Aleator // Chanmin

[[11]]

🍜•

"Offf, hiç olmadı bu ya!" Jisung, aynadan az önce boyamış oldukları siyah saçlarına bakarken neredeyse ağlama raddesine gelmişti.

Seungmin, üstündeki salaş, ipek gömleğin düğmelerini iliklerken gözlerini devirdi. "Jisung, gerçekten boyamadık. Yeter artık ne mızmızlandın."

"Tch, sen ne anlarsın." Daha fazla aynada kendine bakmaya dayanamamış olacak ki Seungmin'i banyoda yalnız bırakıp içeri girmişti.

Kahverengi saçlı, arkadaşının abartılı tavırlarına güldükten sonra düğmelerini iliklemeyi bitirdiği gömleği siyah pantolonun içine soktu. O sadece, beklenmedik bir olay olursa diye kumarhaneye normal bir müşteri olarak gidecekti.

Sonunda hazırlanıp evden çıkmışlardı. İkili motorlarına ilerlerken Seungmin arkadaşının omzuna kolunu attı. "Yarış?"

Jisung'ın anında morali yerine gelirken "Kabul." demiş, deri ceketinin cebinden anahtarını çıkarıp motoruna doğru koşmaya başlamıştı. Seungmin kafasını iki yana salladı gülerek. Eline aldığı siyah kaskı kafasına geçirip çoktan harekete başlamış olan arkadaşının peşine düşmüştü hızla.

Arada bir motorlarıyla yarış yapmayı çok severlerdi, ana yollarda hâliyle çok araba olduğu için de ayrı bir heyecanlanırlardı. Hızla yanlarından geçtikleri arabaların yakınlığı, kalp atışlarını hızlandırır, adrenalin duygusunun tüm bedenlerine hakim olmasını keyifle hissederlerdi.

Korna sesleri kulaklarına, sert bir rock şarkısının bıraktığı etkiyi bırakırdı. Seungmin bu anlarda yaşadığını iliklerine kadar hissederdi böylelikle.

Tehlikeli fakat bir o kadar da eğlenceli yolculuğun sonuna geldiklerinde yarışı Seungmin kazanmıştı ama ikisinin de pek umrunda değildi.

Jisung, kaskını çıkarıp kafasını iki yana salladığında büyük bir kahkaha atmıştı. "Çok iyiydi."

Seungmin de arkadaşına katılırken motorunu kitlemiş, sonrasında görkemli kumarhaneye bir bakış atmıştı. Burası normalde çalıştıkları yere göre biraz daha az modern gözüküyordu. Belli ki eskiydi.

Birlikte içeri girdiklerinde direkt olarak kendilerini kumarhanenin ortasında bulmuşlardı. Şaşkınca birbirlerine bakarken Seungmin omuz silkip başıyla ilerideki koridorları gösterdi.

En arkada sağ ve sol tarafta olmak üzere birer tane koridor bulunuyordu. Seungmin, kalabalıkta dikkat çekmeden ilerledi. Soldaki koridora girdiğinde Jisung da sağ tarafa girmişti.

Koridorlar bomboştu. Sadece belli aralıklarla yerleştirilmiş ince, tahta kapılar vardı. Arada bir de garsonlar gelip gidiyordu.

Seungmin, dikkat çekmemek adına yanından birisi geçtiğinde elindeki telefonu kulağına götürüp sanki birisiyle konuşuyormuş gibi yapıyordu. Birkaç dakikanın ardından gördüğü bedenle hemen köşeye saklandı.

Chris, yanında üç beş kişiyle birlikte bir şeyler konuşuyordu. Yüz ifadesi bomboştu. O sırada adamlardan birinin kumarhanedeki önceden gördüğü mor gömlekli adam olduğunu fark etti, şimdi ise parlak sarı bir gömlek giyiyordu. Kahverengi saçlı gözlerini devirdi, bu adamın moda anlayışı berbattı. Kulaklığına dokundu. "Peter, oda bu tarafta."

Jisung duyduğu şeylerle birlikte adımlarını durdurmuş, o koridordan çıkmak için ters yöne doğru dönmüştü. Seungmin ise tekrar kafasını uzatarak ne konuştuklarını duyup duyamayacağını denedi.

"Artık içeri geçelim mi?" Chris düz sesiyle sorduğunda yanındaki adamlar başıyla onaylamış. Siyah saçlının gösterdiği odaya girmişlerdi. Onlar girdikten sonra Seungmin, saklandığı yerden çıkarak odanın önünden geçip numarasına baktıktan sonra tekrar koridordan çıkışa yönelmişti.