[[9]] | M |

13.1K 1K 1.6K
                                    

🧩•

Jisung ve Seungmin her zamanki gibi hazırlanıp kumarhaneye varmışlardı. Seungmin, Daniel'ın kim olduğunu düşünmekten uyuyamamıştı. Şirket adına imza atıyorsa önemli biri olmalıydı fakat neden hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı?

Derin bir nefes verip kafasını iki yana salladı. Resmen tıkanmış hissediyordu. Düşünmekten başına ağrı girmişti ama yine de şarkılarını kolayca söyleyebilmişti.

Arada bir Chris'le bakışları kesişiyordu. Büyük olan bugün de şirketteki kıyafetleriyle gelmişti. Seungmin, sahneden inerek bar taburelerinden birinde oturan Jisung'ın yanına gitti. Etrafta kimse olmadığına emin olduktan sonra yanına oturup oflamıştı.

"Şimdi ne yapacağız?" Korece sorduğunda, arkadaşı omuzlarını silkmişti umursamazca.

"Bence evine gitmelisin." Jisung konuştuğunda Seungmin inanamazca ona baktı. "Saçmalama, hayatta sokmaz beni evine."

"Main (ana) evden bahsetmiyorum ki, o aşama için henüz zamanımız var. Seni diğer evlerinden birine götürecektir veya bir otele."

"Bu ne işimize yarayacak peki? Affedersin ama götümü bir hiç uğruna veremem."

Diğeri gülmeye başladığında Seungmin kaşlarını çatmıştı. Jisung ellerini mavi saçlarının arasından geçirdi ve yüzüne bilmiş bir gülümseme yerleştirdi.

"Bir hiç uğruna demedim ki? Masaya servis yaparken Chris'in birinden telefon beklediğini Hongjoong'a söylerken duydum."

"Yani bu telefon gelince yanında olursam bir şeyler çıkabilir, doğru mu anladım?"

"Aynen öyle Baekjee'ciğim." Jisung arkadaşının yanağından makas alıp Kai'ye hazırlattığı içkiyi Seungmin'in eline tutuşturmuştu. O sırada Seungmin yanında taşıdığı bıçakları arkadaşına verdi gizlice. Jisung aldıktan sonra Seungmin'in yanından ayrılmadan hemen önce konuştu.

"I'm sorry, for your ass tho." (Yine de götün için üzgünüm.)

Seungmin gözlerini devirip Chris'in yanına ilerleyerek elindeki içkiyi önüne bırakmıştı. Büyük olan tuttuğu kartlara o kadar odaklıydı ki ne içkiyi ne de yanındaki kırmızı kadife koltuğa oturan kahverengi saçlıyı fark etmişti.

"Açıyorum." Orta yaşlı, boynunda altın olduğu belli olan bir zincir takan adam konuşup kartlarını açmıştı.

Seungmin Chris'in bakışlarını ve çatılmış kaşlarını izledi. Alnında belirginleşen damarlara baktı. Gözüne biraz fazla etkileyici gözükmüştü şu an. Odaklandığı zaman kesinlikle korkutucuydu.

Hyunjin, ukala bir tavırla bir deste çip itti ortaya doğru. "Artırıyorum."
Genelde kaybedip kazanmak onun pek umrunda değildi. Fazlasıyla zengin olduğu için katılabildiği her oyuna katılırdı, eğlencesine.

Seungmin Chris'in hala onu fark etmediğini gördüğünde elini yaramazca büyük olanın masanın altından baldırına koymuştu. Zarifçe okşarken Chris sonunda kafasını kaldırmış ve yanındaki çocuğa bakmıştı.

Seungmin umursamazca bakışlarını birleştirmişti. Chris'in gözlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu, gözlerinizi kapattığınızda gördüğünüz karanlık kadar boştu bakışları.

Buna karşın bir şekilde hafifçe sırıtmıştı, tekrar önüne döndüğünde masadaki içkiyi fark ederek bir yudum aldı.

Önündeki tüm çipleri ortaya doğru iterken tereddüt bile etmemişti. "Rest."

Sırıtması büyürken Seungmin'in elini birden penisinin üstünde hissetmesiyle kalakalmıştı. Boğazını temizleyip ona doğru baktı 'Ne halt ediyorsun?' dercesine.

Aleator // ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin