B Ö L Ü M : 38

97 4 0
                                    

Merhabaa can içimlerimm.

Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.

Keyiflii okumalarr 💕

*

B Ö L Ü M : GEÇMİŞİN PENÇESİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

B Ö L Ü M : GEÇMİŞİN PENÇESİ

Sevmek, duygular arasındaki en farklı anlara gebeydi. Mesela gününüzün güzel ya da kötü geçmesi, sevdiğiniz insana bağlıydı. Ya bir hareketi, sözüyle gününüzü güzel kılardı. Ya da, bir kelimesiyle gününüzü hiç ederdi. Bu yüzden sevginin kıymeti çok fazlaydı. Reha elimi tuttuğunda parmaklarımız birbirine kenetlendi. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldik. Bizi gören herkesin bakışları üzerimize çevrilmişti. Oyun oynayan genç çocuklar bile oyunu bırakmış, bize bakıyordu.

Gözlerim kalabalığın arasında Ezgi'yi buldu. Bakışlarında diğerlerinde olduğu gibi şaşkınlık yoktu. Sanki bunun olacağını zaten biliyormuş gibi bir tebessüm vardı dudaklarında. Gülümseyerek ona karşılık verdim ve bir daha ne zaman görürüm bilmediğim için baş selamıyla vedalaştım. Dışarı çıktığımızda yürümeye başladık. Az önce Barlas ile karşılaştığım sokağa geldiğimizde bilinçsizce Reha'nın elini sıktım.

Gözlerini bana çevirdi. Kaşları havalanmış, soran bakışları ne olduğumu söylememi bekler gibi bakıyordu. "Karnıma bir an ağrı girdi de." Diye konuştum gerçekçi olmasını umarak. Barlas'la karşılaştığımı söylemek mantıklı mı bilmiyordum. Bir de şu son yarım saati güzel atlattığımız için aramızda gerginlik oluşsun istemiyordum.

Soğuk hava saç diplerimde dolanarak bedenimi gevşetiyordu. Caddeye çıktığımızda yolun kenarındaki park edilmiş arabasına ilerledik. Kapımı açarak binmemi bekledi. Oturduğumda ona en içten gülümsememi bahşettim. Gerçi kalbim onun sevgisiyle yanıp tutuşurken, ona gülümsemeden duramayacağım bir saniye bile yoktu da neyse.

Kendisi de bindiğinde arabayı çalıştırıp ısıtıcıları açtı. Kemerlerimizi taktığımızda yola çıktık. Sırtımı geriye yasladığımda kafamı ona çevirdim. "Dün teyzeme bizi anlattım." Diye mırıldandım yumuşak bir dille. Kafası bana dönerken kızmasını ya da laf etmesini bekledim. Ya da erken tarzında söylenmesini. Hiçbirini yapmadı. Tek eli direksiyonu kavrarken diğer elini saçlarıma atıp okşadı. Dokunuşunun verdiği mayhoşluk bedenimi kucaklarken içim titredi.

"Destekledi mi?" Ses tonu temkinliydi. Gülümseyerek kafamı salladım.

"Destekledi. Sende eğer istersen bu akşam bize gelebilir misin? Yani nasıl desem teyzem benim annem gibi. İçi rahat etsin istiyorum. Hem de seni tanısın." Birkaç saniye sessizlik oluştuğunda kafasını sallayarak onayladı. Sevinçten çocuk gibi ellerimi birbirine çarptım. Bu hareketime güldü ve elini saçımdan çekerek direksiyona yasladı.

İZBE RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin