AĞ

23. Bölüm " Es "

Selamm🤗Nasılsınız ballarım umarım iyisindir? 😇 Güzel ve beklediğiniz bir bölümle karşınızdayım artık.

Diğer bölüme hızlı giriş yapacağız, hazırlıklı olun.

Keyifli okumalar dilerim 😋

Yan yana olan yataklarda uzundur bakışıyorduk. Romantik ve duygu yüklü falan değildi bakışmamız. Tamamiyle hırs doluydu. İkimizden biri hareket ettiğinde bir arbede çıkacaktı.

Seks ayağına yine ölümden dönmüştük.

Daha önce ölümü tanımlamadığımı söylemiştim. Karşımdaki bir kaşık suda boğmak istediğim adam sayesinde tanımış olmuştum artık.

"O eşek gözlerini sikerim senin!"

Neyse ki bir ergen gibi davrandığı için hakaret olarak algıladı.

Nereden bilecekti ki hayvanların arasında en güzel gözlerin eşek gözleri olduğunu.

Harbiden şerefsizin gözleri de çok güzeldi!

"Hande, sinir etme beni! Bir tek benim suçum mu burada olmamız?" dedi tesüf eder gibi. Gerçekten salağa yatmakta üstüne yoktu.

Başımı tavana çevirip cıkladım. "Kaç kere seni durdurmaya çalıştım! Beyefendi sikinin derdinde olduğu için durmadı ama!"

Seninde ona üzülüp tamam bey sik der gibi inlemen aramızda sır ok!

Kapı iki kez tıklandığında sessizce homurdanmaya başladı. İçeri giren doktor bizi yine aynı şekilde buldu.

"Taburcu olabilirsiniz. İkinizinde ciğerleri temizlendi tamamen. Bu hafta içinde su içimine biraz özen gösterelim."

Boğazım kuruduğu için öksürdüm. "Teşekkürler."

Doktor odadan çıktığında ona döndüm. Toparlanmaya başlamıştı bile.

"Bana geliyorsun."

Güldüm. "Nah gelirim!"

Ercüment’in bana öfkelendiğini beden dilinden gayet net anlamıştım. Sertçe yaptığı hareketlerin yanı sıra artist artist yan bakışlarını izleyerek üzerimi giydim.

Gerçekten bu adam nasıl mafya olmuştu?

Kapıdan çıktığımızda bir sürü vitrin sergisi gibi takım elbiseli adamlar vardı. Samet, Ercüment ile göz göze gelip başını eğdi.

Ercüment başını benden çevirip gözlerime baktı. Onunla gelmeyeceğimi belirtmek ister gibi dik dik baktım gözlerine.

"Sen o eve yalnız kol kola girdiğin kadınla girebilirsin Ercüment Yalınoğlu! Ne olduğu belirsiz bir kadınla değil!"

ERCÜMENT’İN AĞZINDAN🕷️

Susmak bazen çok korkunç şeyler doğurabiliyordu.

Hele ki konu benim sustuğum zaman ise.

"Bir elini, kestim. Çünkü karın benim değerlime yapmaması gereken bir sürü şeyi yapıp bir de ona el kaldırdı. Karının önünü sen kesmediğin için bedelini ikinizde ödediniz. Karın cezasını çekti ama akıllanmadı. Mehtap, hala kuyruk sallayarak benim değerlime neler diyor biliyor musun Harun piçi?!"

Sakin olmaya çalışmak ne kadar zordu. İliğimi kurutmuşlardı. Beni uçurumun bitimine kadar sürüklemişlerdi.

Harun kırık burnunu tutarak sırtını duvara yaslayıp ağlamaya başladı. Salonda çıt çıkmıyordu.