XXXII

1.8K 69 29
                                    

Uzun bir aradan sonra yeni Bölümle birlikteyiz gerçekten araya zaman girmeden bende bölüm atmak istiyorum ama okul falan derken vakit olmuyor o yüzden okuyup hep yanımda destek olduğunuz için teşekkür ederim canlar.

Lütfen fikrinizi belirtin benim için önemli bir şey ve oy kullanırsanız sevinirim

Bu satıra beyaz ve siyah kalp bırakalım

İyi okumalar  

Şarki: Iki Yabancı

🤍

Bursa/Gölyazı, 24. Mayıs

Gördüğüm rüyanın etkisiyle gözlerimi araladım açıkçası uzun süredir iyi şeyler görmüyordum onun yerine hep kabustan ibaretti hayatım ama ilk defa bugün iyi bir şey görmüştüm. Etrafı süzme şansını yeni elde ediyordum içeriye geniş çamdan güneş ışığı yansıyordu karşı da tekli bir mavi koltuk vardı ve onun yanında küçük bir masa onun üstünde de birkaç kitap duruyordu yan tarafta ise dolap ve ayna vardı küçük ve şirin bir odaydı. Yatakta doğrulup elimle dağılmış saçlarımı geriye taradım üstümde dün giydiğim siyah pijama takımı vardı acaba Çağıl gitmiş miydi. Yataktan kalktım ayağım soğuk zemine değdiğinde içimden bir ürperti geçmişti tam odadan çıkacağım sırada karşımdaki boy aynasın da yansımama takılıp kalmıştım elim boynumdaki ruhuma yük olan kolyeye gitti onun bana verdiği annesine ayıt olan kolyeydi. Bunu resmen dün gece çıkarmayı unutmuştum sonuçta bana ait bir şey değildi onu çıkartarak yandaki komodinin üzerine bıraktım ve son defa bakarak odadan çıktım aklımı toparlamam gerekiyordu biran önce hayatıma odaklanmaya mecburdum mesleğime hayatıma dönüp devam etmek istiyordum.

Salona geldiğimde Çağıl burada yoktu diğer yerlerde de yoktu elimdeki telefondan saate baktım daha 9 buçuktu gitmiş miydi veda bile etmeden mi sıkıntıyla koltuğa oturacağım sırada kapının açılmasıyla irkilerek arkamı döndüm elim kalbimi bulurken görüş açıma içeri tek eliyle anahtarı çıkarmaya çalışan diğer elinde poşetler olan Çağıl girmişti. Bana dönüp sırıtarak "Günaydın uykucu biraz daha uyusaydın seni bırakıp gidecektim" diyerek içeri girmişti homurdanarak "Saat daha 9 buçuk akıllım sen nerden geliyorsun böyle" diyerek elindeki poşetleri işaret ettim havaya kaldırarak "Bakkala uğradım ama bak çoğu şey organik haberin olsun hadi mutfağı geçelim acıktım" diyerek önden ilerledi arkasından giderken mutfağa girmiştik "Erkenden gideceksin yani peki senden sonra abim gelir mi" diye sormamla tezgaha bıraktı elindekileri ve bana dönerek oraya yaslandı bakışları her zamanki gibi yumuşaktı "Gelir tabi neden gelmesin ama emin değilim belki güvenliğin için tehlikeli olabilir düşünme bunları" demesiyle kollarımı önümde kavuşturdum "Tamam hadi kahvaltı yapalım" dememle poşetleri yerleştirdik ve sonra kahvaltı hazırlamaya koyulduk.

Menemen hazır olunca beni yemek masasında bekleyen Çağılın yanına gittim "Menemen hazır" diyerek sofranın ortasına koydum "Çok acıktım ha" diyerek ekmeği alıp bandı bende oturarak iştahım olmadığı halde birkaç lokma aldım.

Aklımda hâlâ yaşadığım şeyler dönüp duruyordu ve iyi değildim hani şey derlerya terzi kendi söküğünü dikemez diye sanrım benim de kendi psikolojimi iyileştirme şansım yoktu. Koluma konan elle ona döndüm "İyi değilsin görüyorum neler dönüyor aklında paylaş benimle" demesiyle başımı bilmiyorum gibisinden iki yana salladım ve başımı iki elimin arasına aldım"Kafamın içi kocaman bir enkazdan ibaret Çağıl ne yapacağım ben" dememle sinirle bakışlarını yana çevirdi "Hepsi o şerefsiz yüzünden onu öldürmek istiyorum" demesiyle sinirle omzuna vurdum "Delirme sakın o içeri girince cezasını bulmuş olacak zaten bana bak sakın bir şey yapma" dememle ela gözleri yüzümde takılı kalmıştı.

Yosuna Bulanmış KaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin