IX

4.5K 138 20
                                    


 Vote verip Yorum yapmayi unutmayin lütfen  <3



Başımda hissettiğim ağrıyla gözlerimi araladım bir elimle başımı tutarken ağzımdan ufak inilti döküldü yüzümü buruşturup etrafıma bakındım birden aklıma gelen şeylerle hızla yatakta doğruldum ve sırtımı başlığa yasladım bir odadaydım sanırım burası çok karanlıktı hem de çok bu benim dahada gerilmemi sağlamıştı en azından balkon penceresinden içeri Ayin parlak ışığı yansıyordu akşam olmuştu resmen ben kaç saattir bu odada yatıyor muydum yani.

Içimi saran tedirginlikle yataktan çıktım ayağa kalkınca başım döndüğü için karşıdaki duvara tutunmuştum en son bana yaptığı iğne geldi aklıma "Adi pislik bayılttı beni resmen" sessiz olmaya özen göstererek cama doğru ilerledim nerede olduğuma dair bir fikrim yoktu şu anda. Perdeyi biraz araladım burası onun eviydi ne yani beni ormandaki evine mi getirmişti lanet olsun. Bahçenin arka tarafında üç koruma geziyordu onlar beni görmesin diye hemen perdeyi çektim hızla arkamı döndüm odada bir sağ bir sola dönerek başım iki elimin arasında düşünüyordum. Ben buradan nasıl kurtulacaktım odadaki bir kapı çekti dikkatimi resmen görmemiştim hemen o kapıya varıp açtım "banyosu bile siyah" sinirle mırıldanıp arkamı döndüm ve çıktım ya gelirse yanıma ne yapacağım ben abimi aramam lazımdı onlar beni çoktan vardı zannediyorlardır sessizce küfür mırıldandım.

Dış kapıya doğru ilerledim ben hiç kapı açık mı diye denememiştim resmen "gerçekten salaksın kızım" kendimle kavgam bitince kapıya kulağımı dayayıp biri geliyor mu diye kontrol ettim ayak sesi olmadığına emin olunca kapı kolunu indirdim kapı açılmıştı kilitlememişti yüzümdeki sevinç tebessümüyle odadan çıkıp kapıyı sessizce arkamdan kapattım üstümde hâlâ giydiğim kıyafetler vardı iyi bari dokunmamış bana ruh hastası herif bu düşüncelere kenara koydum şimdilik.

Çıktığım koridora baktım bu katta üç oda vardı yukarı çıkan merdivenler bir de aşağı inen merdivenler vardı tabi ki de aşağı inecektim bu ev neden bu kadar büyük ki adam tek başına yaşamıyor mu gerçi klasik zenginler işte sessizce merdivenlerden inmeye başladım ev sessizdi neden bu kadar sessizdi ki bu beni korkutuyordu aşağı doğru kafamın uzatıp baktım kimse var mı diye ama yoktu hatta ışıklar kapalıydı karanlıkta insan önünü zor görür merdivenlerden tamamen indiğimde daha önce geldiğim salona girmiştim o günkü olanlar birer birer aklıma gelirken gerildim.

Aklıma bir anda çantamı almadığım geldi ama o odada yoktu herhâlde acaba burada mıdır her neyse şuan düşünemem onu ama kapıdan da çıkamam ki aklıma yeni geliyordu korumalar "Allah kahretsin" diye mırıldandım sinirle sonra salonun ortasına doğru ilerledim karanlık olduğu için göremiyordum hiç bir şey "Işığı nerede ya buranın" diye mırıldandım o sırada bir anda onun sesini duymamla olduğum yere çakılıp kaldım "Işığı mi arıyorsun kaçak güzelim" kalbim deli gibi çarparken etrafımda döndüm onu göremiyordum ne zamandır buradaydı daha doğrusu evde "Sen..sen burada misin aç şu ışığı" dediğimde sesim titrediği için kendime lanet okudum o an ayak sesleri duyduğum da daha çok gerildim "Korkma ben buradayım" dediğinde arkamda boynuma vuran sıcak nefesle çığlık attım o sırada ayağım takıldı ve yere düştüm "Hesna iyi misin bir şey oldu mu" diye sorduğunda sesindeki saçma endişe belli oluyordu düşüren o değilmiş gibi "BENİMLE OYNUYORSUN DEĞİL Mİ PİSLİK NE BU intikam alma şeklin falan mı" diye bağırdım ellerim açıyordu yanımdaki koltuğa sırtımı yasladım "Sakin ol bağırma ışıkları açıyorum "diye bağırdığında Işıklar bir anda açılmıştı.

Gözlerim ışığa alıştığında o ayakta bar dolabının yanında duruyordu ona sinirle bakarken oysa arkasını dönmüş kendine içki doldurmuştu bu kadar da sessizlik beni ürkütüyordu tekli koltuğa oturarak bana baktı karşımda dövmeli parmaklarını arasında kristal içki dolu bardağı tutuyordu bana her zamanki düz ifadesiyle bakıyordu bense ona öfkeyle bakıyordum "Neden getirdin beni buraya ben gideceğim buradan" dediğimde bakışları beni süzüyordu sinirle burun kemerini sıktığında "Gideceksin öyle mi" dedi bu kadar sakin demesi geriyordu beni ayağa kalktım öfkeyle yerde oturacak değildim onun karşısında "Öyle gideceğim ve sen de buna engel olamayacaksın" bakışları koyulaşırken içkiyi kafasına dikti adem elması belli olurken bakışlarımı kaçırdım sonrası hiç beklemediğim hızla gerçekleşti ayağa kalkıp Bardağı ayağımın yakınlarına fırlatmasıyla irkilip geri kaçtım şuan boğa kadar sinirli duruyordu.


Kalbim korkudan küt küt atıyordu "SOKTURMA GİTMENE FALAN BURADASIN ANLA BUNU BİRYERE GİTTİĞİN FALAN YOOK" diye bağırdığında elini saçına geçirdi karşısında susmayacaktım "YA SEN KİMSİN KİM NEYİM OLUYORSUN BENİM PİSLİK ŞEREFSİZ BENİ BURADA ZORLA TUTAMAZSIN ABİM BULUR BENİ" diye bağırdım ben de burnumdan soluyordum ama korku ağır basıyordu şu anda karşımda bir psikopat vardı sinirle kükreyip masaya tekme attığında korkuyla geri adım attım o bana gözü dönmüş gibi bakıyordu bağırıp bana doğru gelmeye başladı "O SESİNE VE SÖZLERİNE DİKKAT ET" ben geri geri giderken koltuğun etrafından dolandım "ETMİYORUM GEL DE ETTİRSENE HADİ " diye bağırdım.

O beni yakalamaya çalışırken ben kaçıyordum "Kaçma gel şuraya güzelim" biraz sakinleşmiş duruyordu o koltuğun diğer tarafındaydı bakışlarım merdivene kaydı yukarı kaçmaya karar vermiştim "Aklından bile geçirme güzelce gel yanıma"
"Çok beklersin pislik" diyerek merdivenlere doğru koştum o da arkamdan homurdanarak koşuyordu. Merdivenlerden çıkmış geldiğim odaya doğru koştum saçım önüme gelirken az kalsın takılıp düşüyordum "HESNA ÇOCUK MUSUN SEN GEL BİR KAZA ÇIKACAK ŞİMDİ" diye bağırdı arkama dönüp baktığımda çok yakındı "GELMİYORUMM" diye bağırdım ve odaya girip kapıyı kapattım arkasında anahtar olamamasına lanet okurken tuvalet geldi aklıma tam o kapıyı şiddetle itekleyip içeri girdiğinde "Sakın Hesna gel şuraya Konuşacağız sakince "onu dinlemeden banyo kapısını tuttum ve hızla içeri girip örttüm ve kilitledim "Çocuk yok karşında senin Aclan Karaman" diye bağırdım arkasından kapıya yumruk attığında geri adımladım "Aç şu sikik kapıyı deli etme beni" alayla sinir karışımı güldüm.

Içimden gelen cesaretle "SEN ZATEN DELİSİN" bağırdım bunu dememle "Bunu Sen İstedin " demişti ben ne yapacağını beklerken duyduğum silah sesiyle korkuyla duvara yasladım sırtımı kulaklarımı iki elimle kapatıp gözlerimi yumdum ve yere doğru yavaşça çöktüm kapıyı itekleyip içeri girdiğini duyduğum da kapı arkasından kapanmıştı sanırım kaçacak yerim kalmamıştı onu yakınımda hissederken gözlerimi açtım ve yukarı doğru ona baktım "Deli dedin değil mi sen bana" dediğinde sesi öleceksin şuan der gibi çıkıyordu titremeye başlamıştım sesi çok soğuktu tam karşımda durduğunda elindeki silahı beline soktu tekrar içim birazda olsun rahatlarken beni kolumdan tutarak yukarı kaldırmıştı titreyen ellerim ve bacaklarım şuan bana hiç yardımcı olmuyordu "Şşşt titreme sakin ol sana kaçma dedim değil mi" diyerek elini iki yanıma yasladı bir şey demek için açıp kapattığım dudağıma bakıyordu ama ne bakış keşke şuan görünmez ola bilseydim bir eli yanağımda gezinirken "Çek elini" diyerek elini itekledim bunu yapmamla durdu sonra duvara yumruğunu geçirdi kafamı hızla diğer tarafa çevirdim.

"BANA DÖN" diye bağırdığında yavaş yavaş gözlerim dolmaya başlıyordu abi keşke yanımda olsaydın şu anda çenemden tutup kendine doğru çevirdiğinde kara bakışları cellat gibiydi yanan boğazım yüzünden sesim kısık çıkmıştı "Aclan... abim beni merak eder onu aramam lazım" dediğimde burnunu saçıma sürttü derin nefesler alırken kulağıma doğru fısıldadı "Çok güzel diyorsun adimi hep desene" sarhoş olmuştu sanırım sinirle soluduğum da omzundan itekledim onu ama bir şey olamamıştı tekrar bana döndüğünde eski sinirli haline dönmüştü "Sana abimi aramam lazım diyorum" dediğimde bana donuk ifadesiyle bakarken "Silahtan korktun mu mecbur bıraktın beni güzelim" demişti bakışlarımı kaçırıp "Sence" diye mırıldandım geri çekildiğinde bunu beklemiyordum benden uzaklaşmasıyla içimden sevinç çiğliklari atıyordum "Gel benimle güzelim" diyerek tuvaletten çıktı ben de arkasından yürüdüm koltuğa oturmuş elinde telefonumu tutuyordu karşısına ilerleyip durdum elimi ona doğru uzattığım da "Ver telefonumu" dememle kafasını geriye yaslayıp daha çok rahat bir şekilde yayıldı bu sinirimi bozarken aslında yakışıklı herifti ama içimde ona karşı sevgi yoktu nefret bile etmek istemiyordum o bile duyguya dönüşe bilirdi çünkü alayla bana doğru uzattığında "Gel de al güzelim" demişti sinirle güldüm bu seferde bakışları gülüşüme kaymıştı "Benimle oyun oynama ver şunu" diyerek telefonu tuttuğum da beni sertçe kendine doğru çekmişti şaşkınlıkla donup kalmıştım gözlerim büyümüş ona bakıyordum şuan beni kucağına çekmişti yandan sırıttığını gördüğümde aslında en başından amacının bu olduğunu anlamıştım sinirle bakıyordum artık ona "Bırak beni hasta" diyerek kalkmak istedim ama o kolumu öyle sıkıyordu ki yüzümü buruşturdum.

Bakışları koyulaşırken "Telefon şansını kaybetmek mi istiyorsun benim için sıkıntı olmaz" dediğinde "Tamam.. tamam ver şu telefonumu artık" dediğimde sesimi düz tuttum telefonu bana uzattı bakışları yüzümün her yerinde geziniyordu rahatsız olup "Bana şöyle bakmayı kes rahatsız oluyorum" dedim sesim kısık çıkmıştı telefonu aldığımda "Emir verme bana ve güzelim ve sakın beni telefonu verdiğim için pişman etme abine Paris'e vardığına ve otelde olduğunu söyle anladın mi" dediğinde ona öfkeyle baktım

"Senden-" devamını getiremeden dudağımın üzerine bir dövmeli parmağını yasladı "O güzelim ağzını boşa yorma" dediğinde elini itekleyip ayağa kalktım ve ondan uzaklaştım sinirle ona bakarken dudağımı tiksintiyle sildim bakışları daha ne kadar sertleşe bilirdi bunun. Telefonu açıp ilk önce saate baktım 4: 05idi onu boş verip arama kısmından abimi buldum bu saatte aramam saçma kaça bilirdi ama uyuya kaldığımı söylerdim son defa ona baktım kafasını koltuk başlığına yaslamış gözlerini de kapatmıştı uyudu mu acaba diye düşünürken. "Oylanma ara artık şu Komiseri ve sakın bir hata yapıyım deme" dediğinde gerildim adam abimin Komiser olduğunu bildiği halde kaçırmıştı beni ne tür deli bu bir şey demedim ve arama tuşuna tıkladım çalıyor.. Çalıyor

"Hoparlöre al" dediğinde sinirle baktım ona dediğimi yap gibisinden baktığında
Telefonu Hoparlöre aldım telefon açıldığından abimin uykulu sesini duymuştum

"Alo kızım neredesin sen ya ulaşamayınca çok korktum iyi misin"

"Abim endişelenme ben iyiyim geldim otele çok yorulmuşum direkt uyudum o yüzden arayamadım özür dilerim" dediğimde yatağa oturdum ona baktığımda bana bakıyordu

"Önemli değil kraliçem nasıl orası beğendin mi" diye sorduğunda abi kurtar beni demek istedim ama sadece istemekle kaldım ona zarar gelirse yaşayamazdım

"Alo kardeşim orada msn"?

"Evet abi burası çok güzel sensiz sıkıcı sadece özledim seni hepinizi şimdiden" onun ayağa kalktığını yeni fark ediyordum odada dolanıyordu

"Sen bir de bana sor evde tek kaldım resmen neyse Kraliçe ben de eve Çağılı atarim" dediğinde kıkırdadım

"Delirme abi ya peki ya Çağıl nasıl bana kırgın mı konuştun mu hiç onunla" diye sorduğum da derin nefes aldığını duydum

"Hayır kızgın falan değil Hesna bugün seni sordu salak oğlan neyi varsa sanki" dediğinde gerginlikten çarşafı sıkıyordum bakışlarımı kaldırdığım da bana sert bakıyordu elini yumruk yapmış çenesini sıkıyordu derdi neyse

"Abi seni seviyorum herkese selam söyle benden şu an kapatsam yarın iş var sana da" dediğimde hafif güldü

"Peki uykucu o zaman iyi geceler kendine çok dikkat et abin hep senin yanında unutma" dediğinde gözlerim dolmuştu kafamı aşağı eğip

"Seni seviyorum abim İyi geceler"


Telefonu kapatıp elimde sıkı sıkı tuttum "Bittiyse ver şu telefonu" tekrar onun sesini duymak sinirlerimi bozmuştu kafamı kaldırıp ona baktım bir elini cebine sokmuş diğer elini bana uzatmıştı kafamı iki yana sallayıp ayağa kalktım "Benim telefonum vermiyorum" dediğimde tekrar aynı hareketi yaptı burun kemerini sıktı alttan bana bakarken bir anda kolumdan tutup kendisine doğru çekmişti elimde telefonu deli gibi sıkıyordum "YETER LAN VER ŞU TELEFONU NE O ÇAĞILA Mİ YAZACAKSIN" diye bağırdığında gözlerinin içine şaşkınlıkla bakıyordum "NE ALAKA YAA" deli gibi elinden kurtulmak için çırpınıyordum "BENİMSİN LAN SADECE BENİM" diye bağırarak beni soğuk duvara yasladı sırtımın acısıyla yüzümü buruşturdum eli boğazımı sardığında gözlerim bu durumda olmanın çaresizliğiyle dolmuştu

"Öldüreceksin değil mi beni" dediğimde sesim titremesine engel olamadım elimi elinin üzerine koyup çekmeye çalıştım. Bakışlarında geçen kırgınlığa şahit olduğumda "Sana zarar vermem anlamadın mı hâlâ seni seviyorum" diye fısıldadı o zaman bu yaptığı neydi Kafamı iki yana salladım "Sen sevmiyorsun sen takıntılının tekisin" dediğimde sözlerim canını acıtmış gibi yüzünü buruşturdu ve geri çekildi öylece olduğum yerde kalırken elimden telefonu çekip aldı havada sallayarak "Bende kalacak şimdilik yat ve uyu dinlen" bomboş bakarken ona kapıya doğru hızla ilerledi ve çıkıp üzerime kilitledi.

Olduğum yerde yere çöküp tuttuğum göz yaşlarımın akmasına izin verdim bacaklarımı kendime çekip sarıldım kaç dakikadır bu haldeydim saymadım gözlerimi silip tökezleyerek ayağa kalktım ve yatağa girip uzandım bir kaçış Planı yapmam gerekti sonuçta.


Bana destek olursanız sevinirim
🤍

Yosuna Bulanmış KaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin