25. Bölüm " Ağı Kopmuş Örümcek "

27K 1K 754
                                    


SELAMM 😔 BÖLÜM SONU SÖVÜLMEMEK ŞARTIYLA SİZİ ÖPÜYORUM 💋


🕷️

Ercüment'in ağzından

Elimdeki desteyi çevirip siyah kutunun içerisine yerleştirdim. Lisenin son zamanlarında edindiğim alışkanlığım olan sigarayı dudaklarımın arasından çekip dışarı nefesimi verdim. Havaya karışan sigaranın dumanından çok benim nefesim zehirliydi. İnsanların hayatını soldurmaktan keyif aldığım zaman on yedimdeydim, o yaşımda katil olmuştum ilk.

Kurbanımı tenha bir sokakta tek başıma kıstırmıştım. O zaman babamdan kalan mirasın varlığından sadece haberdar olduğum vakitlerdi. Tek tabancaydım. Benden iri yarı olan kırklı yaşlarındaki adamı öldürmeye cesaret etmem de ilk neden sıcak kan kokusu solmaya ihtiyacımın oluşudu.

Sıcak kan kokusu beni olmam gereken kişiye dönüştürüyordu çünkü.

Cebimde taşıdığım bıçakla adamın boğazını keserken dudağıma yerleşen karanlık kıvrım, duvara gölgemi bırakan ay ışığı kadar parlaktı.

Burnuma çektiğim sıcak kan kokusu ciğerlerime her yer edindiğinde huzur bulduğumu hatırlıyorum. Kanın yere akan şarıl şarıl sesini, gittikçe azalan damlaların çap çap sesini beynime kaydettim.

Ben buyum çünkü kandan, ölümden haz alan bir adam.

Eğer birisi saçlarımı okşabilseydi bir kez olsun, sadece o ana sığınır ve iyi bir adam olurdum. Tek bir iyi anıya ihtiyacım vardı.

Benim elime kan değilde kalem tutuşturacak bir iyilik.

Bunu bana verebilecek kimsem olmadı ne yazık ki. Hayat bana istediğim hiçbir şeyi sunmadı.

On sekizime girdiğimde liseyi bitirdim ve babamdan kalan mirası aldım. Kendime üniversite yaptırıp orada okudum.

Geceleri sokağa indim ama bu sefer adamlarımla. Yalnız değildim ve bu bana keyif vermemeye başlamıştı.

Okulu bitirğimde sokağa inmeyi bıraktım. Lakin bu sefer yakamı babamın geçmişten gelen düşmanları ele geçirdi.

Sürekli karşıma öldürmem gereken düşmanlar çıktı, çıktıkça ben anladım ki asla kurtulamayacaktım. Yine lanet ettim onun mirasına. Ondan bana kalan mirası iyi bir şey için kullanmak istemiştim ama yine kendi lanetimle her şeyi berbat etmiştim.

Artık babamın değil benim düşmanlarım olmuşlardı.

Sigarayı tekrar dudağıma yerleştirdim ve çok derin çektim içime. Tüm desteleri kutuya dizme işlemini bitirdiğimde dumandan dolayı bulanık gören gözlerimi kıstım. Başımı kaldırıp işe yeni aldığım gence baktım. Kızıl bir hatunla ayakta sevişiyordu. Terastan uzaklaşıp içeri girdim. Ve kapının önünde bekleyen adamlarımın yanına çıktım.

Beni gördükleri an gözlerinin hedefleri ben oldum. Dışarı verdiğim duman ortamı bir sis bulutu gibi kaplarken kutuyu Hulisi'ye uzattım. Elimden hemen alıp gözlerimin içine baktı.

"Şu kendini göstermeyen yeni düşmanımıza gönder bakalım, yalnız fiş isterim!" diyerek alayla konuştuğumda korumalar güldü. Hulisi kutuyu iki eliyle birden kavrayıp başını yana eğdi.

"Ercüment Bey valla fişi nereden kesmemi istediğinizi söylemediniz ama ben kıçından kesmeyi düşünüyorum. Malum adam göt fetişçisi."

Kahkahalar ortamın gevşemesine neden oldu . Kırmızı halının üzerine basıp geçen birkaç kişi bzie baksada takılmadan koridorda ilerlemeye devam ediyorlardı.

AĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin