Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
B Ö L Ü M : HİS ANI
Ruhu demir kafese atılmış, üzerine defalarca kilit vurulmuştu. Ne kadar çıkmak için çabalarsa çabalasın, gücü her defasında yetersiz kalıyordu. Dudaklarını aralayıp haykırmak istedi. İçine hapsolduğu yalanlar, dört bir yanından çığlık çığlığa bağırıyordu. Kafasının içindeki sesleri susturup, sessizliğe gömülmeyi diledi. Belki o zaman geçmişinden ve içinde bağırıp, her defasında kendini hatırlatan vicdanından kurtulurdu. Kirpiklerini kırpıştırarak karşısındaki silikleşen görüntüyü netleştirdi.
Teyzesinin başı hafifçe yana doğru düşmüştü. Kurumuş dudakları aralanmış, sesli bir şekilde nefes alarak uyuyordu. Göz kapakları kapalı olmasına rağmen sürekli bir hareket içerisindeydi.
Rüya görüyor olmalıydı, diye düşündü.
Kafasını ağır hareketlerle çevirerek, bombayı tutan eline baktı. Boğazına koca bir yumru oturdu. Kolunun ağrısı şiddetlenmiş, katlanamayacağı bir duruma gelmişti.
Bombanın elinden kayıp düşmesinden korkuyordu. Bu korkusu kendisi için değil, teyzesi içindi. İçindeki tüm umutlar teker teker solmuştu sanki. Dilini kuruyan dudaklarının üzerinde gezdirerek ıslattı ve ağzındaki kekremsi tadı geçirmek için defalarca yutkundu. O kadar çok susamıştı ki. Fakat bulunduğu evde musluklardan bile su akmıyordu. Göz kapakları yorgunca kapandı. Güçlü durup, teyzesi ve kendini bu durumdan çıkarması lazımdı ama elinde değildi.
Bilinci gidip gelirken, saçlarında bir el hissetti. Lavinya bu şefkatli dokunuşların hissiyle ağlamak istedi. Saçında gezinen el yüzüne indi. Kirpiklerini aralamak istedi ama kendinden o gücü bulamadı. Sanki birbirine yapışmış gibilerdi.
"Geldim güzelim..." Kime ait olduğunu anımsayamadığı ses, uzaktan kulaklarına doluyordu. "Bana tekrardan nefes ol diye, sana geldim." Bilinci kendini hemen karanlığa bulamadan önce, zihnine kazınan kelimelerle derin bir uykuya daldı.
**
Genç adam, elindeki bardağı dudaklarına yaslayarak içkisinden büyük bir yudum aldı. Gözlerinin önüne sürekli Lavinya'nın gülüşü geliyordu. Güzel sesi kulaklarında yankılanıyor, yüzünü nereye çevirse baktığı her yerde onu görüyordu. Kafasını ağır hareketlerle iki yana salladı. Bu yaptığı şey onluk değildi. Fakat son zamanlarda kendi hareketlerini kestiremiyordu. Mesela sürekli onu görmek istemesi ve saatler öncesinde öpmesi gibi.
Onu öptükten sonraki meraklı bakışları belirdi kadrajında. Dudaklarının kıvrılmasına engel olamadı. "Kesinlikle ne yaptığımı bilmiyorum." Diye konuştu sertçe. Gidip kafasını oyalayacak bir şeyler bulması lazımdı. Yoksa Lavinya'nın aklından çıkmaya niyeti yok gibiydi. Bardakta kalan içkiyi fondip yapıp tezgaha bıraktı.
Ayağa kalktığı an dengesini koruyamamış, sendelemişti. Avuç içleriyle destek alarak doğruldu ve çıkışa doğru adımladı. Kadrajı silikleşmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.