Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
*
B Ö L Ü M : SAHİP
Bir insan en fazla ne kadar sevilebilirdi? Gözlerim özenle yüzünde gezindi. Ona baktıkça içim gidiyordu. Onun kusur olarak gördüğü her yerini şefkatle sevmek istiyordum. Kalbini sımsıkı sarmalayıp, ruhunda açılan yaraları iyileştirmek istiyordum. 'Gülüşüne papatya dikmek istiyorum.' Demişti.
Kalbimi nasıl derinden etkilediğinin farkında mıydı? "Ben çıkayım uyu artık. Yaralısın." Neler olduğunu deli gibi merak etsem de şu an anlatmayacağını adım kadar iyi biliyordum.
Kendimi zorla da olsa geriye çektim ve sırtımı dönüp odadan çıktım. Kapıyı kapattığım an elimi kalbime götürdüm. Kalbimin en güzel heyecanıydı o. Dudaklarımdaki büyük tebessümü sildim. Odasının kapısını açtı. Bedenimi ona çevirdim. Altında, belinden her an düşecek gibi duran siyah bir eşofman vardı. Gözlerimi karın kaslarından ayırdım.
Önümden geçerek koridorun sonundaki odaya ilerledi. Hala bulunduğum yerde geniş omuzlarını izliyordum. Bir insan bu kadar güzel olabilir miydi ya?
Kendine gel artık. Utanmasan ağzının suları akacak.
Düşüncelerime kulak astığımda, kafasını omzunun üzerinden çevirip bana baktı.
"Davetiye mi bekliyorsun." Bu onun dilinde gel demekti.
Ona doğru adımladım ve açtığı kapıdan içeri girdim. Burası misafir odası olmalıydı. Kapının direk karşısında geniş bir yatak, her iki tarafında da beyaz komodiniler vardı. Odadan içeri girildiği zaman hemen sol tarafta giysi dolabı vardı. Bir de sanırım banyoya çıktığını düşündüğüm bir kapı. "Burada yatarsın." Dedi bakışlarıyla gözlerimi etkisi altına alırken.
Dudaklarımı aralayıp konuşacakken odadan çıktı.Ah! Öküzün tekiydi işte.
İçten içe homurdanmayı bırakıp yatağa oturdum. Gözlerimi tırnaklarıma indirdim.
Ne kadar da bakımsız duruyorlardı.
Ayak seslerini duyduğumda başımı kaldırıp ona baktım. Elindeki kıyafetleri yatağa attı. Çatık kaşlarımın altından yatağa attığı kıyafetlere baktım. "Üstündekilerle uyuyamazsın." Dedi elinin tekini ensesine atarken. Yaptığı açıklama gülümsetmişti.
Beni düşünmüştü.
Dudaklarıma inen bakışları dakikalar önce kurduğu cümleyi anımsattı. Kendi kazağını ve eşofmanını getirmişti. "Teşekkür ederim." Diye konuştum gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.