XIV

3.2K 114 18
                                    


Buraya okuduğunuz tarihi yazın bakalım

İyi okumalar <3

13. Mayıs


Cesareti olmayanın asaleti olmaz, çünkü cesaretin bittiği yerde Esaret başlar.

Bu söz benim için daha çok anlam kazanmıştı cesaretimin bittiği yerde Esaretimin başlayacağını biliyordum o yüzden asla pes etmeyecektim ve buradan bir gün kurtulacağıma inanıyordum ne pahasına olursa. Gece Aclan yanımda yatmamıştı en azından bu beni rahatlatıyordu sabah sabah Ayşe teyze odaya gelmiş beni uyandırmıştı neymiş Fransa için bavul hazırlamamız gerekiyormuş bunu dediğinde sinirle oflayarak içimden Aclan'a söylenerek yataktan kalkmıştım ve onun hazırlamasını söylemiştim elimde olsa bir adım atmazdım ama beni tehdit ediyordu işte hasta herif.

Üstümü giyinmiş saçımı topuz yapmıştım her gün üstümü giymem benim için alışkanlıktı o yüzden evde olsam bile giyiniyordum aşağı ayağımın ağrısıyla inerek salona baktım Aclan burada değildi iyi ki de değildi bir de onu çekemezdim sofra hazırdı ama ben oturmak yerine koridordan geçerek mutfağa ilerledim Ayşe teyze burada da yoktu büyük ihtimalle biz gideceğimiz için gitmişti bile evine buraya yakın bir yerde oturduklarını öğrenmiştim geçenlerde.

Su içmek için bardak almam gerekti ama bardakları yukarı koymuşlardı Allah aşkına Ayşe teyze nasıl yetişiyordu buraya ben kısa olmasam da bu dolap titanlar için yapılmıştı resmen söylenerek mutfak tezgahına dizimi koydum ve uzanarak bardağı aldım ama o sırada arkamdan belime sarılan ellerle korkudan çığlık attım "Şşt benim güzelim düşeceksin tutuyorum sadece" dediğinde ona yandan baktım gelen Aclan'dı "Bırak inerim ben" dediğimde bırakmadan beni indirdi sırtımı tezgaha yasladığında ellerini belimden çekmemişti ve bana çok yakındı elimdeki bardakla donup kalmıştım resmen panikle "Tamam bırak beni artık" dediğimde bakışları yüzümde dolaşıyordu benimkisi de onun yüzünde yakışıklı yüz hatlarına sahipti "Ayşe teyzeye söyleyeyim indirsin bardakları oradan" diyerek geri çekildi ben de kendime gelerek başımı salladım sadece.

Çeşmeden su doldurup içtim içerken yandan ona baktım saate bakıyordu
"Kahvaltı yapalım sonra çıkarız evden" dediğinde bakışları bana döndü dünkü düşündüğüm güven kazan sonra kaç olayını düşündüm elimdeki bardağı çeşmenin yanına bırakarak "Tamam gidelim" dedim arkama dönerek ona baktım gözlerinde şüphe vardı "Sen az önce tamam mi dedin
kıyamet alameti sanırım bu" dediğinde alayla ben de göz devirdim ve yanından geçerek Koridordan ilerledim arkamdan "Göz devirme bana" dediğinde sert sesiyle o görmeden tekrar göz devirdim ve alayla "Ben bir şey yapamam zaten affedin efendim" dediğimde yanıma geldi ve kolumdan tutarak kendisine bakmamı sağladı "Şöyle konuşmayı kes artık Hesna" dediğinde sert sesiyle ona öfkeyle baktım ve kolumu kurtararak masaya bir sandalyeyi çekerek oturdum o da sabır çekerek yanıma oturdu sabır çekmesi gereken bendim o değil sinirlerim bozulmuştu yemeğe başladığımda o da başladı ve sessizce yemek yedik.

Korumalar iki bavulu arabaya yerleştiriyorlardı Aclan'ın "Arabaya geç sen güzelim" dediğinde büyük arabayla gidiyorduk arka kapıyı açan Cemale baktım düz ifademle "Elim var Cemal kendim açardım" dediğimde tebessüm etti "Hâlâ küsüz sanırım" dediğinde bir şey demeden bindim koltukta cam kenarına kayarak oturdum o hâlâ gitmemişti "Özür dilerim Hesna ama bu benim işim" dediğinde ona baktım "Git Cemal konuşmak istemiyorum" dediğimde başını öne eğerek gitti Aclan'da geldiğinde artık gidiyorduk gerçekten onunla Fransa'ya gitmek mi hayatımdaki en kötü an olabilirdi.

Yosuna Bulanmış KaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin