[[27]]

4.5K 848 663
                                    

Oy sınırı: 220
Yorum sınırı: 350
Artık haftada bir bölüm gelmeyeceği için sınırlara geri döndük tşk öd bb

Önceki bölümü okuduğuna emin ol lütfen

Seungmin, evine geldiğinde yorgun bedenini koltuğa atmıştı.

"Geldin mi?"

Arkasından gelen sesle aniden ayağa fırlayıp belindeki silahı konuşan bedene doğrulttu. Kalbi güm güm atıyordu.

Chris, ellerini iki yanda havaya kaldırarak güldü. "Beni tutuklamayı bu kadar çok istediğini bilmiyordum."

"Korkuttun beni! Haber verseydin keşke." Seungmin silahını indirdi ve elini hızlanan kalbine koyarak derin birkaç nefes aldı. Bunun üzerine Chris ona doğru yaklaşmıştı. Uzanıp elinde silahının olduğu kolundan tuttu ve kendisine doğru çekti. Seungmin anında kollarını diğerinin beline sarmıştı. Chris sevgilisinin saçlarının arasını öptü. Kaslı kollarının arasında kaybolan beden kafasını kaldırıp ona alttan bakmaya başlamıştı.

"Jisung nasıl?"

"Çok iyi, her zamanki espritüel hali falan üstünde yani." Gülerek konuşmuştu Seungmin. Bunun üzerine Chris de tebessüm etti.

Aralarında belirgin bir sessizlik oluşurken ikisi de birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Büyük olan tek eliyle Seungmin'in alnına düşen saçlarını geriye doğru taradı. "Sana bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim."

Kısık sesiyle mırıldandı. Kahverengi saçlı parmak uçlarında yükselip Chris'in burnunun ucunu öptü. "Bunları düşünme şimdi. Kimseye bir şey olmadı."

"Çok korktum Seungmin. Sanki..."

Küçük olan işaret parmağını onun dudaklarına bastırıp sözünü tamamlamasına izin vermedi. Chris dudaklarına baskı yapan parmak ucunu öptü hafifçe.

"Uyuyalım artık. Çok yoruldum ben."

İkisi de bazı şeyleri konuşmayı ertelemişlerdi. Chris, o gece abisiyle bir daha konuşmamıştı. Ne yaptığı hakkında veya ne yapacağı hakkında pek bir fikri yoktu.

Önünden yatak odasına ilerleyen sevgilisine baktı. Gözlerinin altındaki hafifçe belirginleşen siyah torbaları fark etmişti. Aynılarından kendinde de olduğundan neredeyse emindi.

Düşüncelerini savuşturmak adına kafasını iki yana salladı. Abisinin ne yapacağını kestiremese de tek bildiği Seungmin'e zarar gelmesini ne pahasına olursa olsun engelleyecekti.

Jisung, Minho'nun yatağında onun kıyafetlerini giymiş bir şekilde oturuyordu. Büyük olan, onun üstünü değiştirmesine yardım etmişti. Şimdi ise bir bardak suyla ve Jisung'ın ceketiyle birlikte geniş ve ferah odaya girdi.

Suyu küçüğe uzatıp ceketi yatağın üstüne bıraktı ve bilgisayarını almak üzere tekrar odadan çıktı. Jisung ise o sırada boşalan bardağı yandaki komodine koyduktan sonra ceketinin fermuarlı cebini açıp içindeki gümüş renkli usb'yi çıkarmıştı.

Minho odaya girip Jisung'ın yanına kuruldu. Bilgisayarı önlerine açtıktan sonra sessizce açılmasını beklediler. İkisinin de aklı şu an usb'nin içinde neler olduğundaydı. Bu yüzden konuşmuyorlar sadece düşünüyorlardı.

Bilgisayarın açıldığını belirten ses kulaklarını doldurduğunda Jisung hızlıca usb'yi taktı. Birkaç saniyelik beklemenin ardından ekranda beliren 'dosyayı aç' yazısına tıkladı Minho.

Saniyeler içinde açılan ekrana ikisi de istemsizce yaklaşmışlardı. Jisung, işe yarar bir şeyler çıkması için içinden bilmem kaçıncı duasını ederken Minho dosyanın içindeki 'BY' belgesini açmıştı.

Aleator // ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin