7. Bölüm" Şehvete Bulanan Çamur "

80.5K 1.4K 632
                                    

Selamm herkese uzun upuzun zamandan sonra merhaba😂

Lan ben sizi döverek severim🙈 Dün attım bölümü dün! Bir uyudum uyandım öğrendim ki bölüm yazmam gerekmiş 👋 Aferin size.

️🕸️

Gölge.

Birilerinin gölgesinde yaşamak insanın gururunu ne kadar zedeliyor değil mi?

Ailemin gölgesinde yaşayan bir kızdım ben. Aykırı bir kızdım.

Vurdum duymaz biriydim, umursamazdım, kolay kolay ağlamazdım diye üzülmez miyim hiç sanıyorlardı? Oysa ben bir robot değildim ki duygularım vardı.

Beni hiç doğurmak istemeyen bir annenin karnından doğmuştum.

Belki de bu yüzdendir sevilmeyişim. Bir bebekken bile istenmediysem şimdi de istenmezdim.

Kimseye ihtiyacım yoktu, tüm savaşım ailemin parasını yemek değil de kendi paramı kazanıp yemekti. Ben Pamukçu olarak onların gölgesinde kalmak istemediğim için mimarlık okuyordum.

Sadece Hande olmak için.

Dik durmak o kadar zordu ki her şeye rağmen. Sesin titremeden cevap vermek o kadar ruhumu yıpratıyordu ki. Ağlamak isteyipte bir neden bulamayanlardanım. Aslında beni intihara sürükleyecek binlerce şey bulabilirdim hayatımda ama soruyu kendime sorduğum anda tüm geçmişim silikleşiyordu.

İçimdekileri gözyaşı olarak akıtamıyordum. İstemsizce içime atıyordum.

Biliyorum ki birgün biriken yer taşacaktı elbet.

Yalnış yapsam dahi pişman olmazdım ama en çok kabullenemdiğim şey bunları ben neden yaşıyorum? Neden ben?

Annem değil, babam değil, ablam değil...

Bir başkası değil.

Neden ben?

Varlığım, birkaç birkaç metre kadar yere sığmayan bedenim neden dünyaya fazlalık geliyordu?

Ağlıyordum.

Gözyaşı içime akmasa da ağlıyor oluyordum değil mi? O zaman beni ağlatan herkesi tebrik ederim.

Ben değil ama siz bu dünyanın en kötü insalarısınız.

Kalbimi yerinden söküp atasım geliyordu. Tüm acıları neden en çok ben çekmek zorunda kalıyorum?

Yüzümün yarısını gizleyen kalın perde bir gözümü kör ediyordu. Yüzüme vuran pencereden vuran ışığın gölgesi altında donuk bakışlarımla izliyordum yaşadığım enkazı. Bir kez daha kader ağır bir yükü sırtıma bırakmıştı.

Ellerim soğuk soğuk terliyor, ayak parmak uçlarım buz kesmişti. Midemin şiddetle çaklalandığını ve boğazıma kadar tırmanan safranın ekşi tadını sanki dilimin tüm yerindeymiş gibi hissetmem kısa aralıklarla gerçekleşiyordu.

Benim kalbim neden kırgındı?

Kimsesiz hissettiğim için mi?

Yoksa çok duygusal birisi olduğum için mi?

Soğuk hissetmek. Yazın başında kar soğuğunu hissettiği zaman insan, öldüğünü düşünüyordu.

Kim yakıcı ve terleten bir sıcağın ortasında soğuktan nöbet geçirecek kadar üşürdü ki?

AĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin