Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
*
BÖLÜM: HİS SARMALIKirpiklerimi kırpıştırarak aralamaya çalıştım. Göz kapaklarım birbirine yapışmış gibiydi. Açmak için bulunduğum her eylem, etkisiz kalıyordu. Sonunda o gücü kendimde bulabildiğimde gözlerimi araladım. Bulanık gören kadrajım birkaç göz kırpmayla geçtiğinde, irislerim beyaz tavanla buluştu. İlk nerede olduğumu anlamaya çalışırken, olanlar bir bir zihnime işlendi.
Boğazımdaki kekremsi tadı geçirmek için yutkundum. Dudaklarım o kadar kurumuştu ki, birbirine değince canım yanmıştı. Gözlerim bulunduğum hastane odasına kaydı. Daha sonra ise kolumdaki seruma değdi. Ben bıçaklanmıştım. Dile getirdiğim cümleye bile hala inanamıyordum. Böyle şeyler bana çok yabancıydı. Hiç başıma gelmez sanıyordum. Şimdi ise bu kötü dünyanın içindeydim.
Bunlara alışmam gerekiyordu herhalde. Çünkü tehlikenin beden bulmuş hali olan bir adama aşıktım. Onu sevdiğim süre boyunca kötülükler hep olacaktı. Odanın kapısı açıldığında içeri Arya girdi. Uyandığımı görünce gözleri büyüdü ve bağırdı. "Doktor, uyandı." Yanıma geldiğinde gözleri dolu dolu olmuştu.
"S..su." Diye mırıldandım sesimi toparlamaya çalışarak.
Kenardaki masadan şişeyle suyu aldı ve kapağını açarak yanıma geldi. Ensemden hafif doğrultarak dudaklarıma yasladı. Boğazımdan geçen su iyi gelirken birkaç yudum daha içtim. Daha içmeyeceğimi belirtmek için kafamı geriye yatırdım. Suyun kapağını kapatıp geri koyarken doktor içeri girdi. Reha ve diğerlerini aradı gözüm.
Yoktu.
Beni bu şekilde bırakıp nereye gitmişti?
Benden önde tuttuğu her neyse, canımı yaktığı kesindi. "Çok geçmiş olsun. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Dedi güler yüzle.
"Bitik." Diye konuştum sadece.
"Böyle hissetmeniz gayet normal. Sizi bir gün daha müşahede altında tutacağız. Kendinize gelmeniz için. Sonra hastaneden ayrılabilirsiniz. Sırtınızdaki yaraya su getirmemeye çalışın ve sürekli temiz tutun." Kafamı sallamakla yetindim.
"Bugün çıksam olmuyor mu, dünden beri zaten bu..." Konuşmamı bölen şey Arya'nın söyledikleriydi. Kaşları havalanmıştı.
"Dün değil. Üç gündür yatıyorsun." Duyduklarım şaşırmama sebep olurken inanamadım.
Üç gündür bu halde yatıyor muydum?
"Tekrar geçmiş olsun. Dinlenmeniz sizin için daha iyi olacak." Doktor serumu kontrol edip odadan çıktığında, şaşkınlığımı hala üzerinden atabilmiş değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.