Merhabaa can içlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boş bırakmayalım.
Keyifli okumalarr
**
BÖLÜM : TATİLBir insanı farklı sıfatlara koymak basitti. Bazen yavrunuz olurdu, bazen aşkınız, bazen ise canınız. O an içinizden ne geçiyorsa, sizin için o anlamı taşırdı. Şimdi ise karşımdaki bu adamı, hangi sıfata koyacağımı bilemeden bakıyordum gözlerinin içine. Yorgunluğu bakışlarına işlenmiş ama her şeye rağmen gülümseyerek bakıyordu gözlerime.
Peki karşımdaki bu adam hangi kelimeye kucak açıyordu benim için?
Hoca?
Ya da dile getirmekten deli gibi çekindiğim o kelimeye.
Baba.
Titrek bir nefes döküldü dudaklarımdan. Göğsümün üzerindeki ağırlık kendini sürekli belli etmeye yemin etmiş gibiydi.
"Korkuyor musun?" Anlayışla söylediği şeylere iç geçirdim. Omuzlarım çöktüğünde, gergince soluklandım.
"Bilmiyorum." Diye konuştum sakince. "Sen?" Sorduğum şeye kafasını sallayarak cevap verdi. Aynı zamanda sırtını yaslandığı duvardan ayırıp bana doğru bir adım attı.
"Kızım duruyor olabilir karşımda. Bu senin için de, benim için de oldukça zor. Yani sonuç ne çıkacak bilmiyorum." Tam karşıma geçtiğinde gözlerimin içine baktı. Eli babacan bir tavırla omzuma yerleşti. Bu hareketi garip bir şekilde güven vermişti. "Korkuyorum ama bu korku, 'Ya benim kızım çıkarsa' korkusu değil. Ne hissedeceğimi bilememe korkusu." Sustuğunda gülümsedim. Aynı şeyleri düşünüyorduk.
"Biliyor musun, içten içe kızım olduğunu düşünmeye başladım." Soran bakışlarım yüzünde gezindiğinde güldü ve bizi arkadaki koltuklara yöneltti. Oturduğumuzda sabırsızca anlatmasını bekledim. "Biz Duru ile hep bir kızımızın olmasını hayal ederdik. Nasıl desem, bir erkek için kız çocuğu çok başkadır. Hayali bile huzur verir. Lavinya ismini koymayı düşündük. Çünkü bizim için anlamlı bir şarkıda geçen kelimeydi." Bakışlarında huzur vardı. Sanki anlatırken o ana geri dönmüş gibiydi. Dikkatle karşımdaki adamı dinliyordum. "Şimdi bakıyorum sana, öz babam değil diyorsun. Duru'mun kızısın. İsmin, sevdiğim kadınla kızımıza koymayı hayal ettiğimiz isim."
Söyledikleri beni rahatsız edip korkutmak yerine sebepsiz huzur vermişti. "Eğer sen benim babamsan, her şeye en baştan başlayalım olur mu?" Diye sordum içten bir şekilde. Gülümseyerek kafasını salladı.
"Hazır mısın? Kan verelim ve çıkacak sonuçları bekleyelim." Kafamı salladım ve ayaklandım. İkimizde gereken tahlilleri verdiğimizde, işimiz kısa sürede bitmişti. Hastaneden çıktığımızda ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.