Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
*
B Ö L Ü M : ÖLÜMÜN KOLLARINDASonsuz maviliğe kucak açmış derin bir suyun içerisindeydim. Ne en dibe yakındım, ne de yüzeye. Ortada bir yerlerde bilinmezliğe kafa tutar gibi çakılı kalmıştım. Dilinden dökülen her kelime önce benliğime, sonra da kalbime işlenmişti. Kirpiklerimi kırpıştırarak bakışlarımı derinleştirdim. Harelerim sevgiyle yüzünde gezindi. Her zerresi o kadar özeldi ki. Silinmemek üzeri zihnime kazınmıştı. Gözlerim en son, zamanın akmadığı gözlerinde durdu.
O bakışlarda ifadesizlik yoktu.
Koskoca şehrin şatafatlı ışıkları vardı.
Aldığım nefes yetmezmiş gibi iç çektim. Dediklerinin benim için anlamı fazlayken, onda ne uyandırdığını delicesine merak ettim.
"Bana bir neden ver Reha. Bu yaptıkların, dediklerin için tek bir neden." Koca bir sessizlik oluştu. Gözlerimiz konuştu.
"Gelmiyor musunuz hadi?" Arya'nın sesiyle kendimize gelirken sıkıntıyla nefesimi üfledim ve onu beklemeden ilerledim. Nasıl olsa kaçmıyordum. Bana o cevabı illaki verecekti. Kaçmak yoku artık.
Alkın'ın yanına geldiğimde gülümseyerek kolunu omzuma attı. "Dağılalım o halde. Ben seni eve bırakayım." Diye konuştu sorar gibi bana bakarken. Olumlu anlamda kafamı salladım.
"Biz gidiyoruz. İyi geceler herkese." Arya bir şeyler mırıldanarak onaylarken bakışlarımı Reha'ya çevirdim. Ellerini deri ceketinin ceplerine sokmuş, asi tavrıyla bana bakıyordu. Ne kadar zor olsa da umursamamaya çalışarak sırtımı döndüm ve ilerlemeye başladım.
"Nasıl gidiyor aşk işleri?" Alkın'ın sorduğu alaylı soruyla bezgince nefesimi üfledim.
"Senin bu kalas arkadaşınla nasıl gidebiliyorsa öyle gidiyor." Dedim sıkıntıyla. Güldü. Arabanın önüne gelince kapıyı açarak binmemi bekledi. Bu hareketine içten bir şekilde gülerken sanki eteğim varmışta, iki yana çekiştiriyor gibi hareket yaparak koltuğa kuruldum. Kapıyı kapatarak soğukla temasımı anında kesti. Kendisi de bindiğinde anahtarı kontağa takarak motoru çalıştırdı.
Göz ucuyla titreyen bedenime baktı ve ısıtıcıları açtı. "Köpek yavrusu gibisin yeşil." Dediği şeye burun kıvırdım.
Vitesi geriye alarak dönebileceği kadar geldi. Daha sonra ise gaza basarak döndüğü yolda ilerledi. Sırtımı geriye doğru yasladım. Bedenim burada olsa da, aklımda, ruhumda, ondaydı. Bu yüzden çok garip bir duyguydu ya aşk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.