Selam canlarım araya yine zaman girdi farkındayım ama bölümleri düzenle, okul vesaire derken vaktim kalmiyordu Yb yazmaya ama artık yaz tatili de olduğuna göre elimden geldiğince düzenli bölüm yayınlamaya başlıcam ama bende şöyle bir sıkıntı var bölümleri hep yeni yazıyorum yani hazırda bekliyor olmuyor bu yüzdende yazmak günlerimi ala biliyor.
Okuyup, takip edip yorum yapıp vote verdiğiniz için teşekkür ederim zamanla büyüdüğümüzü daha da hissediyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.
İyi okumalar ve lütfen yorumlarınızı belirtin bu bölüm çok merak ediyorum.
💚
Yaptığım yanlış mı yoksa doğru mu hiçbir fikrim yoktu ama şu an bana yazdığı Nottaki Mekânın önüne gelmiştim. Bar Tabelası kırmızı yanıp sönüyordu ve kapının önünde iki tane iri yarı koruma dikiliyordu. Ve içeri girip çıkan çok kişi var gibi duruyordu düşünmek için son şansımdı içeri girip benden ne istediğini öğrenip hesap sormak mı yoksa kaçmak mı birinci seçenek açıkçası daha yoğun basıyordu onun yüzünden insanlar canlarından olmuştu, Ekrem yaralanmıştı ve tek istediği bendim ama neden. Bunu öğrenmek için kendimden emin adımlarla girişe ilerledim.
Girdiğim anda müzik sesi buraya kadar geliyordu uzun aynalarla kaplı Koridordan yürüdüm giderek daha tuhaf oluyordu koridorun sonunda siyah kapıyı iterek açtığımda karşımda onlarca dans eden insanlar vardı herkes kendinden geçmiş gibiydi sanki. Ne yapacağımı bilemeyerek öylece etrafıma bakınırken onu arıyordum madem çağırıyor neden gelmiyordu bunları düşünürken biranda omzuma dokunan elle hızla geriye sıçradım. Arkamı döndüğümde karşımdaki korumaydı düz çıkan robotik sesiyle "Sizi yukarıdaki locada bekliyor" demesiyle yutkunarak "Nerede olduğunu bilmiyorum" dedim bu gürültüde kendi sesimi zor duyuyordum "Benimle gelin sizi götüreyim" demesiyle yanımdan geçip arkama doğru ilerledi orda merdiven olduğu bile dikkatimi yeni çekiyordu sadece peşinden ilerleyerek onu takip ettim.
Merdivenlerden çıkmış bir koridora çıkmıştık ama bu koridor kırmızı Led ışıklarla kaplanmıştı kırmızı ışık fobim giderek artmaya başlamıştı. Yanımda dikilen koruma "En son kapı sizi içeride bekliyor telefonunuzu verin lütfen" demesiyle şok olmuş şekilde "Telefonumu neden sana vereyim" dememle "Öyle emir aldım Hesna Hanım yoksa sizi içeri alamam güvenlik amaçlı" derin nefes bırakarak vermeye karar verdim çantamdan çıkartıp "Al sakın ellemeyin telefonuma" dememle elimden alarak başını tamam anlamında sallamıştı ve merdivenlerden indi hepsi mi kafayı yemişti bunların.
Aman ne güzel artık ne Telefonum ne kendimi koruyacak bir şey vardı yanımda kendime kızarak karşımdaki kapıya ilerledim. Belki de sonuma açılacak olan kapıya.
Önüne vardığımda kapı kolunu indirerek açtım içeri girerek kapıyı örtmemle arkamı döndüm İçerisi siyahtan ibaretti hafif yanan bir ışık vardı ve karşımda büyük camın karşısındaki siyah koltukta oturan bir beden o tanıdık sesiyle
"Doğruyu söyleyeyim gelmeni beklemiyordum uccelino" demesiyle sonda dediği kelimenin anlamını artık biliyordum "Bana minik kuş demekten vazgeç ve evet doğru sandığın kadar korkak değilim" dememle kendimden emin çıkan sesim kendime gurur duymamı sağlamıştı.
Yerinden kalkmasıyla uzun boyu ve hafif iri bedeni beni hafife alma diye bağırıyordu resmen üzerine beyaz gömlek altına siyah jean giymişti yavaşça bana doğru dönmesiyle bakışlarımız kesişmişti. İki adım bana doğru atarak "Fazla cesaret bazen sadece aptallıktır ya da ahmaklık" demesiyle alayla güldüm buna karşılık bana biraz daha yaklaşmıştı ve artık yüzü daha net gözüküyordu "Peki ya söylesene seninki ne aptallık mı ahmaklık mı" dediği şeyle sinirle "Emin ol beni kendinle karıştırıyorsun Negro tuzak kurarak arkadan iş çevirmem senin gibi tam tersi biriyle alıp veremediğim varsa bu işi sadece onunla hallederdim. Ama sen aileyi sevdikleri insanları masumları da bu işe katan bir ahmaksın sadece" hızlıca sarf ettiğim kelimeler yüzünün giderek kasılmasını sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yosuna Bulanmış Karalar
Ação♣️ "O ne öyle" merakla sorduğumda bana doğru siyah dosyayı uzattı "Sözleşme oku" dediğinde donup kalmıştım bedenim buz tutmuştu sanki ne sözleşmesinden bahsediyordu bu. Dosyayı alıp titreyen elimle açtım içinde A4 kağıtta başlık olarak Sözleşme Kura...