Bölüm 19

44.8K 2.7K 65
                                    

"Biz neden buradayız?" Buğra aynı mızmızlıkla Reyhan'a döndü "Bence gelmek zorunda değildik."

Reyhan gözlerini devirdi. Güven kardeşinin sevgilisini severdi. Buğra her ne kadar inkar etse de lise döneminden beri başlayan çapkınlık yılları çoktan sona ermişti, sadece Reyhan Buğra'nın aksine inanmasını sağlayacak kadar zeki bir kadındı. "Gelmek zorundaydık" dedi Reyhan bir öğrencisine ders anlatır gibi "Hava annenin seyahat etmesini engelleyecek kadar sıcak ve Doğan Bey davetiyeyi bizzat yollamışken Güven'in ailesinden hiç kimsenin gelmemesi çok kaba bir davranış olurdu."

"Nefesini boşuna tüketme Reyhan. Buğra anlamak istemediği hiçbir şeyi anlamamak gibi insanüstü bir yeteneğe sahiptir."

"Bana iyi davranmak zorundasın. Ben, sen kendini sap gibi hissedip karının ailesine mahcup olma diye buradayım. Hatta bence arabanın anahtarını bile isteyebilirim."

Güven kaşını kaldırdı "Neden istemiyorsun?"

"Siz kocaman oğlanlar kavga ededurun ben hocalarımdan birini gördüm. Onun yanına gidiyorum" Reyhan yanlarından uzaklaştı.

"Seninki şurada" dedi Buğra. Karısının önünde durduğu barı işaret ederek. "Oğlum bu kadın cidden afet. Şu haline bak."

Güven, kardeşinin kafasının arkasına sertçe vurdu "Karım lan o benim. Ne biçim konuşuyorsun"

Buğra kafasının arkasını ovuşturdu "Ne var ya? Kötü niyetle söylemedim. Çirkin mi diyeyim yani? Kadın güzel işte, ben ne yapayım?"

Mercan barın önünde konuştuğu adama gülümsedi ve bardan aldığı kadehi adama uzattı. Buğra haklıydı. Mercan çok güzel görünüyordu. Üzerindeki elbisenin moru gözlerinin rengindeydi. Elbise göğüslerini sıkıca kavramış, belinin inceliğini meydana çıkarıp kalçalarını sarmış bacaklarından itibaren bollaşmıştı. Güven elbisenin içinde ne olduğunu bildiğinden bunların hiçbirine gerek yoktu. Mercan bir patates çuvalı giyse de Güven hayal gücünün çalışmaya başlayacağından emindi.

"Bu bizim son kreasyondan değil mi?" Güven, Buğra'nın sorusunu başıyla onayladı.

Mercan hiçbir şey söylememişti ama Güven'in haberi vardı. Mercan'ın onların tasarımı olan bir elbiseyi giymek istediğini öğrendiğinde her istediğinin yerine getirilmesini söylemişti. Mercan elbisede bazı değişiklikler yapılmasını istediğinde, tasarımcı bu fikre yanaşmaya ayak diremişti ama Güven Mercan'ın istediğini yapmalarını söylemişti. Muhtemelen tasarımcı Mercan'ı ikna etmeyi başarmıştı çünkü elbisede ufak tefek değişikliklerin dışında bir fark yoktu. Yakasındaki taşlar çıkarılmış, askıları biraz daha kalınlaştırılmıştı. Güven Mercan'a hiç söylememişti ama bu elbise Güven'in yeni sezon kreasyonunda en beğendiği modellerden biriydi. Daha önce hiç kimsenin üzerinde görülmemişti ve doğru bir tercihti. Sonuç göz kamaştırıcı olmuştu.

Mercan arkasını döndü ve Güven elbisede yapılan asıl değişikliği gördü. Tasarımcı bizzat onu arayıp yakındığında Güven bunu bir çeşit sanatçı kaprisine yormuş ve Mercan'ın istediği değişikliği yapabileceğini söylemişti. Ama ortaya çıkan sonucu kontrol etmek aklına gelmemişti.

Şifon elbisenin sırtını kaplaması gereken lacivert parça elbisede yoktu, elbisenin sırtı bel çukuruna kadar açıktı ve kalçasından itibaren başlayan arka kısım kadının her adımıyla tehlikeli bir şekilde hareket ediyordu. Kadın yanlışlıkla uzun kuyruğuna bassa kuyruk sokumunun meydana çıkmasına sadece birkaç santim mesafe vardı.

"Bu bizim son kreasyondan değil." Buğra güldü ve ona baktı "Senin bundan haberin yoktu, değil mi?"

"Elbisenin değiştiğinden haberim vardı."

Bize Aşk Lazım (Mükemmel Planlar Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin