♣️
"O ne öyle" merakla sorduğumda bana doğru siyah dosyayı uzattı "Sözleşme oku" dediğinde donup kalmıştım bedenim buz tutmuştu sanki ne sözleşmesinden bahsediyordu bu. Dosyayı alıp titreyen elimle açtım içinde A4 kağıtta başlık olarak Sözleşme Kura...
Duyduğum su sesiyle yavaşça gözlerimi araladım yorgun bakışlarım cama kaydığında ağaçlardan düşen yapraklar içimi bir anlık huzurla kaplamıştı en sevdiğim mevsimdi bahar bir anlık yüzümde oluşan tebessüm odada gezinirken son bulmuştu bu evden ve ondan tüm kalbimle nefret ediyordum. Aclan yanımda yoktu büyük ihtimalle şu an duş alıyordu çünkü banyodan Su sesleri geliyordu yorganı üzerimden atıp doğruldum susadığımı hissediyordum saçlarımı açıp bozulan topuzumu düzelttim yandaki komedinin üzerinde duran telefonu gördüğümde dün yaptığımız anlaşma geldi aklıma. Artık telefon ben de kalacaktı ne kadar onunla aynı yatakta yatmak zorunda olsam da bugün buradan kaçmayı göze almıştım abime her şeyi anlatacaktım o beni korurdu ve o adamı içeriye sokardı bu düşüncelere ara verip telefonu elime aldım normalde sosyal medya kullanan biri değildim yoksa çoğu kişi neden story atmadığım dan şüphelene bilirdi ben kaçmadan onların bir şey öğrenmemesi lazımdı.
Saat 9: 20idi bu kadar erken kalkmak benim için normalde de alışkanlıktı ama bir süredir o da bozulmuştu o çıkmadan üstümü değiştirsem iyi olurdu kalkıp dolabın karşısına geçtim açıp içinden son baharlık şeyler aldım eşyalarımı bana sormadan Ayşe teyze yerleştirmişti bunu yeni fark ediyordum eh ben nasıl kaçacağım eşyalarımı almadan salla önemli şeyleri alır kıyafetleri burada bırakırdım sonra zaten gelir alırdım burada bana ait bir çöp bile kalmasını istemiyorum. Banyonun kapısına baktım hâlâ Su sesi geliyordu ya bir anda çıkarsa bunu düşünmek yerine hemen mavi bol kot jean giyindim üzerime siyah düz bodygiyinir giyinmez oh çektim su sesinin kesildiğini duyduğum da boy aynasında saçımı açıp taramaya başladım siyah saçlarım baya birbirine karışmıştı acıyla yüzümü buruşturdum kapı açıldığında aynadan ona hissiz olduğunu umduğum bakışlarımı cevirdim altında sadece bir siyah havlu vardı ve karın kasları ben buradayım diye resmen bağırıyordu donup kalmıştım insan hiç çıkar mı böyle ya o da aynada ona bakan bana bakıyordu"Ohaa öküz üstünü neden giymedin" diyerek gözlerimi yumdum kısık gülmesiyle adım sesleri bana yaklaşıyordu dolaba doğru ilerliyordu sanırım "Uyandığını bilmiyordum" dediğinde.
"Sen ne yapıyorsun o dolapta senin kıyafetin bile yok" benim de kafam karışmıştı "Çok soru soruyorsun güzelim utangaçlık senin diline vuruyor herhalde" dediğinde alayla güldüm onu takmadan "Giyin artık" dediğimde boynumda hissettiğim sıcak nefesle gerildim "Gözlerini aça bilirsin" fısıldamasıyla hızla açtım aynada gözlerim onun kara gözleriyle buluşmuştu çok yakınımda duruyordu "Çok güzel kokuyorsun Lavanta bahçesi gibi ve fazla güzel olmuşsun" dediğinde burnunu saçlarıma daldırdı sert çıktığını umduğum sesimle "Dokunma bana" diyerek geri çekildim ve aramıza mesafe koydum bakışları giderek her zamanki gibi koyulaşıyordu "Siktir dayanamıyorum" diyerek arkasını döndüğünde ellerini saçına daldırdı tedirginlikle duvara yaslanıp onu izledim geri bana dönüp"Beni sevmeni istiyorum neden denemiyorsun bile" hafif yükselen sesi yine kendini kaybetmeye başladığının habercisiydi kafamı iki yana sallayarak "Seni sevemem ben Aclan olmaz vazgeç benden" dememle burun kemerini sıktı bu hareketten sonra genelde fırtına kopuyordu hızla bana doğru gelip yanımdaki duvara ellerini yasladı kaçacak yerim kalmamıştı ona tedirginlikle bakarken bakışları yüzümde dolaşıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
