu iş bende arkadaşlar. Onu aramaya karar verdim artık. Bekle bekle nereye kadar... Belki de unuttu. Hemen arıyorum;
Dıt! Dıt!
...................!!
- Cevap yok! Offff!
Tekrar deniyorum...
Dıt! Dıt!
... Bay Bang'ın sesli mesaj kutusu.
Lütfen mesajınızı bırakın!
J-hope: Ne oldu menajer? Açtı mı?
- Hayır hayır, sesli mesaj, offff!
(Telefonu kapattım)
Joungkook: Off yaa, şu işe bir bak!
Acaba Bay Bang neden telefonuna bakmıyor ki??
Rm: İnanın bana hiç bir fikrim yok. Belki müsait değildir yada telefonu yanında değildir. En kötü ihtimalle başka ne olabilir ki?
- Bilmiyorum ama ben size söz verdim. Bu yüzden Bay Bang'a ne olursa olsun ulaşacağım!!
(Aramayı yeniden deniyorum)
Bay Bang'ın sesli mesaj kutusu lütfen...
(Yeniden kapattım)
Tekrar tekrar ve tekrar...
Ama nafile.
- Vay ne kadar da fazla aramışım.
Suga: Ne ne kadar? Ah menajer bu çok uzun sürdü gerçekten...
- Aah bende bilemiyorum. Galiba tam tamına 236 kere aramışım...
Jimin: Nee o kadar oldu mu cidden??
Ama hoş ben zaten sızmıştım. Olmuştur herhalde 263 tane çağrı.
Joungkook: Ahh evet doğru olmuştur.
Yani nede olsa hiç birine cev... Bir dakika bir dakika sen az önce 263 mü dedin Jimin hyung??
Jimin: Nee 263 mü öyle mi dedim?
Bana sanki 23...
- Durun telefon çalıyor!!
(O sırada arayanın kim olduğuna bakıyorum)
Ahh hadi ama!!
Jin: Ne oldu menajer? Bay Bang mı aradı yoksa?
- Ahh hayır Jin. Keşke o olsa, neyse arkadaşlar benim bir toplantıya katılmam gerek. Onun için mesaj gelmiş sadece. Ama siz merak etmeyin, Bay Bang'tan bir haber gelirse sizede haber veririm. Görüşürüz...
Jimin: Off ya, umarım şansımız yaver gider de bir an önce Bay Bang'a ulaşabilelim. Yada o bize ulaşabilsin.
Rm: Ah evet, umarım.
Suga: Biliyor musunuz arkadaşlar, hayatımda hiç bir zaman bu kadar çaresiz hissetmemiştim...
Joungkook: Nee çaresiz mi??
Şey evet... Belki, biraz olabilir. Açıkçası arkadaşlar Suga hyung haklı. Biz şuanda sadece Bay Bang'ın bize söyleyeceğini düşündüğümüz bir sözünü söylemesini bekliyoruz. Yani bunu yapıp yap...
V: Hyung hyung dur, çünkü vlivede bir canlı yayın açılmış.
J-hope: Ne yayını, kim açmış peki??
V: Aaa galiba bu Exo!
Rm: Ah tanrım, buna inanamıyorum. Exo ne zamandan beri bunu yapmaya başladı ki?? Aslında bu o kadar da abartılacak bir şey değil gibi görünüyor.
Jin: Evet zaten değil, ama sonuçlarını hayal edebiliyor musunuz?? Bu işte çok kötü olabilir belki!
Suga: Bilmiyorum ve açıkçası umurumda da değil. Sadece tüm bu koca günün yorgunluğunu atmak istiyorum. O yüzden lütfen bunu kafanıza pek takmayın. Gereksiz bir şey gibi görünüyor da...
Jimin: Evet doğru aslında. Gereksiz, hey bakın ne diyeceğim; biz Suga hyung ile birlikte biraz dinlenelim ve sizde bize haber verin olur mu??
V: Oldu hyung, sen nasıl istersen.
Jimin: Ohh, cidden mi?? Bu çok harika olur hyung.
V: Ah Jimin, dalga geçiyordum tabiki de öyle bir şey yok! Suga hyung eğer dinlenmek istiyorsa dinlensin. Evet ama sen, sen kesinlikle dinlenmiyorsun!!
Jin: Ahh sakin ol V, bence Jimin haklı. Hatta hepimiz dinlensek çok iyi olur.
Tam o sırada Rm'nin telefonu çalar;
Rm: Alo... alo...!
Merhaba orada biri var mı??
??: Ah merhaba Namjoon! Kusura bakma biraz geç yanıtladım...
Rm: Ah menajer, ooo hayır sorun değil.
Hmm şey, peki ya ne oldu? Toplantıda olman gerekmiyor muydu?
- Evet doğru, öyle olmalıydı. Her neyse, bazı bilgiler var. Onları paylaşmak istedim o kadar. Bu arada toplantıyı gerçekleştirdik. Ama tahminimden daha da kısa sürdü. Ayrıca Bay Bang orada değildi. Bay Fea-ther vardı ama...
Rm: Hmm anladım. Peki ne zaman geliyorsun menajer??
- Evet şey, aslında ben zaten kapının önüne vardım sayılır. Geliyorum Namjoon merak etme...
Jimin: Ne oldu hyung, o kimmiş?
Rm: Aah menajer, sadece biraz geç cevap verdi o kadar.
- Merhaba arkadaşlar!
Size söylemem gereken çok önemli bazı şeyler var...
V: Ne gibi şeyler menajer? Aa yoksa Bay Bang mı aradı??
- Hayır Tae-hyung hiçbir şekilde aramadı beni. Sadece katıldığım toplantı gerçekten çok kısa sürede bitti. Ayrıca Bay Bang da toplantıda değildi. Ama onun yerine Bay Fea-ther gelmiş.
J-hope: Hmm anlaşıldı. Demek ki Bay Bang buralarda değil. Peki menajer, onu yanımızdan ayrıldıktan sonra tekrar aradın mı??
- Evet tabiki de aradım. Ama sonuç hala aynı. Bir şey olmasından endişe ediyorum gerçekten...!
Suga: Vay canına bu gerçekten çok tuhaf menajer. Hem aradığımız zaman ulaşamıyoruz, hemde o kadar önemli olan toplatılara katılmıyor, öyle mi?
Joungkook: Kesinlikle bir tuhaflık var.
Hey menajer bak ne diycem, bizde ona ulaşmayı denesek mi ki??
Jin: Gayet mantıklı olur bence. Hemde daha kolay ulaşabiliriz, bir ihtimal tabi.
- Durun arkadaşlar, daha bitmedi. Bay Fea-ther ile konuştum, bana onun şehir dışına gittiğine ve en erken 5 güne döneceğini söyledi.
J-hope: Nee! 5 gün mü? Ama o kadar fazla zamanımız yok ki.
Joungkook: Bence garip olan onun şehir dışında olmasıyla telefonuna bakmamasının ne alakası var??
Evet Joungkook gerçekten de çok doğru dedi. Bu işte en garip olan şey. Neyse umarım bir an önce herhangi bir haber alabiliriz...
