[[5]]

7.1K 1K 980
                                    

💸•

Seungmin ve Jisung, koltuklarında oturup ilk günün kritiğini yapıyorlardı.

"Yok artık, bir de öptü mü?" Jisung elindeki çikolatasından bir parça ısırıp dolu ağzıyla sorduğunda Seungmin kafasını onaylarcasına salladı.

"Hemen istediğini vermeyeceğim. Yoksa beni bir peçete gibi kullanıp atacak."

"Neyse, bir daha kulaklığını kapatma." Açık olan laptoptan Felix'in sesi geldiğinde Seungmin ekrana el hareketi çekmişti. "Söz veremem."
Felix bıkkınca bir nefes verirken Jisung ise gülüyordu.

Seungmin ayaklanıp odasına ilerlerken konuştu. "Uyuyacağım ben, Jisung sen de yat artık hadi."

"Tamam!" Jisung koltuktan ona doğru bağırdıktan sonra ekranda kahvaltı yapan Felix'e döndü. "Gecemiz gündüzümüz oldu, neyse sana afiyet olsun şekerim, görüşürüz."
"Görüşürüz Sung, dikkatli olun."

Jisung kafasını sallayıp aramayı sonlandırmıştı. Sonra da odasına adımlayıp kendini uykunun kollarına bıraktı.

Ertesi gün Seungmin, Felix'in onu aramasıyla uyanmıştı. Tek eliyle gözünü ovarak yatakta doğruldu ve telefonu açtı.

"Söyle Lix." Normalde olsa Felix bir sürü konuşur, 'telefon böyle mi açılır.' başlıklı konuşmalarını dizerdi. Fakat başka bir şey vardı.

"Chris'in burada bir şirketi varmış."

"Ne?"

"Bildiğin şirketi varmış, her sabah orada, adı da BY."

"BY mi? Neyin harfleri bunlar?"

"Onu boşver, şansımıza şirket eleman arıyor. Mülakata girmelisiniz."

"Ne? Saçmalama Felix, girsem de geçemem."

"Geçmek zorundasın Seungmin. O şirkete girmeliyiz."

Seungmin oflayarak avucunun içini alnına vurmuştu. "Kapat, Jisung ile konuşacağım."

Elini yüzünü yıkadıktan sonra dışarıdan kahvaltı söylemiş ve Jisung'ı uyandırmıştı. Birlikte yemeklerini yerken Felix'in bahsettiği konuyu da konuşmuşlardı. Mülakat için birkaç prova yaptılar.

Seungmin bilgisayarından ikisi için başvuruları yapmıştı. Şimdi tek yapmaları gereken kabul edilmesini beklemekti.

Sonunda akşam olduğunda, ikili hazırlanmak için odalarına gitmişlerdi. Seungmin bugün altına dar lacivert bir kot pantolon, üstüne ise büyük olduğu için tek omzundan düşen beyaz bir tişört giymişti. Tişörtün önünü pantolonun içine soktu. Makyajını da yaptıktan sonra hazırdı.

Jisung ise açık mavi bir kot üstüne de crop lacivert bir tişört giymişti. Mavi saçlarının aralarına küçük örgüler ördükten sonra hazırdı.

Kumarhaneye geldiklerinde Jack'e selam verdiler. Bu sefer, yolu kendileri bulabilmişlerdi. Jisung, sahneye ilerleyen Seungmin'e öpücük atıp önlüğünü takmak için personel odasına girmişti. Yaka ismini ve siyah önlüğünü taktıktan sonra işinin başına geçti.

Seungmin, eline mikrofonunu alıp sahneye çıktığında otomatik olarak Chris'in masasına doğru bakmıştı, oradaydı. Bu sefer koyu kırmızı bir gömlek giyiyordu. Saçları özenle geriye yatırılmıştı. Gözlerini ayırmadan ilk parçasını söylemeye başladı, Seungmin.

Birkaç şarkı sonunda, sahneden inip kendini bar taburelerinden birine atarak Jisung'ın yanına gelmesini bekledi.

"Ben bu kızılı öldürürüm bak." Jisung elindeki üstünde bir içki bardağı olan tepsiyi sertçe tezgâha bıraktığında Seungmin gülmüştü.

Aleator // ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin