15. Bölüm " Nefes Nefese "

51.3K 1.1K 538
                                    


S

elamm, iyi geceler. Bu bölümü diğer bölümün tamamlayıcısı olarak düşünün çünkü kısa yazdım. Peş peşe bu yüzden attım.

Buraya Ağ'dan sevdiğiniz bir repliği bırakın, çok merak ediyorum!

Sevgiyle 🚬

🕷️

Belimde ki eli sıkılaştığında bacağını kırıp bacak arama, tam kadınlığıma dizini yaslandığın da geriye çekilmek bir yana uyarıldığım an inleyip kendimi aşağıya bastırdım. Başımı geriye attığım gibi gözlerim yıldızlara bakarken kaydı.

Bacaklarımı kalçalarına sarıp ona doğru kalçalarımı kaldırdım. Elini belimde sıkıca tutup ona sürtünmeme yardım ettiğinde kadınlığımda tatlı gıdıklanmalarla ıslanmaya başlamıştım.

Dudaklarımı sürekli yalayıp dişlediğim için hassaslaşmış ve şişmişti. Ercüment hızlı nefeslerinin arasında dişlerini kalkık çeneme geçirip ısırdı. Zevkle karışık acıyla inleyip belimi yay gibi gerdiğimde bacak arama sürtünen diziyle kadınlığım kalp gibi seğirdi.

Dilini çenemde gezdirmeye başlayarak boynuma indi. Islak öpücük sesleriyle dalgaların hışırtı sesi kulağıma eşsiz bir piyanodan daha da üstün bir parça gibi geliyordu. Kulağımın dibindeki nefesinin yerini dişleri aldığında kulak mememi emdi. Ellerimi serbest bırakmadığı için ona dokunamıyordum.

Beni çıldırtan şey ona dokunamamdı. Tırnaklarımı derisine geçirmek istiyordum.

"Güverte mi? Çok klişesin kötü adam. Benimle burada mı sevişeceksin? "

Dizini aşağı yukarı aheste aheste kadınlığıma sürttüğünde ani gelen zonklamayla inledim.

"Hande, ne zaman durulacaksın? "

Boynuma dişlerini geçirip başını kaldırdığında saçları çeneme sürtüp geçmişti. Gözlerimi ona indirdiğimde dudak büktüm.

"Muhtemelen bunu ikimizde istemiyoruz. Ne gerek var böyle saçma şeyleri yapmaya? "

Başını sallarken dudaklarını birine bastırdı. Kalın ve kaslı kollarını sırtıma sarıp beni kucakladığında içimde dizginleyemediğim heyecanımla omuzlarına tutundum. Kahve gözleri ona çipil çipil bakan yeşil gözlerimi bulduğunda erkeksi bir gülüş genzinden gecenin ortasını yarıp güneşi doğurdu. Kısılan gözlerim gülüşüne takılı kaldı.

Bazen bir nefes alma süresi kadar ömrüm kaldığını hissediyordum. Bu çoğunlukla insanların arasından soyutlanmak istediğimde oluyordu. Şimdi kendimi soyutlamak istediğim vakit bir gülümsemeye konaklayacağımı bilmem kafamı karman çorman bir hale getiriyordu.

Esasında ben dertlerimi eğlenerek atardım başımdan. Fakat bir zevk için başıma aldığım derdi öyle kolayca çözemeyecektim.

Güverteden dikkatli bir şekilde indiğinde elim ensesine kaymış saçlarını okşuyordu. Gözleri bunu yapmamla çok farklı bakıyordu. Kızar gibi değildi ama hoşuna gider gibi de değildi.
Belimi teknenin en ucuna yaslandığın da avuçlarını sıkıca karnıma bastırdı. Başım geriye düştüğünde sırıttım.

"Sen seversin bu pozisyonları küçük hanım, " dediğinde kıkırdadım elimde olmadan. Parmakları tenime uyarı niteliğinde baskı uyguladı. Ona son derece oltasız bir balıkçı gibi baktım.

"Sanki seninde en sevdiğin pozisyonlar arasına girdi yavrum?"

Ercüment sabır diler gibi gülüp üstüme abandı.

AĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin