XI

4.1K 146 57
                                    

Dumanı yukarıda koyduğum fotoğraftaki gibi hayal ede bilirsiniz aynısı çok tatlı değil mi (:

🤍

Küçükken Yetimhanede hiç arkadaşım yoktu nedenini hiç çözememiştim çocuklar benden hep uzak duruyorlardı sanırım dışarıdan bakınca çok soğuk duruyordum.
Uzun süre çok konuşmamış yemek yememiştim sanki bu annemle babamı geri getirecekti.

Yetimhanenin bahçesinde büyük bir erik ağacı vardı hep onun tepesindeki dala çıkar otururdum ve gökyüzünü izlerdim abim bana annemle babamın gökyüzünde bir yıldız olduğunu ve bizi izlediklerini söylemişti bu düşünceyle tebessüm ettim onlar benim için artık yıldız olmuşlardı karanlıkta bana yön verenler onlardı ama oradaki müdüre beni durmadan ağaçtan indirmeye çalışırdı. Çok kuralcı bir kadındı ama bize gerektiğinde anne gibi olmuştu. Bu düşüncelerle şuan çimenlerde uzanmış gökyüzünü izliyordum hava gitgide kararmaya başlamıştı duyduğum adım sesleriyle yüzümdeki tebessüm solmuştu bakışlarım onu bulmuştu başımda dikilmiş yukarıdan bana düz bakıyordu "Hava soğuk hasta olacaksın kalk artık yerden" dediğinde şaşırdım ama belli etmedim ve bakışlarımı ondan çekip yattığım yerden doğruldum ama kalkmadım düz çıkan sesimle cevap verdim "Bana bunu sen mi söylüyorsun çok gülünç" ağzımdan alaylı bir gülüş kaçtı homurdanarak yanıma oturduğunda onu inceledim altına Eşofman üstüne siyah bol sweat giymişti böyle bir adamın böyle giyinmesi garibime gidiyordu bazen ama ona yakışıyordu gökyüzünü izliyordu o da benim gibi "Beni izlemek hoşuna gitti senin bakıyorum da" dediğinde alaylı bakışları bana döndü yüzündeki ima sinirlerimi bozmuştu gözlerimi kaçırıp

"Kendini bir şey sanma dalmışım sadece üstelik senin burada ne işin var" diyerek tekrar ona döndüm ama o zaten beni izliyordu "Burası benim de evim unuttun sanırım asıl sen neden buradasın bu soğukta" dediğinde sesi düz çıkmıştı onu takmadan "Kulübede olan köpek senin mi neden dışarıda duruyor üşür o da bir canlı" dediğimde hafif tebessüm etti bakışları oraya kaydı "Sen geldiğin için oraya aldırdım istiyorsan içeri sokarım geri" dediğinde başımı evet anlamında salladım o köpeğin yerinden olması saçmaydı meraktan "Adı ne" diye sorduğumda sacını karıştırıp "Adı duman artık içeri girelim hasta olacaksın yoksa" artık sussun diye yerimden kalkıp ellerimi çırpıp ona bakmadan teras kapısına doğru ilerledim o dediği için değil üşüdüğüm için giriyordum bu arada arkamdan geldiğini hissederken teras kapısını açıp girdim direkt salona çıkıyordu zaten arkamdan onun da girdiğini ve kapıyı kapatmasıyla içerinin sıcaklığı iyi gelmişti gerçekten üşümüştüm içeride yanan şömineye bakıp ona döndüm ellerini cebine sokmuş kapı pervasına yaşlanmış beni izliyordu "Bana şöyle bakmayı kes rahatsız oluyorum" dediğimde yandan gülüp "Sofraya geçelim" dediğinde göz devirdim şuan yemek falan yemeyeceğim demeyecektim tabii ki de acıkmıştım o önden ilerleyip daha yeni fark ettiğim hazır sofranın baş köşesine oturdu ben de ilerleyip aramızdaki bir sandalyeyi boş bırakarak oturdum sağ tarafındaki sandalyeye.

Ona döndüğünde bakışları çok sertti "Ne var oturdum işte daha ne" dediğimde sinirle boş bıraktığım sandalyeyi kenara sertçe itekledi sandalye devrilip düşerken çıkan sesten irkildim sonra benim sandalyeden tutup yanına doğru çekti ona şaşkın ifademle bakarken yüzünü yüzüme yaklaştırdı bakışlarım eski haline dönerken onun bakışları uyarı doluydu "Yanıma oturacaksın güzelim oraya değil yoksa kendimi tutamayıp" dediğinde bakışları dudağıma kaydı hızla sandalyede olabildiğince kenara kaydım ona sinirle bakarken bir parmağımı uyarı olarak ona doğru salladım

"Hele bir dene var ya seni döverim Aclan" dediğimde gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi gerçekten yapardım sonra kara gözleri bana dönüp "Emin misin güzelim" dediğinde bu sefer alayla gülen bendim "Hatırlat bir ara bu lafları sana yedireyim gerçi en yakın zamanda giderim kesin" dediğimde rahatça sırtımı geriye yasladım ve ellerimi önümde kavuşturdum "Sen öyle san şimdi yemeğini ye" dediğinde bakışları tabağına döndü takmadım onu ve önümdeki peynirli makarnadan tabağıma koydum Ayşe teyze gitmişti belli ki ona bunu sormaya gerek bulmadım yarısını yiyip doymuştum canım sıkkın olduğunda yemek yiyemiyordum genelde. Elimdeki çatalı bırakıp ona döndüm bana dönmüştü "Doydun mu daha tabağın bitmemiş sen seversin bunu" dediğinde "Yiyemiyorum doydum üstelik nerden bilecen ne sevdiğimi kalkıyorum ben" diyerek kalktım "Daha hakkında neler ögrenmek istediğimi bilsen" merdivenlere doğru ilerlerken "Hesna konuşmamız lazım salona geç" demişti emir vermesi her seferinde sinirlerimi bozuyordu.

Yosuna Bulanmış KaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin