💋•
Yeni bir sabaha gözlerini açmıştı, kahverengi saçlı. Yatağında gerindiğinde her zamanki gibi heyecanla uyanmıştı. Hızlı bir duşun ardından altına siyah, çizgili, kumaş bir pantolon; üstüne ise bu sefer siyah bir gömlek giymişti.
Saçlarını eliyle dağıtıp dudaklarına ballı nemlendiricisini sürerek odasından çıkmıştı. Jisung henüz uyanmamış gibiydi, ev sessizdi.
Adımlarını arkadaşının odasına yönlendirirken kapıyı pat diye açmıştı. Giyinmemiş olsaydı kesin üstüne de atlardı ama kıyafetlerinin ütüsü bozulsun istememişti.
"Raemi-sshi uyanın lütfen. Gitmemiz gereken bir işimiz var!" Gülerek bağırdığında mavi saçlı yatakta kıpırdanmış, oturur pozisyona gelerek havaya kalkan mavi tutamları indirmeye çalışmıştı.
Seungmin, mutfağa girip geçen gün aldıkları birkaç malzemeyle bir kahvaltı hazırladığında aklına takılan bir şarkıyı mırıldanıyordu.
Elindeki kahve bardaklarını da tezgâha koyduğunda Jisung, omzundaki havluyla ıslak saçlarını kurularken görüş açısına girmişti.
Arkadaşının gereksiz neşesine gülerek kendini yüksek tabureye atmıştı. Seungmin'in görev sırasında her zaman içi içine sığmazdı. Fazla enerjik olur bu yüzden kafasına eseni yapmaktan da çekinmezdi.
İkili birlikte kahvaltılarını yaptıktan sonra motorlarına binerek, hala ezberleyemedikleri için haritadan yolu takip edip şirkete gelmişlerdi. Seungmin girişte Jisung'dan ayrıldığında, ince bileğindeki saate bakmış, geç kalmadığına emin olarak yürüyen merdivenlere yönelmişti.
Yukarı çıktığında üstündeki ceketi sandalyesine asarak oturmuştu. Çenesini eline yaslayıp öne doğru eğildi. Birazcık bilgisayarı karıştıracaktı.
Tabii ki dikkat çekmeyen belgeler ve anlaşmalardan başka hiçbir şey yoktu. Birkaç dakikanın ardından tekrar geriye yaslanıp gerinerek gözlerini kapattı.
En az gözlerinin önündeki karanlık kadar siyah birine aitti birden beliren yüz. Dünkü akşamın tekrarı beyninde oynarken alayla gülümsemişti. Chris'e öyle arsız bir teklif yaptığı için büyük olan, şaşırsa da kendini çabuk toplamış ve sırıtarak "Neden olmasın?"diyip göz kırptıktan sonra uzaklaşmıştı.
"Baekjee!" Yanında birden bağıran ses yüzünden yerinden sıçrayarak gözlerini açmıştı Seungmin. "Ne si-" tam küfredecekken karşısında bölüm şefini görmesiyle ayaklanmıştı hemen. Eğilerek özür diledi sonra. "Gece uykumu alamamışım kusura bakmayı-"
Kadın, sinirle "Bana ne senin uykundan!" diyerek bağırmış, işaret parmağıyla Seungmin'in masasındaki bir tomar kağıdı işaret etmişti.
"Hepsini sırala, on dakika içinde masamda olmazsa işin biter."
Seungmin dışarıya korkmuş gibi bir izlenim vermişti ama içinden alayla gülüyordu aslında. Chris onu bu şirketten hayatta göndermezdi.
Görevi bittiğinde bu kadına bir ders vermesi gerektiğini beyninin bir köşesine yazıp kendi odasına giren bedenin arkasından göz devirmiş, ve kağıtları sıralamaya başlamıştı.
Sıralarken incelemeyi de unutmamıştı elbette. Fakat sadece şirkette tanıtımı yapılan ürünlerin listesi gibi bir şeydi. İşe yaramaz şeyler.
Kağıtları sıralamayı bilerek biraz geç bitirdiğinde kulaklığına dokunmuştu.
"Peter, hazır ol. Başlıyorum."
"Tamamdır."
Jisung evden getirdikleri bilgisayarı arabanın içindeki çöp poşetlerinin arasına saklayıp ıslık çalarak Chris'in odasının olduğu kata çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aleator // Chanmin
Fanfiction(TAMAMLANDI.) "Söylesene Chris, bahse var mısın?" Yarım ağız sırıttı büyük olan, karşısındaki çocuğun cesareti onu hiç etkilememişti. Aksine içinden ona acıyor, alay ediyordu. Elindeki jetonları masaya fırlattı ve karşısında zorla diz çöktürülmüş ço...