Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
**
B Ö L Ü M : ÖLÜM
Dizlerimi kendime doğru çekip, bakışlarımı denizin hırçın dalgalarına çevirdim. Ortaya çıkan hoş ses, kulaklarımda can buluyordu. Derin bir nefes aldım. "Fazla nefes alma, kafa yapar." Dediği şeye içten bir şekilde kahkaha atarken, kafamı Alkın'a çevirdim. Dudakları kıvrılmış, parmaklarının arasına yerleştirdiği sigarayı tutuyordu.
"Çok komik." Diye konuştum alayla. Rüzgar, alnına dökülen saçlarının arasında dağılıyordu.
"O yüzden güldün." Diye karşılık verdi.
Laf dalaşına bile girilmezdi bunlarla. Sırtımı bankın tahta kısmına yaslayıp, rahat bir pozisyon aldım. "Her şey için teşekkür ederim." Dediklerimle birlikte kafasını bana çevirdi. Kaşları çatılmıştı. Derin bir nefes aldı.
"Teşekkür edeceğin bir şey yapmadım yeşil." Diye konuştu. Ardından sakin ses tonuyla devam etti. "Ama bir kere daha teşekkür edersen, seni denize atarım." Kıkırdayarak kafamı salladım.
Alkın'a ısınmıştım. İnsanları kendine çeken bir tarafı vardı. "Ee sen anlat. Alkın Erezli kimdir?" Sigarasını yere atıp ezdi. Dudakları kıvrılmıştı.
"Soy ismimi de öğrenmişsin." Diye konuştu. Rahat bir şekilde omuz silktim.
"Herkes okulda sizi konuştuğu için, zor olmadı." Yaptığım açıklamanın üzerine bir kaç saniye konuşmadı. Hava kararmıştı. Spor salonundan sonra sahile oturmaya gelmiştik.
"Hayata karşı, acımasız olmayı öğretilen, normal bir çocukluk yaşamayan, kimsenin yapmaya cesaret edemediği şeyleri tek tek yapan kişi." Sesindeki öfkeyi iliklerime kadar hissettim. Dişlerini çok fazla sıkıyordu. Derin bir nefes alıp, kirpiklerini kırpıştırdı. Ardından devam etti. "Siktiğimin dünyasında, duygusuz yaşamayı öğrendim. Bütün duygularımı tek tek, gömdüm. Çünkü karanlık bir çevren varsa, seni zayıflatan tek şey duyguların ve merhametin olur."
Kafasını bana doğru çevirdi. Ela gözlerinin içinde koskoca bir yangın vardı sanki. Her saniye körükleniyordu. Onun için üzülmüştüm. Dudaklarımı ıslatıp bakışlarımı denize çevirdim.
"İnsan bazen olduğu kişiden, farklı bir karaktere bürünmek zorunda kalıyor. İçindeki beyazlığa, sindiremeyeceği karanlık karışıyor." Diye konuştum samimiyetle. Kafasını çevirip gözlerimizi buluşturdu. Dikkatli bakışlarının altında ezilmemek için hızla konuyu değiştirdim.
"Çok farklı dövmelerin var." Boynunda, parmaklarında, elinin üzerinde, kollarında, teninin gözüken her yerinde dövme vardı. "Ya seviyorsun, ya da ruhundaki yaraları kapamak için." Diye devam ettim. Gözlerine baktım bazı şeyleri anlamak için. Duygularına birer birer duvar örmüştü sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.