AĞ

38. Bölüm " Hatırlananlar "

Selam. Nasılsınız? Sizi özledim, umarım hayatınız güzel ilerliyordur.

Not: AĞ için finale az kaldı neler hissediyorsunuz ve neler bekliyorsunuz?

Nasıl final olur sizce?

*

Dilimi dudağımın üzerinde gezdirip eşsiz aromayı yüzeyine yaymamla ağzım daha çok sulandı. Dişlerimin arasında ezdiğim çileğin şekerli tadını tüm ağzıma yayıp zevkle yuttuktan sonra kakao aromalı keke çatalı batırdım. Çilekli pastamın son lokmasını ağzıma attıktan sonra karşımda oturup limonlu sodasını yudumlayan adamın bakışlarına artık fenalık geçirecek bir raddede kayıtsız kalamayarak baktım.

Bakışları dudaklarımdan ayırdığım çatala gezindikten sonra yerinde yeller esen tabağa kaydı. Dudağı otomatikman kıvrılıp beni kurşun yağmuruna sokarken, nefesimi kontrol altında tutmaya çaba gösterdim.

İmanımızı da alıp götürecekti.

"Sevişelim mi bir?"

Yapmacık bir şekilde gülümsedim arkama yaslanırken. "Manyak mısın sen? Yok benle birlikteyken değildin böyle, ayarlarınla fazla mı oynadı birisi?" diyerek dalgaya vurdum. Yarısı dolu şişeyi masaya çarpıp koydu. Geniş omuzları aldığı nefesten dolayı gerilirken gözlerimi bedeninin diğer bölgelerine kaynaması için kendimi kastım.

Her an saldırırdım ben buna.

Açtım ben ya.

Ondan sonra kimseyle sevişmemiştim. Ve fazlasıyla kuduruktum.

Uzun zamandır sevişmeyen Hande çöllere düşmüş gibidir.

"Eminim şu an üzerime atlamak istiyorsun vanilya kokulum, ayrıca benim ayarlarımla bir tek sen oynayabilirsin unuttun mu yoksa mafya toplantısının ortasında bana sakso çektiğini?"

Bir yerlerim gıdıklanıyor bu adam ağzını kapasın yoksa gider üstüne otururum yemin ediyorum!

Üstüne derken ulvi demirciğimize jsjsjs

" Aklın varsa git oğlum buradan! "diye hırladım. Bir hareket etse yapışacaksın az kaldı. Kalbim ayrı aklım ayrı çalışsa en azından derim ki Hande sen çabalıyorsun tatlım ama yok ikisi de aynı şeyi istiyorken zor duruyordum.

Fazla değil böyle bir saatlik bir sekse bile vardım barışmadan yani, sağlığım açısından kesinlikle!

"HANDE!"

İrkilip yüzüme doğru böğüren adama baktım. Limon kokulu nefesi yüzüme çarpıp dağıldığında saç diplerimde oluşan ter damlacıklarına hayret ettim.

Eriyorum amına koyayım ya!

"Bana ne bağırıyorsun sen ya? Hangi akla bağırırsın? Sen değil miydin başka kadınları alacağım hayatıma yok sana bir şey olmasın aman da aman sevgilim ölmesin diyen? Babanı sikeyim senin Ercüment! Otuz santimlik sikinin aktifliği düşsün!"

Aman yarabbi! Tövbe ediyorum yalvarırım kabul et!

" Kafanı koparırım senin! Gel dediğinde gelip git dediğinde gidecek bir tip miyim senin gözünde? O profili nasıl çizmişim hiçbir fikrim yok ama avucunu yalarsın! Sivişilimmii! Siktir git arkandaki duvarla düzüş puşt!"

Hırsımı aldım mı?

Yok.

"Hiçbir şey olmadı ya, ne bir özür ne başka bir şey götüne direği geçirdiğimin sulu götülüsü gelmiş bana ne diyor! Gelmişini geçmişini gireceğin her deliği girmeyeceğin her deliği uzvunu muzvunu sülalenin buruşuk üç santimlik sikini işe yaramayan taşaklarını buradan yol yapıp bezin döküp yakar sikerim! "