Merhabaa can içimlerimm.
Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.
Keyiflii okumalarr 💕
**
B Ö L Ü M : GERÇEK
Avuçlarımın arasında sıkıca kavradığım karton bardağa çevirdim gözlerimi. Dumanı tütüyor, ince bir çizgi gibi havaya karışıyordu. Avuç içlerimi yaksa da garip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Dudaklarımda büyük bir gülümseme yeşerdi. "Deli olduğuna kanaat getirdim." İşittiğim ses ile birlikte yutkundum ve bakışlarımı Reha'ya çevirdim.
Sırtını benim gibi okul duvarına yasladı. Rüzgar saçlarının arasında dağılıyor, tutamlarını dağıtıyordu. "Karşılıklı demek ki." Diye konuştum alayla. Kaşları havalandı usulca. Gül kurusunu andıran dudaklarında samimiyetten uzak bir gülüş yer edindi.
"Dili uzayanlara ne yaparlar biliyor musun?" Kafasını yüzüme yaklaştırdığında devam etti. "Keserler." Yutkunma ihtiyacı ile doldum. Nefesi dudaklarıma vuruyor, içimi dolduruyordu.
Bakışlarımı gözlerinden ayırıp karşıya sabitledim. Teneffüste olduğumuzdan dolayı bahçe kalabalıktı. Grup halinde ayrı dünyada takılanlar, sigara içenler, sessiz kesim, her türden insan vardı. "Bu dediklerinin beni korkutması mı lazım." Diye konuştum büyük bir sakinlikle. Kafamı yüzüne doğru çevirdim. Rüzgar saçlarının arasında dağılıyor, tutamlarını özgürce dağıtıyordu.
"Korkman lazım, ateşle oynuyorsun." Dedi mekanik bir sesle. Kahvemden küçük bir yudum aldım. Çözülmesi zor biriydi ve ben bazen anlamakta zorlanıyordum. Omuz silktim.
"Ateşle oynamayı severim." Dediklerim ile birlikte dudakları kıvrıldı. Bana olan bakışlarında saf bir nefret vardı ki sanki. "Bana neden bu kadar kin beslediğini öğreneceğim." Diye konuştum. Çenesi kasıldı.
Bakışlarında adlandırmaya cesaret edemediğim ışıklar yanıp söndü. Parmaklarının arasındaki sigarayı o kadar sıkı tutuyordu ki, ikiye bükülmüştü. Sigaranın ucunda biriken küller asfalta düştü. İrislerimi bir kaç saniye yere damgalanan küle çevirdim. Daha sonra ise Reha'nın yüzüne.
"Bilmek mi istiyorsun?" Diye konuştu buz gibi bir sesle.
Ses tonu içimi ürpertmişti. Önüme gelen saç tutamımı kulağımın arkasına iliştirdim ve kafamı salladım. Sigarasını yere atıp ezdi sakince. Jeep'e doğru adımladığında peşinden yürüdüm. Gözlerimi bahçedeki insanların üzerinde gezdirdim. Herkesin dikkati üzerimize çevrilmişti. Umursamadan Reha'nın kumandayla kilidini açtığı arabanın ön koltuğuna kuruldum.
Burnuma kendine has kokusu doldu. Arabaya kokusu sinmişti. Kendisi de bindiğinde anahtarı kontağa takıp motoru çalıştırdı. Nedense yanında fazla geriliyordum. Vitesi geri alıp hızla geriye atıldı. Direksiyonu büyük bir ustalıkla kavrayan parmaklarını çevirdi. Hayranlıkla hareketlerini izliyordum. Pusula'dan ayrılıp ana caddeye çıktığımızda gaza bastı. Arabaların arasından hızla makas atıyordu. Yol dümdüz gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZBE RUHLAR
Teen FictionHer şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyordu, yaprak gibi. O bir çiçek kadar güzel, ölüm kadar tehlikeliydi.